Cemaat konusunda çok büyük, çok korkunç, dehşet verici, afvedilemez, hoşgörülemez; bir istihbarat zafiyeti olduğunu kimse inkâr etmeye, örtmeye yeltenmesin.
Cemaat konusunda çok büyük, çok korkunç, dehşet verici,
afvedilemez, hoşgörülemez; bir istihbarat zafiyeti olduğunu kimse
inkâr etmeye, örtmeye yeltenmesin.
İstihbarat derken sadece MİT’in ve diğer istihbarat kurumlarının
yapmaları gereken araştırma ve incelemeleri kasd etmiyorum.
Bu konuda en büyük zafiyet Diyanet’tedir.
Tarihte benzeri az görülmüş dinî bir cemaat veya sekt oluşuyor, bir
vücuttaki kılcal damarlar gibi her yere nüfuz ediyor,
teşkilatlanıyor, kadrolaşıyor. Ordunun büyük bir kısmını kontrol
altına alıyor ve Diyanet, bu cemaat hakkında kelâm ilminin ışığında
çok ciddî ve kapsamlı uyarıcı bir rapor hazırlamıyor… Olacak iş
midir bu
Diyanet elbette MİT raporu gibi bir rapor hazırlamaz. Bu onun
vazifesi değildir.
Diyanetin raporunda bu cemaat hakkında şu soruların cevapları
araştırılmalıydı:
1. Cemaat, “Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır, biri dışında
bunlar Cehennemliktir…” hadîsinin ışığında incelenmeli,
araştırılmalı ve Fırka-i Nâciyenin bir şubesi mi, yoksa dalalet
fırkalarından bir sekt mi olduğu âdil ve makul şekilde ortaya
konulmalıydı.
2. Cemaatin ortaya attığı dinler arası diyalog ve hoşgörü tezi,
dinî bakımdan incelenmeliydi.
3. Zamanımızda üç hak ibrahimî din vardır, bunların hepsinin
bağlıları ehl-i necat ve Cennetliktir inancı masaya yatırılmalı ve
Ehl-i Sünnet kriterlerine göre incelenmeydi.
4. Cemaat yekûn olarak yüz milyarlarca dolarlık bir bütçeye
sahipti. Bu çok yüksek miktardaki para islamîkriterlere göre mi
toplanıyordu
5. Cemaat kaç konuda Ehl-i Sünnet ve Cemaat dairesinden dışarıya
çıkmıştı.
6. Cemaat okullarında Kur’ana, Sünnete, Şeriata uygun sağlam ve
sahih din eğitimi veriliyor muydu
7. Cemaat, Şiâdan daha fazla ve aşırı taqiyye ve kitman yapıyordu.
Bu câiz miydi
8. Kainatın imamı ne demekti Ehl-i Sünnet İslamlığında böyle bir
şey var mıydı
9. Mâsum imam inancı İslama uygun muydu
10. Ehl-i Kitab’ın hatırı için Kelime-i Tevhid’in ikinci kısmının
söylenmemesi doğru muydu
**
Maalesef, Diyanet, yapması mutlaka gereken, yerine getirilmesi
zarurî bir vazifesi olan bu araştırmayı, kelam ilminin ve Ehl-i
Sünnet kriterlerinin ışığında yapmamıştır. İdare edenleri ve halkı
uyarmamış, aydınlatmamıştır.
Aksine, nice hatalı inanç ve görüşe göz yummuştur.
Diyanet’in bu ihmalinin ve hoşgörüsünün Türkiye’ye pek pahalıya mal
olduğunu görmüş bulunuyoruz.