ABİDE 2016


Seçim günü kim eğitime dair bir rapor okumak ister bilemiyorum. Bugün şansımı ve sabrınızı zorlayarak sizi 2016 yılında yapılmış bir araştırmaya götürmek istiyorum. Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi Araştırması.Kısacası ABİDE. Test ve anket kısımları olan PISA’ya benzeyen bir sınav. 8. Sınıflara uygulandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı bu çalışmanın sonuçları ve benim yorumlarım şöyle:
1- Öğrencilerin annelerinin eğitim düzeyiarttıkça, öğrenci başarısının da yükseldiği görüldü. Annesi üniversite ya da yüksek lisans ve doktora mezunu öğrencilerin akademik başarılarının, diğerlerine kıyasla daha yüksek olduğu sonucuna ulaşıldı. Demek ki neymiş? Önce anneleri eğiteceğiz. Başarılı bir nesil isteniyorsa kız çocuklarının eğitimi yarım bırakılmayacak.
2-Evdeki kitap sayısı, ABİDE 2016 araştırması kapsamında çalışılan bir başka değişkendir. Buna göre, evdeki kitap sayısı arttıkça öğrencilerin ABİDE'de değerlendirme yapılan alanlardaki puanlarının da arttığı bulgusu ortaya konulmuştur. Demek ki neymiş? Her mahalleye bir kütüphane değil her eve bir kütüphane kurmamız gerekiyor. Eğitim işi tahminimizden daha fazla detay gerektiriyor.
3- Bunun yanı sıra okulda kütüphane bulunmasıgibi okul özellikleri de dört alandaki (Matematik-Fen-Sosyal-Türkçe) başarı puanlarıyla pozitif yönde ilişkilidir.Bir de okuldaki kütüphanelerin kapısına kilit vurulmazsa ve bu kütüphaneler etkin kullanılırsa ciddi bir başarı artışı yaşanacaktır.
4- Ailelerin akademik çalışmalarla ilgili öğrencilere uyguladıkları baskının başarıyı olumsuz, onları desteklemesinin ise olumlu etkilediği sonucuna ulaşıldı. Ailelerin öğrencilere başarı konusunda baskı yapmasının da başarısızlığı getirdiği ortaya çıktı. Demek ki neymiş? Veliler baskı ve gereksiz müdahale yapmayacak. Bunun yerine çocuklarımıza nasıl destek olabiliriz diye kafa yoracak.
5- Öğrencilerin ev ödeviiçin ayırdıkları süre arttıkça başarılarının düşme eğilimi gösterdiği sonucuna ulaşılması, araştırmada dikkati çekti. Demek ki neymiş? Okulda öğrenilemeyen ders evde hiç öğrenilmiyormuş.
6- Dikkat çekici bir diğer husus öğretmenlerin aynı okulda çalışma süreleri arttıkça, öğrencilerin başarılarının yükselmesidir. Demek ki neymiş? Öğretmenlerimizin özellikle bazı bölgelerde atandığı okullardan kaçması önlenmeliymiş. İsteyerek kalması için gerekli şartlar sağlanmalıymış.
7- Destekleme ve yetiştirme kurslarına her iki dönem devam eden öğrencilerin
tüm alanlardaki başarı puanlarının devam etmeyen ya da bir dönem devam eden
öğrencilerden yüksek olduğu ortaya çıktı. Demek ki kurslar bir ihtiyaç.
8- Akran zorbalığı arttıkça puanlar düşüyor. Demek ki neymiş? Eğitim kurumlarımızda öğrencilerimizin onurlarını ve gururlarını rencide edici durumların önüne geçmeliyiz. Öğretmenler öğrenciyi eğitmekle olduğu gibi ruh ve beden sağlığını korumakla da görevliymiş.