14 Ekim 2022 tarihinde Bartın Amasra’daki bir kömür ocağında meydana gelen patlama sonucunda ocakta mahsur kalan 41 işçi kardeşimiz vefat etmiş ve 50 civarında işçi kardeşimiz de yaralanmıştır. Bu facia Ülkemizi büyük bir yasa boğmuştur.
14 Ekim 2022 tarihinde Bartın Amasra'daki bir kömür ocağında meydana gelen patlama sonucunda ocakta mahsur kalan 41 işçi kardeşimiz vefat etmiş ve 50 civarında işçi kardeşimiz de yaralanmıştır. Bu facia Ülkemizi büyük bir yasa boğmuştur.
Bundan önce de Manisa Soma'da ve Karaman Ermenek'te maden faciaları meydana gelmiş ve yine Ülke olarak hüzne boğulmuştuk.
Hüzün ve acı ile yıkıldık yine.
Bu yas ile, bu hüzün ile nice sesleniş, nice haykırış yükseldi gökyüzüne.
Öyle bir acı ve öyle bir hüzün ki, maden işçisi kardeşlerimizin dramları, hele Bartın'daki bu son faciadaki vefat eden maden işçisi kardeşlerimizin birçoğunun genç olması hüznümüzü kat be kat artırmıştır.
İki hafta çocuğu olan maden işçisi, yeni evlenen maden işçisi, dört yıllık fakülte mezunu olup iş bulamadığından günlük 300 TL ücretle maden işçiliğine razı olan kardeşlerimiz, meydana gelen faciada yer altından yer üstüne bir daha çıkamadılar.
Sağ çıkamayan, ekmek parası için en zor şartlarda yer altında vefat eden kardeşlerimizin dramı bizi derinden üzdü ve sarstığı gibi, maden altından yaralı çıkartılan ve hele yanıkları olan, madende çıkan yangında yaralanan maden işçileri de yüreklerimizi yaraladı.
'Ah, ah, ah', diyerek bu zalim kapitalist acımasız sisteme karşı isyan ediyoruz.
Kimilerinin her gün her gün yemek yediği lokantalarda, gezip içtiği barlarda bıraktığı bahşiş dahi maden işçilerinin günlük ücretlerinin belki de 3 katı, belki de dört katı.
Bahşişten daha az bir ücretle madende 300 metre, 350 metre derinliğine inerek evine helalinden ekmek götürmek isteyen maden işçilerini aklıma getirip bir de haram paralarla 'har vurup harman savuran' zengin bebelerini, 'su gibi para akıtan'sosyete döllerini aklıma getiriyor ve yine 'ah, ah, ah' diyorum.
Adaletsiz bir Dünya'dayız.
Kapitalist vahşi bir düzendeyiz.
Zalim bir hayattayız.
Adaletsizliğin, vahşetin ce zulmün nedeni Batı'nın faizci, dövizci, borsacı dayatmacı ekonomik modelidir.
Öyle bir model ki, insanın hayatı ucuz, malların fiyatı pahalıdır.
Batı'nın bu vahşi modelinde insanın hayatı değersiz, ancak kapitalistin malı değerlidir.
Bu satırların yazarı kardeşiniz, ömrünü kapitalist vahşi, zalim düzenin kötülüğüne anlatmaya ve adaletsizliğin karşısında durmaya adamıştır.
Kapitalist düzenin vahşetini anlattığım ve yazdığım onlarca yazı vardır. İsteyen o yazıları bulur ve okur.
Yunus Emre kendisine neden şiir yazdığını soranlara şöyle cevap veriyor: 'Derdim vardır inilerim.'
Pirimiz Yunus Emre kendisini, özünü ve ruhunu bir dolaba (kuyudan su çekmek için kullanılan ve su dolu kovaları yukarı çekerken inleyen ve bir insan gibi ses çıkaran cihaza) benzetiyor.
O teşbihle şiirinde şöyle sesleniyor:
Benim adım dertli dolap.
Suyum akar yalap yalap.
Böyle emreylemiş Çalap.
Derdim vardır inilerim.
Biz de dertliyiz ve yazılarımızda yazdıklarımızın, şiirlerimizde söylediklerimizin hepsi de Yunus Emre'nin özetlediği bir durumun sonucudur:
'Derdimiz var.'
'Derdimiz var, ondan yazıyor ve söylüyoruz.'
Allah bu dertten başka dert vermesin.
Derdimiz Milletimizin ferah, refah ve huzur içerisinde yaşaması olsun.
Biz bu dert için sonsuza dek söyleyeceğiz ve sesleneceğiz. Hem yazacağız, hem de şiir söyleyeceğiz.
Derdimiz haksızlıklara karşı durmaktır. Derdimiz adaletsizlikler karşısında haykırmaktır. Derdimiz vahşi, zalim kapitalist düzenin karşısında dimdik durarak yanlışlıklarını ve haksızlıklarını yüzlerine haykırmaktır.
Derdimiz bazen yazı, bazen de şiir olarak yansır.
İşte bu şiirim de derdimin bir yansımadır. Esasında bu şiir değil, bir haykırıştır.
CESUR YÜREK MADEN İŞÇİSİ*
Yeter ki, yeter ki ocakta kaynasın aş.
Kalmasın, kalmasın evde çoluk çocuklar aç.
Yıkılır birden Dünya, kalmaz taş üstünde taş.
Helal ekmek için can verir maden işçisi.
Tehlikeyle dolu olsa da madendeki ocak.
Tütmeli her daim evdeki kutsal ocak.
Bunun için seve seve açar ölüme kucak.
Cesur yürek olarak can verir maden işçisi.
Vatana evlat yetiştirmektir asıl gaye.
Yoktur emeğinden başka bir sermaye.
Elinde tuttuğu kendisine tek paye.
Kazma kürek ile can verir maden işçisi.
Yer altında bile dalar, aynı o hayale.
İster ki mutlu ve huzurlu olsun aile.
Hayat dediğin baştan sona mücadele.
Güzel gelecek için can verir maden işçisi.
Mutlu yarınlar için can verir maden işçisi.
*14 Ekim 2022 tarihinde Bartın Amasra'daki maden kazasında şehid olan 41 maden işçisi ile yaralanan işçilerimizin aziz hatıraları için yazılmıştır. Maden kazalarında vefat edenlere rahmet, yaralılara şifalar diliyorum.