Mutlaka her ülkenin sağlam bir milli politikası olmak zorundadır. Bu politikaların dayandığı temeller ne kadar sağlam ve kapsayıcı olursa o ülke hem içeri hem de dışarıda güçlü olur.
Mutlaka her ülkenin sağlam bir milli politikası olmak zorundadır. Bu politikaların dayandığı temeller ne kadar sağlam ve kapsayıcı olursa o ülke hem içeri hem de dışarıda güçlü olur.
Güçlü iç ve dış politikası olan ülkeler bölgesinde hatta dünyanın birçok yerinde oyun kurucu olabileceği gibi emperyalist oyunları bozucu da olabilir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti böyle bir imkan ve potansiyele sahip. Ülkemiz Osmanlı İmparatorluğuna olan Müslüman teveccühüne bugünde her türlü olumsuzluğa rağmen sahip olup bu teveccühü değerlendirmelidir.
Bu hem ülkemiz hem tüm Müslümanlar hem de insanlık için hayati derecede önemlidir. Önemli; çünkü, emperyalist sömürü ve düzenin karşısında durabilecek tek potansiyel güç TÜRKİYE'dir.
Bunu hamaset olsun diye değil; inanarak söylüyorum. Ayrıca, bunun hamasetle ve kuru sloganlarla da olamayacağını çok iyi biliyorum.
Bunun için zihni bütünlüğü sağlamış, başta milli savunma sanayisi güçlü, üreten bir Türkiye olması öncelikli şarttır.
Özellikle zihni bütünlük dedim ki, burası çok önemlidir. Zihni bütünlüğü sağlamaya dönük büyük bir potansiyele sahibiz.
-Bu potansiyel nedir?
Ülkemiz insanının kahir ekseriyetinin sahip olduğu 'Ehli Sünnet vel Cemaat' inanç ve itikadıdır.
'Ehli Sünnet Vel Cemaat', Türkiye Cumhuriyetinin milli politikalarının ana merkezinde yer almalıdır.
Bölgemiz hatta dünyanın birçok yerinde etkin olabilmemizin en büyük aracı 'Ehli Sünnet vel Cemaat' inancıdır.
Çünkü, Müslümanların kahir ekseriyeti her türlü yozlaşma ve bozulmaya rağmen 'Ehli Sünnet vel Cemaat' inancına sahiptir.
Emperyalizmin ülkemiz üzerindeki faaliyetlerinin başında bu inancı bozma vardır. Görsel ve yazılı medyada zaman zaman hoca tiplemeli züppelerin 'benim ehli sünnet diye bir dinim yoktur' gibi paylaşımlarına rastlıyoruz.
Elbette ki, ehli sünnet bir din değil; İslam'ın kişiyi kurtuluşa götüren anayoludur. Ehli sünnet birleşme, birlikte hareket etme noktasıdır.
'Ehli Sünnetin Neresindeyiz' yazımda da ifade ettiğim gibi bu şuurun çok uzağındayız.
-Hiç düşündünüz mü neden?
İşte bu emperyalist uşağı hoca tiplemeleri züppelerin olumsuz politikalarından dolayı. Bu çalışmalar planlı programlı yapılmaktadır.
Maalesef, bugün iki yüz yıldır süren çalışmalarının meyvelerini toplamaktadırlar.
Açık ve net ifade ediyorum; Türkiye Cumhuriyetinin hem içeri hem de dışarıda güçlü olabilmesi için öncelikli olarak milli politikasının merkezine 'Ehli Sünnet vel Cemaati' alarak tüm faaliyetlerini bu eksen üzerinde yürütmelidir.
Şunu da belirtmeden geçmeyeceğim.
Türkiye'de faaliyetini yürüten Ehli Sünnet Cemaatlere yönelik karalayıcı faaliyetlerin arka planında da 'Ehli Sünnet vel Cemaat' inanç ve itikadını etkisizleştirme olduğu iyi bilinmeli, bu emperyalist canavarların dolmuşuna binilmemelidir!
Ortadoğu'da istikrar sağlanmadan Türkiye'nin hatta tüm İslam dünyasının istikrarı sağlanamaz. Bunun sağlanmasının yolu 'Ehli Sünnet Vel Cemaat' inanç ve itikadında birleşme yani cemaat olmadır.
Türkiye'de belli kesimlerin Türk Devletinin milli politikasının 'Ehli Sünnet vel Cemaat' eksenli olmasından rahatsız olacaklar.
Onlar, Türkiye ve Müslümanların lehine olacak her türlü düşüncenin karşısında yer alırlar.
Bunlar çok fazla dikkate alınmamalı; çünkü, bunlara ne yaparsan yap hangi tavizi verirsen ver değişmezler, değişemezler!
Bundan birkaç yıl önce Trump amcaları İslami Cemaatlerle mücadele edilmesini, kapatılmasını istiyordu.
Azıcık düşünün!
-ABD, Avrupa ve tüm İslam düşmanları ülkemizin düşmanı olan DEAŞ, PKK, PYD, FETÖ gibi tüm terör örgütlerine destek verirken İslami Cemaatlerin kapatılmasını niye istiyorlar?
Demek ki, ülkemiz ve Ehli Sünnet İslam dünyasının geleceği için İslami Cemaatler çok önemli!
Bu kadar önemli olmasına rağmen hem İslami Cemaatler hem de ülkem insanın kahir ekseriyeti bu gerçeğin farkında değil ve kendi sorumluluklarını yerine getirmekten uzaklar!
Sonuç olarak yine ifade ediyorum:
Türkiye Cumhuriyeti devletinin milli politikası 'Ehli Sünnet' temel üzerine oturmalı tüm faaliyetler bu eksen üzerine yürümelidir.
Benden söylemesi!