Türkiye Fırat Kalkanı operasyonu ile Suriye’ye girerek, Ortadoğu’daki İŞİD üzerinden yapılan vekalet savaşlarına en güçlü bir şekilde müdahale etti.

Türkiye Fırat Kalkanı operasyonu ile Suriye’ye girerek, Ortadoğu’daki İŞİD üzerinden yapılan vekalet savaşlarına en güçlü bir şekilde müdahale etti. Türkiye’nin Suriye’ girmesi, Batının zorlaması ile değil, bizzat Türkiye’nin gerekli görmesi neticesinde oldu. Batı bizim operasyon yapmamıza rıza göstermeye mecbur kaldı. Peki neden neden mecbur kaldı?

Batı operasyona rıza göstermek zorunda kaldı. çünkü;

  1. 1. Kendi aralarında anlaşmazlık vardı. Rusya ile ABD ve AB ülkeleri anlaşamıyordu. Ortada bir yenişemezlik vardı.

  2. 2. Rusya ile ABD ve AB ülkeleri, sahada savaşmak istemiyordu, her iki tarafın, destekledikleri gruplar üzerinden savaşması, batılı ülkelerin kamuoyunda tepkileri artırıyordu. Özellikle, terörün durdurulamaması ve Suriyeli göçmenleri trajedisi, batı kamuoyunun baskısını artırıyordu. Uzun süren savaşlar daima kamuoyunda tepkileri artırır. Çünkü terörü ve sıradan insanların dramını artırır.

  3. 3. Her iki batılı grup ülkeler, Türkiye’yi kendi tarafına, kendi projelerini desteklemek için çekmeye çalışıyordu. Ancak Türkiye her iki grubunda söylemlerini kabul etmiyor, kendi söylemlerini ortaya koyuyordu. Türkiye kısaca Suriye’nin geleceğine Suriye halkı karar versin, diyordu. ABD ve AB ülkeleri öncelikle hükümetin iktidardan uzaklaştırma yollarını denediler. Gezi olayları, 17-25 aralık olayları ve 15 temmuz darbe girişimleri ile istedikleri sonucu alamayan ABD ve AB Ülkeleri hükümeti deviremeyince uzlaşmaktan başka çare bulamadılar. Rusya ise bizzat Esad yönetimine aktif destek verdi. Fakat Suriye’de savaşmakla sonuç elde edemeyeceğini, Esad’ın yeterli halk desteğinin olmadığını görünce, kısa sürede geri dönüş yaptı. Aksi takdirde hem bir çok kayıplar verecekti hem de bir kazanç elde edemeyecekti. Hükümetin düşmesinin hızlandırmak içinde PKK ve PYD’ye destek vermeyide ihmal etmedi. Ancak bütün bu çabalara rağmen, darbe girişimi sonucunda muhalefetle birlik olmayı başaran hükümetin yıkılamayacağını anlayan tüm Batı ülkeleri, Türkiye ile uzlaşmaktan başka çareleri kalmadı. ABD, PYD ile Rusya ise Esad ile işbirliğini dozunu azaltarak, Türkiye ile uzlaşmaya razı oldu. Türkiye’nin gücü ise Suriye halkının ve kendi halkının verdiği destekten geliyordu.

  4. 4. Darbe sonrasında Türkiye’nin gözünü karartmış ve batı ile aktif bir çatışmayı göze almıştı. Batının uzlaşma yapmaması durumunda, Türkiye ile aktif bir çarpışma içine girmeyi göze almasını gerektiriyordu. Yani batı suriye deki hedefeleri gerçekleştirmek için Türkiye ile aktif olarak çatışacak ve tüm islam ülkelerinin olumsuz tepkileriyle karşılaşacaktı. Bu durumda bir hıristiyan batı ve islam alemi çatışmasını körükleyecekti. Bu durum tüm uluslar arası ticareti baltalayacaktı. Kısacası Türkiye’nin kararlılığı batı ülkelerinin her iki tarafını da uzlaşmaya zorladı. 15 Temmuz darbe girişimi ile tramva geçiren Türkiye halkının savaşı göze alacağı anlaşılıyordu.


Hükümet, Suriye sorununu halletmedikçe Türkiye’nin bölünme ihtimalinin devam edeceğine kesin inanmıştı. O nedenle de hükümet Suriye’de her türlü kaybı göze alarak çözüm bulma kararlılığında hareket etti.

Allah yardımcımız olsun. Amin