Derin ABD’nin dış politika dergisi Foreign Policy, 2020'de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile ilgili "Motosiklet kullanan solcu feminist Erdoğan için geliyor" başlığı ile bir makale yayınlamıştı.

Derin ABD'nin dış politika dergisi Foreign Policy, 2020'de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile ilgili "Motosiklet kullanan solcu feminist Erdoğan için geliyor" başlığı ile bir makale yayınlamıştı.

Dergi, Kaftancıoğlu'nu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rakibiymiş gibi sıklıkla algı operasyonuna başvurmuştu.

Makalede "Onun siyaset tarzı, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e sadakatle bağlı olan, ancak hem azınlıklara hem de dindar Müslümanlara karşı düşmanlıkla özdeşleştirilen kendi partisinin milliyetçi hizbinin zımni bir reddidir." denilerek Kılıçdaroğlu'ndan sonra Kaftancıoğlu koltuğu alacakmış gibi yansıtılıyordu.

"Kaftancıoğlu, geleneksel olarak yaşlı erkeklerin egemen olduğu bir partide kuşak değişiminin sembolüdür." ifadeleri ise dikkat çekiyordu.

Aynı dergi bu tarihten birkaç yıl önce ise İYİ Parti lideri Meral Akşener için "Erdoğan'ın haremine girmeyi reddeden 'dişi kurt' onu yenebilir mi?" başlığını atmıştı.

Akşener için 'Cesur, milliyetçi büyük anne' derken tek kusuru olarak gösterdiği ise 'ülkücü camiada yüksek desteği' olarak lanse etmişti.

Tabii ABD'nin de planı doğrultusunda sözde Kürdistan'ın kurulması ayaklarından biri olan HDP'yi parlatmak ona destek olacak partilerde gençleri ikna edecek HDP'yi sempatik gösterecek isimlerinde milliyetçi değil Kaftancıoğlu profilinde biri olması gerekiyordu.

Bak sen şu Allah'ın işine ki 14 Mayıs seçimlerinde öyle şeyler yaptılar ki defaatle yazdık. Bu topraklara şehit kanı akıtanlarla işbirliği yapmanın sonu başarı getirmez diye.

Millet ittifakı da bunu gördü ve seçimden çok kısa bir zaman sonra milliyetçi oldular. Olayı öyle abarttılar ki hakikaten kendileri ile mi eğleniyorlar bizle mi yoksa hakikaten halkı ikna mı edeceklerini düşünüyorlar anlamak mümkün değil.

Madem 180 derece dönüş yapacaksınız ve bu kez milliyetçilik zırhına bürüneceksiniz o zaman niye ikinci tur kampanyasını yürütmek için Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu ismini seçtiniz?

Buraya önce bir parantez açalım (2019 yılına geri dönelim! Ahh bu liderlik kavgaları! Konu, konuyu açıyor. Ekrem İmamoğlu'nun seçim kampanyasının direktörlüğünü yapan Necati Özkan'ın yerel seçim sürecini anlattığı, 'Kahramanın Yolculuğu: Yeni Nesil Siyasetin Zaferi' adlı kitap tartışmalara neden olmuştu.

Kaftancıoğlu, kitapta CHP Genel Merkezi ve İl Başkanlığı'nın hakkının teslim edilmediğini ima ederek Özkan'ı hedef alan sert bir mesaj paylaşmıştı. İmamoğlu ise Necati Özkan'ın yanında durmuştu. İmamoğlu ise Kaftancıoğlu'nun! Bu iki isim şimdi bir araya getirildi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğuna geçebilecek iki isim.)

Bu detaya dikkat çektikten sonra devam edelim.

Devlete seri katil diyebilen, 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demeyi reddediyorum biz onun yoldaşlarıyız' ifadeleri kullanan, PKK'lı terörist Sakine Cansız'ın öldürülmesi sonrası "İnsanlık yine kaybetti" paylaşımı yapan, "Aslan CHP, aslan BDP" (HDP'nin bir önceki partisi) Yakınlaşmayı eleştirenlere de 'gerzekler, yol doğru yol, ona bak sen" hakaretinde bulunan, ezan sesinden rahatsız olan bir profil!

Ekrem İmamoğlu zaten bir belediye başkanı, o ayrı bir konu!

14 Mayıs seçimleri öncesi İmamoğlu mitingde Selahattin Demirtaş'a selam yollamış, eşi Dilek İmamoğlu da, Van mitinginde alandaki HDP'lileri 'zafer' işareti ile selamlamıştı. Öncesini hiç yazmayacağım bile… İkinci turda pazarda gezerken vatandaşların HDP tepkisi üzerine 'Milletten oy aldı. Benimle bir alakası yok' dedi. Sanki milletin kast ettiği oydu. Neyse! İmamoğlu kısmını kısa tutacağımı belirtmiştim.

Bu kez Kaftancıoğlu detayı daha ilginç geliyor.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nda mehter marşıyla, Bozkurtlu flamalarla, Azerbaycan bayraklarıyla yürüyen kortejin arasında Canan Kaftancıoğlu'nu gördüğümde gözlerime inanamadım.

Kaftancıoğlu hem de kortejin en önünde yürüyordu. Kortejde Göktürk Kağanlığı sancağı açıldı, bozkurt işaretleri yapıldı, 'Bozkurtlar ulusun, Tanrı Türk'ü korusun', "Bozkurt Canan" sloganları atıldı. 'Asena Canan' yorumları yapıldı.

Üniversite yıllarında milliyetçi görüşlerinden dolayı 'Asena' lakabıyla anılan İYİ Parti lideri Meral Akşener'i samimi bulmazsın, siyaseten eleştirirsin, desteklemezsin bu tamamen ayrı bir konu.

Zaten Meral Akşener'in Asena lakabına ve milliyetçilik yönüne en büyük darbe Milllet İttifakının 14 Mayıs seçim politikasıyla vuruldu.

Derin ABD daha önce Ortadoğu'daki emellerini gerçekleştirmek için Akşener'in milliyetçilik imajını eksi görürken HDP'ye yakın solcu feminist Kaftancıoğlu imajını öve öve bitiremiyordu.

Saz çalan Selahattin ile başladılar feminist Kaftancıoğlu falan derken 14 Mayıs'ta bu milletin vatan sevgisi onlara 10 numara tokat attı.

Kılıçdaroğlu şimdilerde 'Biz bu ülkeyi terörden ve mültecilerden kurtarmaya geliyoruz.'

derken HDP kendisinin adını anmadan sessizce mesajı veriyor.

'28 Mayıs'ta evlerimizden çıkarak sandık başına gideceğiz, tek adamı devireceğiz!'

Yani danışıklı dövüş!

Millet ittifakı seçim sirki!

Bir duruşları yok anladık! Ama hakikaten Canan Kaftancıoğlu'nun Asena Canan'a dönüşebileceğine ben bile inanmazdım.

Muhtemelen kendi seçmeni ne yaptıklarının farkında ses çıkarmıyor. Geri kalan seçmenin buna inanma ihtimali ise millete hakaret!

ABD derin devletinin de bu milletin kodlarını çözmesi için daha çok çalışması lazım. 14 Mayıs mağlubiyetinin sebepleri ortada!

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Asena lakabını üniversite yıllarında alan Meral Akşener'in yerine Canan Kaftancıoğlu'ndan 'Asena Canan' çıkarmak kimin fikriyse resmen canı kahkaha atmak istiyor. Başka açıklaması olamaz!

İYİ Parti yükselişe geçmişken Millet İttifakı ile milliyetçilerin güvenini kaybeden Akşener, şayet o masaya geri dönmeseydi ve HDP politikalarına karşı çıksaydı şu an AK Parti'nin en büyük rakibi olabilirdi. Ama zaman geri alınmıyor.

Aslında siyasilerde hep tercihlerinin sonucunu yaşıyor.