Türkiye’de genel bir ahlak sorunu var mı?
Neredeyse hepinizin “evet” dediğini duyar gibiyim.
Birçoğumuzun ortak düşüncesi şu ki, sosyal hayatta, çalışma hayatında, ticarette, pazarda, sokakta neredeyse hayatın her alanında ahlaksızlık almış başını gidiyor (Allah’tan korkup kuldan utananları tenzih ederim). Yalan, dolan, soygun, taciz, içki, fuhuş, çıplaklık, uyuşturucu, gıybet, bencillik, liyakatsizlik, sahtekârlık vesaire. Liste uzar gider.
Bu kötü gidişatın kuşkusuz en önemli sebeplerinden biri gelişen teknoloji ile birlikte nesillerimizi her gün daha çok etkisi altına alan kuralsız, sınırsız, ahlak-sız sosyal medya ve sinema/dizi sektörü iken diğer bir sebep ise eğitim sistemimizin başarısızlığıdır. Yani bizim başarısızlığımızdır.
Birçok etnik ve dini yapıdan oluşan bu toplumda yüz yıldır hangi ahlak tanımı ve ilkeleri esas alınıyor ve öğretiliyor ki toplum olarak şu an bu haldeyiz? İnsan kalitemiz ahlaki manada niçin günden güne düşüyor? Sorgulamamız gereken asıl mesele budur.
Yüz yıldır eğitim ve öğretim sistemimize hâkim olan Kemalist ideoloji ahlaki manada hangi başarıya sahiptir? Bu ülkede askeri darbeleri yapanlar “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dememişler miydi? Sahi yeri gelmişken Kemalist ideolojinin öngördüğü bir ahlak manzumesi var mıdır mesela, nelerdir onlar, kaynağı nedir, nerede yazar?
Toplumdaki gayrimüslimlerin, dinsizlerin, ateistlerin, İslam düşmanlarının oranını bilmemiz elbette çok güç ancak epey kalabalık olduklarını tahmin edebiliyoruz. Bu durumda toplumun her kesiminin mutabık kalacağı bir ahlak tanımı olamayacağına göre Türkiye’deki nesiller hangi ahlaka göre eğitilmelidir? Yüz yıldır çocuklarımıza Kemalist ideoloji ile harmanlanmış şekilde sunulan bir İslam ahlakı kırıntısı ile geldiğimiz nokta ortada, içler acısı. Kemalist ideoloji ve onun eğitim sistemi artık iflas etmiştir, ahlak-sız bir toplum yetiştirmiştir, bunun acısını çekiyoruz.
Toplumun kahir ekseriyeti kendini “Müslüman” olarak tanımlamakta ve iyi kötü İslam’a uygun yaşamaya gayret etmekte ise eğitim sistemimiz İslam ahlakına göre sıfırdan tekrar inşa edilmelidir, bunun başka çözüm yolu yoktur. Aksi halde durum her gün kötüye gitmeye devam edecektir.
Şunu belirteyim ki biz Müslümanlar için geçerli olan tek ahlak İslami emir ve yasaklar ile Peygamber efendimizin hayatındaki örneklikten müteşekkildir.
“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.”;
“Kim haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanlığı öldürmüş gibi olur.”;
“İçki, kumar, putlar ve fal okları sadece şeytanın işinden bir pisliktir, kurtuluşa erebilmeniz için onlardan uzak durun.”;
“Mümin kadınlara da söyle gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.”;
“Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun.”;
“Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin.”
Diyen başka bir din, ideoloji veya hayat tarzı var da biz mi bilmiyoruz.
Dünyada ve ahirette tek kurtuluşumuz Allah katında yegâne din olan İslam’a uygun yaşamaktan geçer. Bunu er geç anlayacağız, umarım çok geç olmaz…