Uzun bir aradan sonra bu yıl Erzurum’a gitme fırsatım oldu. Esasen ben Erzurum’a Erzurum’da bana gönül koymuştu evvel zaman içinde. Birkaç uzun yıl uzak kaldık...

Uzun bir aradan sonra bu yıl Erzurum'a gitme fırsatım oldu. Esasen ben Erzurum'a Erzurum'da bana gönül koymuştu evvel zaman içinde. Birkaç uzun yıl uzak kaldık. Sokaklarını sevdiğim, körpe evlerine hayran olduğum, sıcaklığını bulamadığım ama soğuğunda hasretler dindirdiğim kadim şehrim Erzurum.

İnsan hep geçmişin özlemiyle yaşar derler ya. Bizimkisi de o mesele olsa gerek. Erzurum bir şehirden çok fazlasıdır bilen için. Ortaokul ve lise yıllarım Erzurum merkezde geçtiği için kadim sokaklarını, güzel kokusunu ta ciğerimde hissedenlerdenim. Özellikle tabyalar civarında bulunan gaziler mahallesinde epey zaman kalmıştım. O yüzden tabyaları çok sık gezme, bazen bekçiden gizli içerde oynama imkanımız dahi olmuştu. Belki çocukluğum o yıllarda düşmanın kurşunlarına siper olan o manevi iklimi, o ruhaniyeti idrak edecek çağda olmasa bile, içime işleyen o derin hüznü bugün hissedebiliyor ve yaşayabiliyorum. Erzurum'u Erzurum yapan değerlerin başında bu ruh gelir… Bu namütenahi ruhu hiç yitirmemek için de Erzurum'a hep sadık kalmaya çalıştım diyebilirim.

Doğduğun yer kaderindir derler ya esasen doğrudur. Zira insan yaşadığı yere benzer. Onun suyuyla berraklaşır, havasıyla bulutlara ref olur. Erzurum'umuzun suyunda havasında mertlik, yiğitlik, dadaşlık ziyadesiyle vardır amma şunu da eklemeden edemeyeceğim birazda vefasızlık vardır maalesef. Bu da bu güzelliğin kusuru olsun diyelim. Yoksa İbrahim Hakkı hazretlerine, aşık Reyhani 'ye haksızlık etmiş oluruz.

Haddizatında kısa bir süre önce Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Beş Şehir isimli eserini tekrar bir gözden geçirdim. Özelikle Erzurum ile ilgili bölümler benim memleket sevdamı yeniden körükledi desem yalan olmaz. Ah Erzurum kadim medeniyetlerin şehri…

Erzurum kadim bir şehir olmasını taşına toprağına değil, tabi ki yetiştirdiği değerlere borçludur. Ve yetişen değerlerde değerlini Erzurum'un manevi ruhaniyetine borçludurlar bunu da vurgulamakta fayda görüyorum.

Uzun bir aradan sonra insan bir yere gitti mi, değişimi dönüşümü artısıyla eksisiyle daha net görebiliyor. İstanbul'dayken birkaç kez Erzurum büyükşehir belediye başkanıyla aynı dost meclisinde bir araya gelmiştik. Doğrusu ben çalışkan biri olduğunu duymuştum ama bu denli başarılı çalışmalar yaptığını duymamıştım. Ya anlatanlar eksik anlattı yada taraflı onu bilemem ama keşke hizmetleri anlatırken işe siyaset ve taraf katmasak.

Dediğim gibi bu defa özellikle Erzurum'a bir doya doya baktım. Her ne kadar çocukluğumun en güzel tepesi olan şehitlerin tüm bahçeli küçük evleri yerle bir edilmiş olsa da, şehrin genel çarpıklığını büyük ölçüde gidermiş Mehmet Sekmen. Özellikle kale ve çevresinde ki düzenlemeye hayran kaldım. Tabi şehrin eski, yıkık evleri yıkılıp yerine yeni binalar dikilince haliyle eski tarih kokan yapılar mahzun ve boynu bükük kalmışlar. Yeni duruma alışamamış olmalarını da yadırgamıyorum doğrusu. İnşallah en kısa sürede o eserlerin de restorasyon çalışmaları tamamlanır ve daha güzel bir Erzurum dokusu ortaya çıkar.

Şehrin hava alanına doğru genişlemesini mecburi bir alan olarak görmekle birlikte belki yeni kent tasarımında özellikle cephe estetiğine biraz daha özen gösterilebilirdi.

Genel hatlarıyla zor beğenen biri olarak Başkan Mehmet Sekmen'i başarılı bulduğumu söylerken, en kısa sürede sanayi bölgesine de el atacağına inanıyorum. Ayrıca doğu Anadolu hayvan pazarını gezme imkanım olmadı ama yeri çok güzel seçilmiş. Hem çevre yollarının kesişim noktasında hem de şehirden biraz uzak bırakılması konulabilecek en güzel yere konulmuş diyebilirim.

Dediğim gibi Erzurum kadim bir şehir ve ona hakkıyla hizmet edebilmekte büyük iştir. Uzun bir ardan sonra Erzurum'un bu denli değişim ve dönüşümü beni ziyadesiyle memnun etti diyebilirim. İnşallah Başkan Mehmet Sekmen bu temposunu yitirmeden çalışmalara devam eder temennisinde bulunurken, bu günlerde sürekli bir değişim dönüşüm rüzgarlarıyla çalkalanan Erzurumspor'umuzda çabucak toparlanır ve en kısa sürede hak ettiği yerlere ulaşır. İstikrarlı bir galibiyet serisine başlar da hepimizin yüreğini su serper.

Ben şimdi İstanbul'a doğru yol almaya başlamışken Erzurum'da lapa lapa bir kar yağışının başladığını görmenin derin huzurunu da uzun zaman sonra yaşıyorum.

Sözü yormadan, gözü yormadan ve dahi gönlü yormadan noktalarken Alvarlı Muhammed Lütfi Efe'nin şu kadim bir şehir kadar güzel dizeleriyle Erzurum'a diyelim ki;


'Erzurum kilidi mülk-i İslam'ın
Mevla'ya emanet olasın Erzurum
Erzurum Derbendi Ehl-i imanın
Mevla'ya emanet olasın Erzurum'