BOŞ-ANMA-1
“Boş-anma”, yani “boş kavramını kullanma !” şeklinde ifade etmek istediğimiz ve toplumun temeli olan aile müessesesinin yıkılmasına sebebiyet veren ayrılıkların temel sebepleri vardır. Önemine binaen ifade etmeliyim ki, nice aile yuvalarının yıkılmasına, masum ümitlerin sönmesine ve istikbalimiz olan çocuklarımızın boynu bükük-gözü yaşlı ve ümidi kırık kalmasına sebebiyet veren boşanmaların temelinde iki mühim sebep vardır; Bunlardan biri lisanımızda yapılan inkılap diğeri de taraflardaki ebeveyn şuuru eksikliğidir. Diğer hususların tali olduğu kanaatindeyim.
Hatırlanacağı üzere evliliğin devamlılığı tarafların mutabakatıyla olur. Tıpkı evliliğin başlaması gibi. Çiftlerin mutabakatı birbirilerinden beklentilerinin gerçekleşmesiyledir. Bütün beklentilerin realize edilmesi mümkün müdür? Mutlak olarak mümkün değil ama bir şartla mümkündür. Peki bu şart nedir?
Bu şart kadın ile alakalıdır ve annelik duygusudur. Annelik hissi olmayan bir kadın ile evlilik müessesesi kurulur fakat yürütülemez. Ancak bu yeterli değildir. Yani kadında annelik duygusunun var olması evlilik müessesesinin optimal şekilde devamlılığını sağlayamaz. Buna ilave olarak erkekte babalık hissiyatının var olması gerekir. Erkekte babalık duygusunun olmaması, evliliği topal hale getirir. O halde denilebilir ki, kadında annelik şuuru yoksa o evlilik kör, erkekte babalık şuuru yoksa o evlilik topaldır.
Aile huzuru ve saadetinin kilit noktası kadının annelik, erkeğin babalık şuuruna sahip olmasıdır. Bir buçuk yaşındaki kızını “karşılıklı kadeh tokuşturacağım” diyerek pavyona götüren bir erkekte babalık şuurundan söz edilebilir mi? Bu ifadeler mahkeme zabıtlarına geçmiş gerçek vakalardır.