Ramazan ayı, paylaşmanın, sabrın ve şükrün en güzel örneklerini yaşadığımız mübarek bir ay. Sofralarımızda iftarın bereketini hissederken, açlığın ne demek olduğunu belki bir nebze olsun anlıyoruz. Ancak, bizim için geçici olan bu açlık, Gazze’deki insanlar için kalıcı bir gerçeğe dönüşmüş durumda.
Siyonist İsrail’in saldırıları yüzünden Gazze halkı büyük bir insani krizle karşı karşıya. Gıda kıtlığı, ilaç eksikliği, temiz suya ulaşamama gibi temel sorunlar her geçen gün büyüyor. Açlık, oradaki halkın en büyük sınavına dönüşmüş durumda. Çocuklar yetersiz beslenme nedeniyle hayati tehlike yaşıyor, hastaneler ise bu duruma müdahale edecek imkânlardan yoksun. Bunlar savaşın en acımasız sonuçlarından sadece birkaçı. İnsanlık tarihine kara bir leke olarak kazınan bu dramın en büyük mağdurları ise hiçbir suçu olmayan bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar.
Biz burada açlık hissimizi birkaç saatliğine yaşıyoruz. Akşam ezanı okununca sofraya oturuyor, çeşit çeşit nimetle orucumuzu açıyoruz. Ama Gazze’de öyle bir sofra yok. Orada iftar vakti, açlıkla sabaha kadar süren bir sınav. Bir annenin çocuğuna verecek lokması yok. Bir babanın, açlıktan ağlayan evladına bakacak yüzü yok. Orada açlık bir sınav değil, ölüm fermanı. Ramazan’ın bereketiyle donatılması gereken topraklarda, bombalar ekmeği ve suyu bile lüks hale getirmiş durumda.
Bugün, oruç tutarken hissettiğimiz açlığı bir düşünelim. Biz iftara kaç saat kaldığını sayıyoruz ama Gazze’de bu sürenin bir sonu yok. Çünkü onların orucu iftarla bitmiyor. Onlar açlıkla mücadele ediyor, biz ise sadece üzülüyoruz. Ama üzülmek yetmez. Onların sesi olmak, yardım eli uzatmak ve bu zulme sessiz kalmamak da boynumuzun borcu. Sadece üzülerek, sosyal medyada birkaç paylaşım yaparak vicdanımızı rahatlatamayız! Ramazan, sadece kendi soframızı düşünmek değildir. Eğer gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsak, Gazze için dua etmekle yetinmeyelim. Yardım kuruluşlarına destek olalım, seslerini duyuralım, bu zulme sessiz kalmayalım! Çünkü biz Müslümanız, kardeşlerimizi açlığa ve ölüme terk edemeyiz.
Unutmayalım, Ramazan sadece oruç tutup iftar açmak değildir. Ramazan, paylaşmaktır, dayanışmadır, mazlumun yanında olmaktır. Sofralarımızın bereketi, Gazze’de açlık çeken çocukları unuttuğumuz sürece eksik kalacaktır.