Başarılı genç tiyatro oyuncularından Gizem ERDİNÇ ile
enine boyuna makyajsız dekorsuz. Yalın bir sohbet gerçekleştirdik.
Derler ya Tiyatro icra etmek yürek ister diye o sinenin içindeki
yüreğin temposunu konuşmak için Gizem ERDİNÇ'İ tanımak
istedik…
Zahrettin Çelik:. Herkesin Tiyatro ya tanışma ve başlama hikâyesi
vardır. sizin nasıl bir hikayeniz var ve sizi Tiyatro merkezine
iten nüans neydi?
Gizem ERDİNÇ : kısaca çocukluğumdan gelen bir ask'di tiyatro. Ve
günler geçtikçe bu aşkı içimde büyüdü yıllar sonra Dizi sinema ve
tiyatro yönetmeni Serkan TUNCERİ tanıdım. 5 yil ekibinde yer adım.
Benim hayalimi gerçekleştirdiği için kendisine minnettarım.
Zahrettin Çelik: Tiyatro ile uğraşmak bu devirde delilikle eş
değerde denilmektedir. Bunu nasıl yorumluyorsunuz. neden böyle bir
algı var?
Gizem ERDİNÇ: her işin bir deliliği var tabi ki bana göre bu
devirde tiyatro yapmanın zorluğu vurgulanıyor günlük hayatta ki
işlerimizden daha zor devamlı bilgiye aç olmamız gerekiyor
delilikle eş değer denilmesi teknoloji ile beraber insanlarımızın
tiyatroya ilgi duymaması daha çok evde salonumuzun baş ucunda tv
olmasıdır tv de dizilerin çeşitliliği ve tiyatroya göre masrafsız
ve eforsuz ve kolay ulaşılabilen bir eğlence aracı olması nedeni
ile pek tercih edilmediği için maalesef delilik olarak
algılanmıştır
Zahrettin Çelik: Aynı zamanda çalışıyorsunuz sanatla uğraşınızı
zorlamıyor mu ?
Gizem ERDİNÇ: aslında zorlamıyor yormuyor gerçekten gönül verince
dinlendirebiliyor diyebilirim tabi bu arada üniversite devam ediyor
bu üçlü arasında zaman geçiyor tabi.
Zahrettin Çelik: on yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz
Gizem ERDİNÇ : on yıl sonra tiyatroya farklı bir boyut kazandırmış
sorunları minimize etmek de ön ayak olmuş ve tüm sanat camiası
tarafından Oğuzhan Üral denildiği zaman güzel biz izlenim bırakan
işini severek yapan bir insan demeleri benim için yeterli olmaz
diye düşünüyorum tek bildiğim şey araştırmak daha fazla kendimi
geliştirmek ama sorunuza verilecek cevabım gerçekten güzel yetişmek
ve yetiştirmek…
Zahrettin Çelik: Türkiye de sanat yapmak zor mu dünya ile kıyaslama
yapıldığın neresindeyiz
Gizem ERDİNÇ: Gerçek den Türkiye de sanat yapmak geçmişte de zordu.
şimdide zor yani fiziki mekan ve siyasi ve bunun gibi bir çok
sorunlar var umarım bir an önce bu sorunları aşarız. sahne
sanatlarında geleneksel türk tiyatrosunda ki yerimize baktığımızda
köklü geçmişimiz olduğunu görebiliyoruz fakat batılı anlamında
sahne sanatlarına baktığımızda tazminatla başlayıp asıl anlamını
cumhuriyet döneminde kazanıyor dünya ile kıyaslamada çok ileri
olmadığımızı ama çok geride olduğumuzu da düşünmüyorum gün geçtikçe
daha güzel yerlerde olacağını inanıyorum ve konuda bizlere ve
eğitimcilere büyük görev düşüyor.
Zahrettin Çelik: Eğitimlerinizde mutlaka “İnsanı” tanımayı
görmüşsünüzdür. Size neler katı ve katmaya devam ediyor mu_?
Gizem ERDİNÇ: Tiyatro gerçek hayatta yaşanan acıları sevinçleri vb.
insanı insanla anlatma sanatıdır. Bu cümleden yola çıkarak kattı ve
katmaya da devam ediyor edeceğine de inanıyorum ne iş yaparsak
yapalım öncelikle kendi maddi manevi özelliklerimizi bilmemiz
kendimizi tanımamız gerekiyor
Zahrettin Çelik: Biraz bu dönemi konuşursak,pedagog ve psikolog
sosyologların çocuk ve erişkinlere gelişimlerine katkı için tiyatro
öneriliyor. tiyatro da gözden kaçırdığımız neler var?
Gizem ERDİNÇ: öncelikle soru gerçekten çok güzel olduğunu
söylemeden geçmeyeceğim bireylerin sosyalleşme ve özgüven empati
duygularını farkında olmadan geliştirdiği aşikar ve toplumda mutlu
inisiyatif sahibi bireyler yetiştiriyor ve neden sonuç ilişkisini
öğretiyor ve en önemlisi yaşamla arasında bir bağ kurmaya yardımcı
oluyor
Zahrettin Çelik: Dizi ve Sinemada “Tiyatro oyuncuları büyük
oynuyor.” Tiyatro başka sinema başka deniliyor bu ön yargımı yoksa
doğruluk payı var mı?
Gizem ERDİNÇ: kesinlikle katılıyorum ikisi çok farklı dünyalar
tiyatroda türbine oynuyorsunuz seyircilerin sıcaklığını hissederek
oynuyor ve kahkahalarla coşup üzüntülere ortak oluyoruz alkışla
ödüllendirildiğimizi düşünüyorum ve insanların samimiyetini
hissediyoruz tiyatro bu nedenle gönül işidir dizi ve sinemada
oynayan tiyatro oyuncuları pek oynarken pek keyif aldıklarını
sanmıyorum ama işlerini tiyatro geçmişleri oldukları için hakkını
fazlası ile vererek yaptıkları aşikar
Zahrettin Çelik: “Tiyatro bütün sanat dalların atasıdır” diyen
sanatçılar var. öyle bir hipotez varsa örnekler misiniz?
Gizem ERDİNÇ: tiyatro insanlığın ilk çağlarından günümüze kadar
gelişme süreci iletişimde dilin kullanılamadığı için vücut dili ve
taklitle keşfedilip günümüze kadar gelişerek gelmiştir aslında
sanat dalları iç içedir tiyatro ile uğrasınca ister istemez diğer
sanat dallarının içinde buluveriyorsunuz kendinizi….
Zahrettin Çelik: Size devlet tarafından bir olanak sağlansa sanat
adına ne yapmak isterdiniz.?
Gizem ERDİNÇ: öncelikle destek veriyorsa özgür olunmalı yani
sipariş üzerine işler istenilmemeli ve bu desteğin adaletli
dağıtılması için tarafsız kontrol mekanizması oluşturması gerekir.
Yapmak istediğime gelince de Anadolunun kırsal kesimlerine özel ve
örnek gösterilen bir tiyatro kurarak içinde sanat ateşi yanıp imkan
bulamayan vatandaşlarımıza ön ayak olmak benim için gurur verici
bir tablo olacaktır.
Zahrettin Çelik: On yıl sonra tiyatroyu nerede görüyorsunuz?
ilerleme kaydetmek için ne yapmalı?
Gizem ERDİNÇ: tiyatro gün geçtikçe gelişen ilgi görülen bir sanat
dalı haline geliyor bu beni mutlu ettiği gibi umarım tüm tiyatroya
gönül verenleri de sevindirir özellikle tiyatroda gördüğüm merdiven
altı dediğimiz alanında uzman olmayan ticari amaçları olan
kişilerin piyasada eğitimci ve bir tiyatrocu gibi çıkıp eğitim ve
sertifika dağıtması kaliteyi düşürüyor ve sanata dair üzücü olaylar
yaşanıyor. Kendini bu yola başvurmaya karar veren sanatçı
adaylarını başarısızlığa itiyorlar sanata ve hayata küstürüyorlar
başarılı olsalar bile kalite düşüyor ve bunun gibi önemli bir çok
sorunun çözümü bulunmuş ve bizlerle beraber daha keyifli projelerin
çıktığı günler olacaktır.
Zahrettin Çelik: Tiyatro eğitimlerinde gerçekten hayatınızı
değiştirdiğini düşüyor musunuz. Ve bu değişimler nelerdir.
Gizem ERDİNÇ:tabiki öncelikle hayata insana bakış açımı değiştirdi
hayatımdaki ve çevremdeki olayları gözlemleyip sentezlemeyi ve
estetik bir bakış açısı kazandırdı ve bunun gibi bir çok sey
sıralanabilir.
Zahrettin Çelik: Son olarak neler söylemek istersiniz.
Gizem ERDİNÇ: Bu güzel sohbet için teşekkür ederim. Sanata ve
sanatçıya saygı gösterenlere de ayrıca teşekkür ederim.