Ramazan’ın huzur dolu günlerini geride bırakırken, şimdi bayramın sevinci içimizi sarıyor. Arefe günüyle başlayan o tatlı telaş, evlerde bayram hazırlıkları, mutfaktan yükselen mis gibi kokular ve bayram sabahının o tertemiz heyecanı… İşte Ramazan Bayramı tam da böyle bir mutluluk demek!
Bayram, sadece bir tatil değil, bir araya gelmenin, küsleri barıştırmanın, büyükleri ziyaret etmenin, küçükleri sevindirmenin en güzel bahanesi aslında. Sabah erken saatlerde kalkıp bayram namazına gitmek, sonrasında büyüklerimizin ellerini öpüp hayır dualarını almak, sofraya oturduğumuzda o bayram kahvaltısının tadını çıkarmak… Hepsi bu güzel günün vazgeçilmez parçaları.
Çocuklar içinse bayram bambaşka bir anlam taşır. Şeker toplamak, yeni kıyafetlerini giyip büyüklerinin yanına koşmak, harçlık almak ve kahkahalarla dolu bir gün geçirmek… Neşeleri, enerjileri ve heyecanlarıyla bayramın en tatlı yanıdır çocuklar.
Bayram sadece kendi ailemizle kutladığımız bir gün olmamalı. Etrafımızda belki de bir tebessüm bekleyen, bir “Bayramın mübarek olsun” sözüne muhtaç olan nice insan var. Komşularımızı, yalnız yaşayan büyüklerimizi, ihtiyaç sahiplerini unutmayalım. Bir küçük ziyaret, bir samimi selam bile onların bayramını güzelleştirebilir.
Ve belki de en önemlisi, bayramın bize hatırlattığı kardeşlik ruhunu yıl boyunca yaşatabilmek. Bayramda hissettiğimiz sevgi ve birlik duygusunu sadece üç günle sınırlı tutmayıp, hayatımızın her anına yayabilmek… Bayram, kalpleri yumuşatan, gönülleri birleştiren en güzel vesilelerden biri.
O yüzden şimdi bayram neşesini doyasıya yaşama zamanı! Sevdiklerimizle kucaklaşma, tatlı sohbetler etme, geçmişin güzel hatıralarını anıp yeni anılar biriktirme zamanı.
Bayramımız mübarek, dualarımız kabul, gönüllerimiz huzur dolu olsun! Hoş geldin Ramazan Bayramı!