Düşünen insan! boş ver! düşünme!
Bu zamanın genel bir yakınması var. Gençler okumuyor! Gençler düşünmüyor! Sanki, daha önceki zamanlar da gençler düşünüyordu, bütün toplum kitap okuma kamplarına kapanıyordu. Şimdiki gençler okumayı unuttu. Yok böyle bir şey, her zaman insanlar okumayı ve düşünmeyi gerektiren şeylerden daha çok eğlenmeye yönelik şeylerle meşgul olmayı sever. İnsan doğası gereği az çalışıp, hatta hiç çalışmayıp çok eğlenmeyi severler. Toplumun geneli böyledir. Çok az alim çıkar toplumdan. Örneğin sahabe de bile o kadar dindarlığa rağmen yirmi civarında alim müçtehit çıkarmıştır.
***
Toplumun çok az bir kısmı, düşünmeyi ve fikir üretmeyi sever. Genelde bu düşünen insanlar, toplumun ihtiyacı olan fikirleri ve davranışlar ahlakını üretir, diğer kısımlar bunları benimseyerek mutlu, mutlu yaşarlar. Ancak eğlenenler; toplumda, düşünenlerden daha etkili ve yetkili ise düşünenler düşünemez hale gelirler, eğlenenlerde yeni bir şeyler geliştiremedikleri için bir zaman sonra eğlenecek yeni ürünler bulamazlar. Daha çok ürünler üreten gelişmiş toplumların peşine takılırlar. Artık küçük bir toplumun değil büyük bir toplumun eğlenenleri olarak hayata devam ederler. Ama biraz dışlanmış, bir ezik olarak yaşarlar. Fakat hayatlar bir şekilde devam eder.
***
Yeni eğlence mekanlarının modası geçtiği gibi, yeni eğlence toplumlarının da modası mutlaka geçer. İşte o zaman atalarının inançlarına geri dönmek için çareler aranmaya başlanır. İşte böyle bir dönemde, toplumun kenara itilmiş, horlanmış düşünenleri tekrar aranmaya başlar. Çocuklar, kendi evlerine geri dönerler. İnsanlar gençlik dönemlerinde ailelerinden uzaklaşırlar, daha sonra orta yaşları geçince, anne baba olunca, yeniden yakınlaşırlar. İşte toplumlarda böyle bir ergenlik döneminden geçerler. Osmanlı zamanında ergenlik dönemine giren Türkiye ümmeti, yeniden kendi öz değerlerine dönme yoluna doğru dönmeye başlamaktadır. Bu dönüş biraz yıllar alacak ama geri dönüşümsüz bir dönüş olacak.
***
Batının eğlencesinden eve dönüş yapan Türkiye toplumu, bilgi toplumuna uygun bir İslami düşünceyi üretme yolunda, kuşkusuz ilerleyecektir. Kuran, zaman içinde kendi kendinin doğruluğunu ispatlayacak, insanlar kuranın hakikatlerini kabul etmek zorunda kalacaktır.
***
Kuran ile sosyal bilimlerin çatışma alanları hakkında oluşan sorulara tatmin edici yanıtlar asıl bu zamanlardan sonra bulunacak. Çünkü Türkiye toplumu batının değerlerine göre yaşayarak eğlenmedeki en son sınırlara varmıştır. Sınırdan geri dönüş başlayacaktır. Dönüş İslam’adır. Düşünün bir kere CHP bile İslami yönü olan adayla seçimlere girmek zorunda kaldı. Bu başkanlık sistemi gerçekten toplumu değiştirmeye şimdiden başladı. Eğer toplum o yöne doğru eğilim göstermemiş olsa idi, CHP cumhurbaşkanı adayı laiklik vurgusu ile yola çıkan birileri olurdu. Demek ki dönüşüm başlamış.
***
Düşünen insan, boş ver, düşünme! (üzülme) Gelecek bizimdir. düşünenler bize yeter.