Daha öncede sosyal farkındalık çalışmasına değinmiştik. Yine bunun uzantısı olan, güzel bir proje ve güzel insanlarla tanıştık… Sizlere herkesin “Aday” olabilecek bir sorundan bahsedip analizi size bırakmak istedik. Tiyatro oyunumuzu turne gezerken davet ettiğimiz Kocaeli Darıca Bir Umut Engelliler Derneği Başkanı Sayın Melek Arıkan.


Zahrettin Çelik: Oyunumuzda kardeşlerimize hizmet etmek bizi çok heyecanlandırdı. Aslında bu etkinliklerde devamlılık önem arz ediyor değil mi?

Melek Arıkan: Öncelikle size ve ekibinize teşekkür ederim. Her insanın doğuştan kazandığı devredilemez hakları vardır. Onun için her insan insan olma bakımından eşit değerlere sahiptir.

Sosyal ve kültürel hayatta yer almaması sonucunda evine kapanarak yaşamdan dışlanmasına neden olmaktadır. Bunun içindir ki bu ve bunun gibi sosyal etkinliklerin devamlılığı çok önemlidir. Toplulukların içinde ne kadar çok yer alırlarsa, hayata bakış açıları o kadar pozitif oluyor.

Zahrettin Çelik: Türkiye de genel anlamda engelli sayısı öğrenebilirmiyiz? ve dışarı çıkamayan bir çok engelli olduğunu biliyoruz bildiklerinizi okurlarımıza paylaşırmısınız…

Melek Arıkan: Dünya nufusunun %12 si engelli. TÜRKİYEDE 8 milyon 431bin937 engellimiz var Bunların 4milyon 648bin740 kadın 3milyon783bin197 si erkek. Bulunduğum ilden örnek vermem gerekirse (KOCAELİ)%73 sonradan %24 doğuştan, engelli insanımız bulunmaktadır. Devletimiz son yıllarda güzel açılımlar getirdiler , ama biz toplum olarak engellilerin farkındalığını arttırmazsak onların önlerine çıkan engelleri kaldıramazsak eve kapanan bir çok gencimiz olacaktır. Bizim derneğimizin yönetiminde olan görme engelli gencimiz evinden dışarı çok az çıkan birisiyde . oysa sosyal hayatın içine girmeye başladıkça, inanın şimdi bizden daha rahat kendisini ifade eder duruma geldi, hatta şu an kendisi tüplü dalış yapıyor .Demek istediğim onları sosyal hayatın içine hep birlikte çekmeleyiz.

Zahrettin Çelik: Dışarıda tanık olduğum görme engelli vatandaş yolda yürürken karşıdan gelen biriyle çarpıştı ve görme engelliye “ Körmüsün” dedi toplumda bu duyarsızlık yaygın mı sizce?

Melek Arıkan: Bu tür sözleri duyuyoruz, bence çok yanlış, toplumun bir birine olan saygısının sevgisinin ne kadar az geliştiğinin ifadesidir. Oysa daha güzel ifadelerle mazuriyetimizi belirte biliriz. Önemli olan gözler değil beyinlerdeki körlükler olmasın.

Zahrettin Çelik: Duyarlı olmak adına Allahın insanlara bahşettiği Vicdan, Merhamet, dayanışma Vs insanın bunları öne çıkarmanın yolu ne olabilir?

Melek Arıkan: YÜCE YARADANIMIZ en üstün meziyetlerini insana bahşetmiştir. Bence her daim bizlerden daha zor şartlarda yaşam mücadelesi veren insanları düşünerek empati duygumuzu geliştirdiğimiz müddetçe, dayanışmanın yollarını açmış oluruz.

Zahrettin Çelik: Bu konuda hem fikiriz.. Sizin bir projeniz olsa yada var ise ne olabilirdi?

Melek Arıkan: Güzel bir soru. halende içimde bir yara gibi kaynıyor . Zaman zaman bizler için çok değerli olan yavrusuna eşine bakan taçsız kraliçeler dediğim annelerin bir arzusu var.Bizlerin hiçbir zaman kendimize ayıracak bir vaktimiz olmayacak mı ? . işte bunun için tüm illerde ve ilçelerde sevgi evlerinin olmasını arzu ediyorum. bu kurumlar olursa anneler gözü arkada kalmadan birkaç saatte olsa kendisine zaman ayıracaktır. BU taçsız kraliçeler ne kadar psikolojik olarak rahat olurlarsa o kadar sağlıklı yavrular yetiştireceklerdir.



Zahrettin Çelik: Bir nevi “Arınmak Kendini bulmak” adına sanattın her dalını kullanıyoruz. hatta turneye geldiğimizde üyeniz olan bir dostumuza rol verilmişti.. Üretmek duygusu onlara nelere davetiye çıkarıyor?

Melek Arıkan: Üretmek onlar için en büyük yaşam kaynağı demektir. Toplumda var oluşlarının farkına varıyorlar, özgüvenleri tazeleniyor, faydalı insan olmanın mutluluğu tüm yaşantısına hatta aile bireylerinle barışık yaşamasına neden oluyor.

Zahrettin Çelik: sürekli kullanılan bir terim olan “Herkes Engelli Adayıdır” size ait bir yorum varmıdır. Hayatın keşmekeşinden insanların davranışları bazen sekteye uğrayabiliyor..

Melek Arıkan: Maalesef, şu algılarımızı ne zaman negatiften arındıracağız acaba? Bugün sağlıklı olan insan yarın nasıl hayatını idame ettireceğinin garantisini verebilir mi? Engel durumu nasıl olursa olsun Önemli olan biz toplum ve devlet olarak insanı yaşatmamız gerekmez mi? Çok hoşuma giden bir söz var müsaadenizle paylaşmak isterim . “Bu Dünyada Bir İnsan Olabilirsin . Ama Bir İnsan İçin Kocaman Bir Dünya Olursun”



Zahrettin Çelik: gerçekten anlamlı sözün bittiği yer diyebilirim. Biraz derneğinizden bahsedersek ne zaman kuruldu… Kuruluşta zorlandınız mı? Bu zorlukları anlatırmısınız…

Melek Arıkan:Derneğimiz 2008 Aralık ayında tüm engelli insanımıza yardımcı olabilmek , sosyal hayatın içine çekmek adına faaliyetine başladı.Tabiki her başlanan iş gibi zorluklar oldu . Şuna inanıyorum ki gönülden canla başla bir adım atılırsa ALLAHIN izniyle güçlüklerin üstesinden geliyorsunuz .Bana göre zorluk yoktur diye düşünüyorum, Sabırla birlikte

canla, başla, çalışırsanız. zorluklar değil mutluluklar çoğalır. Bunun için her daim arkamda olan değerli yönetim kuruluma Hayırseverlerimize teşekkür ederim.



Zahrettin Çelik: Kendini hayır işlerine adamak isteyen okurlarımıza tasfiyeleriniz neler?

Melek Arıkan:Bence herkesin elinden geldiğince zamanlarını , toplumun faydasına olan sivil toplum gönüllü kuruluşlarında faaliyet göstermelerini tavsiye derim . Gönüllü topluluklarda bulunmak insanı hem dinç kılıyor hem de manevi hazzın çok yüce yaşandığını hissediyorsunuz .Onlar mutlu oldukları zaman ,Siz onlardan çok daha mutlu yastığa başınızı koyup uykuya dalıyorsunuz.sevgi yolunda güzelliklerde buluşmak dileğimle dostça hoşça kalınız



Zahrettin Çelik: Bu röportajdan çok memnun kaldım her gün bir şey öğreniyoruz arasına alabileceğim varsa onlardan bir tanesi oldu

İstanbul Gelişim Sanat, Haber Kıta, Ustkon, Türksan adına ülkeye katkılarınızdan dolayı müteşekkiriz.

Melek Arıkan : Bizlere bu imkanı tanıdığınız için, Darıca Bir Umut Engelliler Dernegi Yönetimi ve güzel dezavantajlı insanlarımız adına. Sonsuz şükranlarımızla Saygılar.

Zahrettin Çelik: (özel yorum) Bazen insan bir an her şeyi kenara bırakıp, haline baksa sanırım şükür dolu nüanslar çıkacağı aşikardır.

Yaşamda “bakıp ve Görmek “ peşimizi bırakmaması dileğiyle..