Gençlerin 10 Büyük Hatası
Bu hatalar sadece gençlere özgü değil. Aynılarını hepimiz yapıyoruz. Fakat daha çok gençlik döneminde tekrarlandığını söylememiz gerekir.
Birincisi acelecilik. Gençler çabuk büyümekten yana. Her şey hemen olsun bitsin istiyorlar. Olmayınca da pes ediyorlar. Mevsiminde ve yerinde güzel olan işlerden yana pek fazla bilgileri yok. Nasıl bekleyeceklerini bilmiyorlar.
İkincisi çabuk inanmak ve çabuk etkilenmek. Gençler kandırılmaya müsait. Duymak istedikleri şeyler var. Bunları keşfedip söyleyenin peşinden onu test etmeden gidiyorlar. Farklı sese imkân vermiyorlar. Film ve müzik zevki aynı olan kişiye kolayca inanabiliyorlar.
Üçüncüsü önyargı. Belli ülke, kişi, grup, din veya mezhepten insanları iyi ya da kötü ilan edebiliyorlar. Bu, duruma göre medya, anne baba, arkadaş çevresi veya televizyondan etkilenme ile oluyor. Kendi filtreleri yeterince işlevsel değil. Ya da oluşmamış.
Dördüncüsü yetişkin tecrübesini hiçe saymak. Gençler işin teorik yönünde daha iyiler. Unuttukları şey herkesin bir zamanalar teoride iyi olduğu gerçeğidir. Teoriyi gerçek hayatla yüzleştirmeden yargıya varıyorlar.
Beşincisi gerçekçi plan yapmamak. Plan yaparken tüm şartlar yerine sadece bir ya da iki şartı göz önünde bulunduruyorlar. Bu durum yarı yolda kalmalarına neden oluyor. Beş farklı şartı bir arada düşünmek zorlayıcı geliyor.
Altıncısı yüzeysel yaşamak. Her şeyden biraz biliyorlar. Derine inci mercan bulacak kadar inemiyorlar. Hayatları aşçı tabağı gibi. Her şeyden biraz var. Dikkatlerini toplayamıyorlar. Ne yediklerini anlayamıyorlar.
Yedincisi taklitçilik. Kopyala ve yapıştır gençliği ile karşı karşıyayız. Bunu sadece bilgisayarda ödev yaparken değil, elbise seçmekten oy verilecek partiyi seçmeye kadar tüm hayatlarına yansıtıyorlar. Bir özdeşleşme merakı almış başını gidiyor. Kendi ayakları yok gibiler.
Sekizincisi hazırcılık. Gençlerin sanki elleri yok. Üretmek çok karmaşık geliyor. Üretmeyi yemek yapmaktan tutun da çamaşır asmaya kadar anlayabilirsiniz. Bu durum kendi başlarına hayatta kalmalarını önlüyor. Hayattan koparıyor. Çaresizlik içinde bırakıyor.
Dokuzuncusu süreçten çok sonuçla ilgili olmak. Bazı insanların başarılarını dillerine doluyorlar. Ama bu başarıya giden yol hakkındaki bilgileri sınırlı. Alınması gereken şeyi iyi teşhis ediyorlar ama verilecek olanın değeri üzerine az kafa yoruyorlar.
Onuncusu çabuk unutmak. Dostlarını da düşmanlarını da çabuk unutuyorlar. Yetişmelerinde emeği geçmiş insanları hiçe sayıyorlar. Daha iyisi için iyi olana sırt çeviriyorlar. Ama en iyisi konusunda net bir fikirleri yok.