Ehl-i Sünnetin anlattığı ve öğrettiği İslamın gerçek ve doğru İslam
olduğunu yakinen bilirim. Ehl-i Sünnetin bazı temel prensipleri
şunlardır:
Günahları, haramları helal kabul eden dinden çıkar.
Günah olduğunu bilir ve kabul eder, fakat buna rağmen işlerse
günahkar Müslüman olur ama küfre düşmez.
Bütün müctehidlerin ve fukahânın üzerinde icmâ ettiği zarurî bir
din hükmünü inkar eden dinden çıkar.
Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) Allah’ın izniyle
yapacağı şefaat haktır, inkar eden bid’atçi olur.
Ölüp kabre konulduktan sonra insanların sorgu melekleri tarafından
sorguya çekilmesi, kabrin ya Cennet bahçelerinden bir bahçe, ya da
Cehennem çukurlarından bir çukur olması ve kabir azabı haktır.
Efendimizin Ashabının hepsi sevilir, onlara dil uzatılmaz, ictihad
ayrılıkları yüzünden yaptıkları savaşlar sebebiyle onlara düşmanlık
edilmez. Bunların hesabı ve hükmü Allah’a bırakılır.
Peygamberlerden sonra insanların en hayırlısı Hz. Ebubekir, sonra
sırasıyla Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali efendilerimizdir. Allah
onlardan razı olsun.
Cahillerin, ehliyetsizlerin Kur’anı kendi re’y ve hevalarıyla
tefsir etmeleri, ondan hüküm çıkartmaya yeltenmeleri insanı küfre
kadar götürebilecek büyük bir günah ve saygısızlıktır.
Efendimizin, mütevatir, manen mütevatir, sahih hadisleri vahy-i
gayr-i metluv olup Sünneti inkar edenler küfre düşer.
Namaz dini ayakta tutan direktir, namazı yitiren (yıkan) dinini
yıkmış olur.
İslam dininin en doğru, aslına en uygun uygulaması ilk üç kuşakta,
Selef-i Sâlihîn (Ashab-ı kiram, Tâbiîn, Tebe-i Tâbiîn) devrinde
olmuştur. O uygulamanın örnek ve model kabul edilmesi gerekir.
İslamın doğru anlaşılması, öğretilmesi, hayata doğru uygulanması
ancak icazetli ulemânın, fukahânın, meşayihin, kamil müdşidlerin
eğitimiyle mümkün olur.
İslamdan başka hak, doğru, Allah katında makbul ve geçerli din
yoktur. Başka dinler de haktır diyen küfre düşer.
Hz. Adem’den Hz. Muhammed Mustafa’ya (aleyhimüsselam) kadar gelip
geçmiş bütün Peygamberlerin dini ve inancı İslam’dır.
Zamanındaki İmama veya Emîrü’l-mü’minîne biat ve itaat etmeden
ölenler sanki cahiliyet ölümü ile ölmüş olurlar.
Şeriat Kur’andan, Sünnetten, icmâdan, kıyas-ı fukahâdan çıkartılmış
din hükümlerinin tamamına verilen addır. Şeriat din demektir,
Şeriatı inkar veya tahkir eden dinden çıkar.
İnsanların Allah katında dereceleri taqvalarına göredir.
Gıybet ve tecessüs haramdır. İnsanların gizli özel hayatları
araştırılmaz, öğrenilirse söylenmez, faş edilmez. Gıybet ve
tecessüs helaldir diyen kafir olur. Haramlığını inkar etmeden bu
günahları işleyenler fasık ve facirdir. Büyük günahları açıkça,
utanmadan, arlanmadan, küstahça, meydan okurcasına işleyenler
fasık-ı mütecahirdir, onların gıybeti yapılabilir.
Din ve dünya işlerinin ayrılması manasına gelen sekülerlik,
dünyevilik ideolojisi küfürdür.
Zekât Kur’anda kesin şekilde belirtilmiş olan sekiz sınıf insana
verilir.
İsraf haramdır, büyük günahtır. İsrafı helal ve meşru görmek
küfürdür.
Her Müslümanın, bilinmesi farz olan bilgileri, ilmihali öğrenmesi
gerekir. Öğrenmeyenler, öğretmeyenler büyük günah işlemiş olur. Ana
babalar çocuklarına ilmihal öğretmekle, öğrettirmekle
yükümlüdür.
İslamda değişiklik, yenilik, reform yapılamaz.
Kur’andaki ve Sünnetteki müteşabihat Allah’a noksan sıfatlar izafe
etme yönünde tevil ve tefsir edilemez.
Kur’anın, Sünnetin, Şeriatın tazim edilmesini istediği şeyleri
tahkir eden kafir olur.
Kur’anın, Sünnetin, Şeriatın tahkir edilmesini istediği şeyleri
tazim etmek küfürdür.
Anne babalar yedi yaşından sonra çocuklarını namaza alıştırmalı, on
yaşından sonra namaz kılmayan çocuklar te’dib edilmelidir.
Ehl-i Sünnete göre ahir zamanda Mehdi zuhur edecektir. Mehdiyi
inkar edenler bid’atçidir.
Yine ahir zamanda İsa aleyhisselam nüzul edecektir. Bunu inkar
edenler bid’atçidir.
Papaz şapkası giymek, zünnar bağlamak, çan çalmak küfür
alametidir.
Fıkıh ilmi Kur’andan, Sünnetten, icmâdan ve kıyas-ı fukahâdan
çıkartılmış mübarek, muazzez, mukaddes bir ilim olup bunu inkar
eden mezhepsizler bid’atçidtir. Fıkıh ilmi olmadan İslam dini
hayata uygulanamaz.
Ehl-i Sünnetin itikatta iki imamı vardır. İmamı Eş’arî ve İmamı
Mâturidî.
Ehli- Sünnetin ameliyatta ve füruatta dört imamı ve dört hak
mezhebi vardır. Beşincisi yoktur.
Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye’nin başındaki 99 kavaid-i külliye İslam
hukukunun ve İslam bilgeliğinin temel kurallarıdır. Her okumuş
Müslüman, mesleği ve ihtisası ne olursa olsun bunları ehil bir
hocadan okuyup ezberlemelidir.
Ehl-i Sünnet içinde olumlu meşrebler, çeşitlilik vardır ama bütün
Sünnî Müslümanlar sarsılmaz bir birlik oluşturmalıdır.
Kıyamete kadar otuz küsur Deccal ve Kezzab zuhur edecektir. Sünnî
Müslüman bu Deccallara, Kezzablara, Süfyanlara karşı olmalı, onlara
buğz etmeli, onları düşman bilmeli ve yollarından gitmemelidir.
Şeriat ölçülerinden kıl kadar ayrılmamaları şartıyla tasavvuf
tarikatları haktır.
Dinî konularda cahillerin ve mukallid Müslümanların tartışmaları,
birbirlerine düşmanlık etmeleri büyük bir afet ve felakettir.
Bir konuda iki kötü tercih varsa, üçüncü bir tercih yoksa, ehven
(hafif) olan şer tercih olunur.