Başarılı genç tiyatro oyuncularından Oğuzhan ÜRAL ile
enine boyuna makyajsız dekorsuz. Yalın bir sohbet gerçekleştirdik.
Derler ya Tiyatro icra etmek yürek ister diye o sinenin içindeki
yüreğin temposunu konuşmak için Oğuzhan ÜRAL'ı tanımak
istedik…
Oğuzhan ÜRAL 1993 Iğdır doğumlu. KAYSERİ ilçesi DEVELİ'de ikamet
eden 2009 yılından 2012 yıllına kadar ayakkabı mağazasında çalıştı.
2012 yıllında Bursa ya yerleşerek hayatına devam etmektedir. 2015
yılında Dizi sinema ve Tiyatro yönetmeni Serkan TUNCER’in kadrosuna
katılarak Aşık olduğu mesleği oyunculuk hayallerini gerçekleştirdi.
25 nisanda GÜLERMİSİN AĞLARMISIN 2 perde Tiyatro oyununda Avukat,
çatır bank, pazarlamacı, yemek sizsiniz ve müptela oyunlarında boy
gösteren Oguzhan ÜRAL 30 mayıs cumartesi “ Ali Ayseyi seviyor”
oyununda Ali karakterini canlandırıp sezonu kapatacağını Serkan
TUNCER önderliğindeki projeler hız kesmeden devam edeceğini ifade
etti..
Zahrettin Çelik:. Herkesin Tiyatro ya tanışma ve başlama hikâyesi
vardır. sizin nasıl bir hikayeniz var ve sizi Tiyatro merkezine
iten nüans neydi?
Oğuzhan Üral : kısaca çocukluğumdan itibaren çevremdeki insanlar
hatta yeni tanıştığım insanlarda çok eğlenceli olduğumu her
defasında dile getirirlerdi neden tiyatro ile uğraşmıyorsun diye
dile getirilerdi tabi ki ilk başta gülüp geçiyordum her insan gibi
taa ki lisans eğitimi için istanbula gelmem ve tiyatro gerçek
anlamında imkanların olması bilinç altındaki tiyatro merakı neden
olmasın diyerek başladı..
Zahrettin Çelik: Tiyatro ile uğraşmak bu devirde delilikle eş
değerde denilmektedir. Bunu nasıl yorumluyorsunuz. neden böyle bir
algı var?
Oğuzhan Üral : her işin bir deliliği var tabi ki bana göre bu
devirde tiyatro yapmanın zorluğu vurgulanıyor günlük hayatta ki
işlerimizden daha zor devamlı bilgiye aç olmamız gerekiyor
delilikle eş değer denilmesi teknoloji ile beraber insanlarımızın
tiyatroya ilgi duymaması daha çok evde salonumuzun baş ucunda tv
olmasıdır tv de dizilerin çeşitliliği ve tiyatroya göre masrafsız
ve eforsuz ve kolay ulaşılabilen bir eğlence aracı olması nedeni
ile pek tercih edilmediği için malesef delilik olarak
algılanmıştır
Zahrettin Çelik: Aynı zamanda çalışıyorsunuz sanatla uğraşınızı
zorlamıyormu?
Oğuzhan üral : aslında zorlamıyor yormuyor gerçekten gönül verince
dinlendirebiliyor diyebilirim tabi bu arada lisans eğitimimde devam
ediyor bu üçlü arasında zaman geçiyor tabi ki bunlar benim için
yeterli değil spor dalları ile de ilgilenmek kendimi geliştirmek
isterim ama şuan zaman bunlara imkan veriyor.
Zahrettin Çelik: on yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
Oğuzhan Üral : on yıl sonra tiyatroya farklı bir boyut kazandırmış
sorunları minimize etmek de ön ayak olmuş ve tüm sahne sanatlarına
gönül verenler tarafından Oğuzhan Üral denildiği zaman güzel biz
izlenim bırakan işini severek yapan bir insan demeleri benim için
yeterli olmaz diye düşünüyorum tek bildiğim şey araştırmak daha
fazla kendimi geliştirmek ama sorunuza verilecek cevabım gerçekten
güzel yetişmek ve yetiştirmek…
Zahrettin Çelik: Türkiyede snaat yapmak zormu dünya ile kıyaslama
yapıldığın neresindeyız
Oğuzhan Üral: türkiyede sanat yapmak geçmiştede zordu şimdide zor
yani fiziki mekan ve siyasi ve bunun gibi bir çok sorunlar var
umarım bir an önce bu sorunları aşarız. sahne sanatlarında
geleneksel türk tiyatrosunda ki yerimize baktığımızda köklü
geçmişimiz olduğunu görebiliyoruz fakat batılı anlamında sahne
sanatlarına baktığımızda tazminatla başlayıp asıl anlamını
cumhuriyet döneminde kazanıyor dünya ile kıyaslamada çok ileri
olmadığımızı ama çok geride olduğumuzu da düşünmüyorum gün geçtikçe
daha güzel yerlerde olacağını inanıyorum ve konuda bizlere ve
eğitimcilere büyük görev düşüyor.
Zahrettin Çelik: Eğitimlerinizde mutlaka “İnsanı” tanımayı
görmüşsünüzdür. Size neler katı ve katmaya devam ediyor mu_?
Oğuzhan Üral: Tiyatro gerçek hayatta yaşanan acıları sevinçleri vb.
insanı insanla anlatma sanatıdır. Bu cümleden yola çıkarak kattı ve
katmaya da devam ediyor edeceğine de inanıyorum ne iş yaparsak
yapalım öncelikle kendi maddi manevi özelliklerimizi bilmemiz
kendimizi tanımamız gerekiyor
Zahrettin Çelik: Biraz bu dönemi konuşursak,pedagog ve psikolog
sosyologların çocuk ve erişkinlere gelişimlerine katkı için tiyatro
öneriliyor. tiyatro da gözden kaçırdığımız neler var?
Oguzhan Üral: öncelikle soru gerçekten çok güzel olduğunu
söylemeden geçmeyeceğim bireylerin sosyalleşme ve özgüven empati
duygularını farkında olmadan geliştirdiği aşikar ve toplumda mutlu
inisiyatif sahibi bireyler yetiştiriyor ve neden sonuç ilişkisini
öğretiyor ve en önemlisi yaşamla arasında bir bağ kurmaya yardımcı
oluyor
Zahrettin Çelik: Dizi ve Sinemada “Tiyatro oyuncuları büyük
oynuyor.” Tiyatro başka sinema başka deniliyor bu ön yargımı yoksa
doğruluk payı var mı?
Oğuzhan Üral: kesinlikle katılıyorum ikisi çok farklı dünyalar
tiyatroda türbine oynuyorsunuz seyircilerin sıcaklığını hissederek
oynuyor ve kahkalarla coşup üzüntülere ortak oluyoruz alkışla
ödüllendirildiğimizi düşünüyorum ve insanların samimiyetini
hissediyoruz tiyatro bu nedenle gönül işidir dizi ve sinemada
oynayan tiyatro oyuncuları pek oynarken pek keyif aldıklarını
sanmıyorum ama işlerini tiyatro geçmişleri oldukları için hakkını
fazlası ile vererek yaptıkları aşikar
Zahrettin Çelik: “Tiyatro bütün sanat dalların atasıdır” diyen
sanatçılar var. öyle bir hipotez varsa örnekler misiniz?
Oğuzhan Üral: tiyatro insanlığın ilk çağlarından günümüze kadar
gelişme süreci iletişimde dilin kullanılamadığı için vücut dili ve
taklitle keşfedilip günümüze kadar gelişerek gelmiştir aslında
sanat dalları iç içedir tiyatro ile uğrasınca ister istemez diğer
sanat dallarının içinde buluveriyorsunuz kendinizi….
Zahrettin Çelik: Size devlet tarafından bir olanak sağlansa sanat
adına ne yapmak isterdiniz.?
Oğuzhan Üral: öncelikle destek veriyorsa özgür olunmalı yani
sipariş üzerine işler istenilmemeli ve bu desteğin adaletli
dağıtılması için tarafsız kontrol mekanizması oluşturması gerekir.
Yapmak istediğime gelince de anadolunun kırsal kesimlerine özel ve
örnek gösterilen bir tiyatro kurarak içinde sanat ateşi yanıp imkan
bulamayan vatandaşlarımıza ön ayak olmak bnm için gurur verici bir
tablo olacaktır.
Zahrettin Çelik: On yıl sonra tiyatroyu nerede görüyorsunuz?
ilerleme kaydetmek için ne yapmalı?
Oğuzhan Üral: tiyatro gün geçtikçe gelişen ilgi görülen bir sanat
dalı haline geliyor bu beni mutlu ettiği gibi umarım tüm tiyatroya
gönül verenleri de sevindirir özellikle tiyatroda gördüğüm merdiven
altı dediğimiz alanında uzman olmayan ticari amaçları olan
kişilerin piyasada eğitimci ve bir tiyatrocu gibi çıkıp eğitim ve
sertifika dağıtması kaliteyi düşürüyor ve sanata dair üzücü olaylar
yaşanıyor. Kendini bu yola başvurmaya karar veren sanatçı
adaylarını başarısızlığa itiyorlar sanata ve hayata küstürüyorlar
başarılı olsalar bile kalite düşüyor ve bunun gibi önemli bir çok
sorunun çözümü bulunmuş ve bizlerle beraber daha keyifli projelerin
çıktığı günler olacaktır.
Zahrettin Çelik: Tiyatro eğitimlerinde gerçekten hayatınızı
değiştirdiğini düşüyor musunuz. Ve bu değişimler nelerdir.
Oğuzhan Üral:tabiki öncelikle hayata insana bakış açımı değiştirdi
hayatımdaki ve çevremdeki olayları gözlemleyip sentezlemeyi ve
estetik bir bakış açısı kazandırdı ve bunun gibi bir çok sey
sıralanabilir.