Gül simsiyah, gözyaşları kırmızı, renkleri değiştirdiler yine!
Hangi suçtan dolayı kıydılar ona!
Gök ağladı, toprak yandı…
Bir çuvalın içine sığdırıp küçücük bedeni dereye attılar.
Narin, vahşi şekilde katledildi.
Günler boyunca aradılar, katilleri bizzat arama çalışmalarına katıldı.
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra evine 3 kilometre uzaklıktaki derede cansız bedeni bulundu. Gözyaşlarıyla toprağa verilirken herkesi derinden sarsan itiraflar sonrası tüm gözler, aileye çevrildi. Aralarında anne, baba ve ağabeyin de olduğu 25 kişi gözaltına alındı.
Narin Güran'ın annesi, abisi ve amcasının da olduğu 10 kişi tutuklandı.
Bir yürek yakan haber de Malkara’dan geldi.
Henüz 2 yaşındaydı Sıla bebek…
Süt kokuyordu…
İlk gülüşlerini kabusa çevirdiler…
İnsan denilen varlığın kirli yüzünü gördü!
Yalnızlığın çığlıkları gökyüzünü inletti.
Minicik elleri engelleyemedi kötülüğü!
Şiddet ve istismara uğradı sonra da entübe edildi.
Malkara’da Bakiye Yeniçeri, kızı Sıla’nın bıraktığı komşuda TV ünitesinden düşerek yaralandığını iddia ederek hastaneye götürdü. Baygın Sıla’nın beyin kanaması geçirdiği, fiziksel şiddet ve cinsel istismara uğradığı belirlendi. Başlatılan soruşturmada anne Yeniçeri, Sıla’nın babası Sanlı Ö., komşu Kani A ve komşunun 13 ve 14 yaşındaki iki çocuğu tutuklandı.
Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, Milliyet’e “Annenin delilleri karartması ve gizlemesi söz konusu. Annenin tutuklanmasının gerekçesi buydu. Çünkü anne cinsel istismar vakasına karşı bunu anlamasına rağmen elde ettiği delilleri ve bulguları adli makamlarla paylaşmayarak delilleri gizlemiş” dedi.
Hastalıklı ruhlar, zihniyetlerini sapıklık bürümüş, haysiyet yoksunları
çocuklara tecavüz, cinayet, kadına şiddet, hayvanlara zülüm gibi fiiller ile karşımıza çıkıyor.
Her seferinde idam cezası gündeme geliyor. Sonra unutulup gidiyor. Şahsımın endişesi odur ki yine aynı şey olacak.
Narin ve Sıla bebeğin ardından da idam konusu gündeme geldi.
En azından çocuk cinayetlerinde idam gelsin deniliyor. Sadece çocuk mu? Hayır? Kadın cinayetlerinde de! Yolda rastgele uyuşturucu almış önüne geleni öldürüyor. Bunlar ne olacak? Kaç kişinin katili. Geniş kapsamlı düşünülmelidir. En azından ceza indirimi alıp cezaevinden çıkmamalı ömür boyu cezaevinde kalmalıdır.
Narin’den sonra herkes şu soruyu sordu;
Katil ya da katiller hak ettiği cezayı alacak mı?
Sıla bebeği o hale getirenler için de aynı soru geçerli!
Narin ve Sıla’ın şu an aramızda olmamasının hiçbir gerekçesi olamaz.
Ceza kanunu ve infaz yasasının görünen o ki bir caydırıcılığı bulunmuyor.
Ceza kanununda ve İnfaz yasasında değişiklik yaparak cezaların caydırıcılığı arttırılmalıdır. İktidar da muhalefet de buna mecburdur.
Çerçevesi belirlenerek idam cezası yasalaştırılmalıdır.
Toplumda adalet duygusunun tesisi için artık bu yerine getirilmesi gereken bir gerçektir.
Narinlere ve Sılalara üzülmek yeterli değildir.
Yenileri olmasın diye caydırıcılık esastır.