Hamas lideri İsmail Haniye’nin İran’ın yeni Cumhurbaşkanın(Mesud Pezeşkiyan 30 Ekim 20204) yemin töreni münasebeti çerçevesinde Tahranda bulunduğu esnada devlet konuk evinde İsrail gizli servisi bağlantılı kalleşçe şehit edilmesi Ortadoğu siyasetinde zaten düzgün olmayan taşları alt üst etti. Öyle ki Hamas liderinin şehid edilmesi, 7 Ekimden beri İsrail faşist Siyonist yönetimin soykırımcı, kan emici ve yayılmacı politikaların da geldiği son noktayı gösterir. Bu gelinen son durum, Filistin-İsrail, İsrail-İran çatışmasında hatta İbrahim anlaşmasına rağmen monarşi ve totaliter Arap yönetimlerinin Filistin konusunu ele alışlarında de yeni bir süreci beraberinde getirecektir.
Tarih bize göstermektedir ki, şiddet şiddeti doğurur. Zulüm yeni yeni zalimler yetiştiriyor. Hitlerin Yahudilere uyguladığı soykırım İsrail devletinin kurucuları, Haganah ve İrgun’cular ile Shin Bet’çi ve Mossad’çıları bir bakıma besledi ve bunlar, Auschwitz’in gölgesinde yetişti, pişti, sertleşti. Bugünün radikal Yahudileri dün kendilerine yapılanı, 1948’den bu yana Filistin halkına yapıyorlar.
Filistinler İsrail hapishanelerinde, 1967’den beri işgal altındaki topraklarda, duvarın gölgesinde, yasadışı Siyonist yerleşimcilerle burun buruna, Sabra ve Şatila’da, Gazze gettosunun sefaletinde… yetişiyor, pişiyor, sertleşiyorlar. Azim. Cesaret. Tahammül. Fedakârlık. Liderlik yeteneklerinin uçsuz örneklerini sergiliyorlar. Var olma mücadelesinin bütün yönlerini somut bir şekilde yeni Hamas liderinde görmemiz söz konusudur.
Yahya Sinvar’ın ailesi 1948 Arap-İsrail Savaşı’nda Aşkelon’dan kaçıp Gazze’ye sığınan Filistinlilerdendir. O, 1962’de (o sırada Mısır yönetimindeki) Gazze’de, Han Yunus mülteci kampında doğuyor. Bu sığınmacı kampta eğitimini alıyor ve şiddet içinde büyüyor. İlk 1982 yılında tutuklanıyor ve birkaç ay Fara hapishanesinde yatıyor. Burada Filistinli aktivistlerle tanışıyor ve kendini Filistin dâvâsına adıyor. 1985’te tekrar tutuklanıp çıktığında, Macd olarak da bilinen Munazzamat el Cihad ve’l-Dava örgütünü kuruyor. Esas amacı, İsrail işbirlikçilerini tesbit edip cezalandırmak. Bunun yanısıra, cihad ve dava ideolojisini eğitim yolu ile Filistin toplumuna işlemekti. El- Macd örgütü 1987’de Hamas’ın güvenlik birimi haline geldi.
Yahya Sinvar 1988’de, (a) iki İsrail askerinin kaçırılıp öldürülmesi (b) İsrail devletine çalıştığından şüphelendiği dört Filistinlinin öldürülmesinin planlayıcısı olarak İsrail güvenliğince O yılın Şubat’ında tutuklanıyor. Sorgulama sonrasında 1989’da dört defa ömür boyu hapse mahkûm ediliyor. 22 yıl cezaevinde kalıyor. 26 yaşında giriyor, 48 yaşında çıkıyor. Bu süreçte İsrail güvenliklerince uygulana zulüm şiddet ve terör uygulamaları onda sarsılmaz bir şekilde dava ve eylem adamı olmasını sağlıyor. Sertleşme ve katılaşma süreci, onu bizler gibi sıradan insanların tasavvur edemeyeceği dava adamı noktasına ulaştırıyor. Böylece tutuklu ve hükümlülerin mutlak lideri konumuna yükseliyor. O, İsrail istihbarat servislerine göre, “zalim, otoriter, etkileyici, olağanüstü dirençli, kurnaz, manipülatif… cezaevinde, diğer mahkûmların ortasında bile sır saklıyor.”
Bu süreçte işbirlikçiliğinden şüphelendiklerini hedef almaya devam ediyor. Ama bunların ardında Sinvar’ın olduğu kanıtlanamıyor.
Hamas’ın kaçırdığı ve beş yıl rehin tuttuğu İsrail askeri Gilad Şalit için 2011 yılında gerçekleştirilen değişim kapsamında, 1026 Filistinli tutuklu veya hükümlü arasında Yahya Sinvar da serbest bırakılıyor. Gazze’ye dönüyor ve bir kahraman olarak karşılanıyor. Bu arada İsrail Gazze’den çekilmiş ve 2006 seçimlerini Hamas kazanmış, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) kaybetmişti. Bu arada, İsrail’in “iki devlet” sözünü dahi tutmamasına karşı gelişen direniş dozu Sinvar’ın önderliğinde dalga dalga yükseliyor. Alan hakimiyetinde, FKÖ’nün mensuplarını bertaraf ederek siyaseten öne çıkıyor. Filistin toplumu tarafından karizmatik kişiliği, Filistin dâvâsı uğruna hapiste katlandıkları nedeniyle seviliyor ve el üstünde tutuluyor.
Hamasın askeri kanadı Kassam Tugaylarını 2015-2116 tarihlerinde bilfiil yönetiyor. Eğitimini, örgütün insan yapısını ve teknolojik kapasitesini bu dönemde artırıyor. Sinvar, Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihli saldırısının herhalde en üst sorumlusu. Şu anda Refah bölgesinde, yeraltındaki tünellerde saklandığı düşünülüyor.
İsrail’in sekiz aydır dur durak bilmeyen intikam operasyonunda, 15,000’i aşkın çocuk dahil en az 40000 kişi öldü. Yaralı sayısı en az 80000 binin üzerinde ; kayıp sayısı en az 10,000. Yahya Sinvar’ın Hamas hareketinin lideri olarak seçilmesi sonrasında İsrail ve ABD merkezli resmi açıklamalar bakılırsa her ikisinin de açmaz içinde olduğu aşikardır. Her şeyden önce İsrail dünya kamuoyunun baskısıyla yalnızlığa itildi. O baskı ABD’ye de çizgi değiştirtecek. Hamas’daki yeni yapı, İran ve Türkiye gibi ülkelerin yeni Filistin meselesine bakışı İbrahim anlaşmasına imza koyan ülkeleri de derinden etkileyecektir.