Malayani iş yapan ne kadar insan varsa tepemizde! Yaptıkları işlerin sorgulanmasına gerek yok. Yeter ki yaptıkları işlere isim bulsunlar ve yeterki altını doldurup kendilerince tanım yapsınlar. Şimdi başlık neden ‘kapuçinooo’ diye düşünmeye başlamadan evvel söyleyeyim: Hiç öyle aklınıza gelen kasap Nusret ile ilgili bir yazı olmayacak bu.

Malayani iş yapan ne kadar insan varsa tepemizde! Yaptıkları işlerin sorgulanmasına gerek yok. Yeter ki yaptıkları işlere isim bulsunlar ve yeterki altını doldurup kendilerince tanım yapsınlar. Şimdi başlık neden 'kapuçinooo' diye düşünmeye başlamadan evvel söyleyeyim: Hiç öyle aklınıza gelen kasap Nusret ile ilgili bir yazı olmayacak bu.

Dünya kupası finalinde 120 dk boyunca ter dökmüş futbolcuların hak ettiği kupayı, daha oyuncular elini süremeden Nusret'in sahaya inip 'reels' videosu çekmesinin dışında yazabileceğim ne olabilir ki? 'Güzel paralar kazanıyor adam' dışında Nusret'in neyi var da yazayım.

Nusret bu yazının konusu olmasa da, kullandığı mecra ve yaptıklarıyla yazının iskeletini oluşturuyor. Buyrun alt başlıkla devam edelim…

Beğenilere sunulan yaşamlar!

Sosyal yaşamda karşılaşamadığımız ilgi ve alakanın suni hallerini yaşadığımız bir dönemdeyiz. Daha evvelde çok kez anlatmıştım. Bu durumdan kurtulmak artık neredeyse mümkün değil! Trans-hümanizm projesi önceden beri devriye gezerken şimdi tam manasıyla yaşam ritmimiz haline dönüştü. Siborg (Cyborg), fenomenlerin güdümünde planlanan Siborg (Cyborg) insanlar varlığını günden güne çoğaltmaya başladı. Siborg (Cyborg)' u bilirsiniz. Bir tür robot. Eklemlenmiş bilgi kümelerinin dışında hareket edemeyen insansı robot. Fakat bu proje şu an tam tersi yönde faaliyet göstererek karşımızda. Sonuç mu? 'Robotumsu insan'.

Çağlar öncesinden beri insan, beğenilmenin verdiği hazzı doyasıya yaşamaya meyilli olmuştur. Görünür olmak, takdir edilebilmek ya da konuşulabilir olmak! İnsanın her an ilgisini çekmiştir. Şimdi bu odak olma hissi büyük bir proje ile dünya insanlarını tehlikeli bir yola doğru itmeye başladı. Algoritmalar, insanları yönetmeye başladı. Tek tipleşme mekanizması tüm hızla devrede ve aklınıza gelebilecek bir çok kişi dolaylı dolaysız bu işe hizmet ediyor…

'Robotumsu İnsan'

Bu kavram aklınıza mekanikleşmiş demir yığını bir insan getirmesin. Aksine her şeyi ile insandan söz edebiliriz fakat eylemleri, davranışları, konuşmaları robotlar gibi olacak. Örnek verelim de konuyu pekiştirelim.

Sosyal medya da isim olan fenomen ya da ünlüleri ampirik incelediğimizde tek düzelik davranışlar ve söylemler dikkat çekiyor! 'Arkadaşlar merhaba', kanalıma abone olun', takip etmeyi unutmayın' beğeni atın' lütfen destekleyin' gibi söylemlerin; mutfak robotundan ayırmamız mümkün değil. Mutfak robotları gibi de onlarda programa göre hareket ediyor. Şunu bilmemiz gerekiyor artık. Yeni düzen denilen alayış, makine üretmekten vazgeçip insanı makineye çevirmeyi hedefledi ve başardı.

Sosyal medya da izlenen her bilinir kişi; makineleşme sürecini başlatan insanların işine yarıyor. Önemli olan sosyal medya da geçirdiğiniz sürenin uzunluğudur. Nusret'in kapıçinooo diye çekip attığı her video onun bir arzusunun değil sistemde kalmasını isteyenlerin bir sonucudur.

Kullanıcıyız!

Sosyal medya da bugün bir hesap açmak istediğinizde size 'kullanıcı adını gir/ oluştur' diye bir ikaz çıkar. Bunu çoğumuz kaçırıyoruz ancak kullanıcı terimi bağımlılık sorunu olan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Ve dünya da 'kullanıcı' terimi sosyal medyanın dışında uyuşturucu bağımlıları için sarf edilir. Yaşam; tanımlar üzerinden ilerler, kendinizi nasıl tanımlarsanız o olursunuz. Kendinİzi nasıl tanımlanırsanız o olursunuz. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığını unutmayın. Ve hiçbir şey göründüğü kadar masum değildir…

Mutasyonun içindeyiz!

Tam anlamıyla kültürel mutasyonun içindeyiz. Dip dalga etkisiyle savruluyoruz. Net ve açık olmak gerekirse; çocuklarınızı, eşlerinizi, ailenizi, sevdiklerinizi ve değer verdiğiniz her ne varsa kaybetmeye başlayacaksınız. Medeniyet tasavvuru hayallerinizi; kürsüde hamaset yapanlar kurtarmayacak, bağlı olduğunuz cemaatler, dernekler ve STK'lar kurtarmayacak.

Zaten onların böyle bir şeye güçler de yetmez. Koskocaman bir hapishaneye girmek üzereyiz. Hemde hepimiz! Güvendikleriniz size yardımcı olamayacaklar! Size sizin farkıdalığınızdan başkası yardımcı olamaz. Hareketsiz, eylemsiz ve kendinizi her şeyden muaf zannetmemekten vazgeçmediğiniz sürece olacaklar hiçte iç açıcı değil.

Görmüyor musunuz? Nitelikli kim varsa gereksiz, menfûr kim varsa yüceltiliyor. Unutmayın! Karışınızda Profesyonel algı yöneticileri var. Önlem almak zorundayız. Çocuklarımız için, ailemiz için, kendimiz için!

Yanlışa yanlış demezseniz pazarlama elemanı olursunuz!

Olup bitenlere karşı, sosyal medyada görmüş olduğunuz her figür için öylece oturup izleyip geçmeye devam ederseniz, pazarlama elemanı olmaktan kurtulamazsınız. Fotoğraf bürokrasisi kavramının yetikleri olmaya devam edersiniz. Yapılan her algının oyuncağı olmamak için çözümler var mı? Var elbette. Sonraki yazı da…