"Türkiye Çevre Haftası" konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'nin 21/05/2022 tarih ve 31842 sayılı nüshasında yayımlandı.
"Türkiye Çevre Haftası" konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'nin 21/05/2022 tarih ve 31842 sayılı nüshasında yayımlandı. Genelgede, çevrenin korunması konusunda farkındalık oluşturulması maksadıyla 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'ndan bu yana 5 Haziran'ın, Dünya Çevre Günü olarak kutlandığı hatırlatıldı. Eskiden Dünya Çevre Günü dolayısıyla 5 Haziran günlerinde etkinlikler ve çeşitli programlar icra edilirdi. Bu sene de çevre haftasının daha kapsamlı ve daha fazla etkinlikle kutlandığına şahit olmaktayız. Bu etkinlikler bundan önce de yine bir bayram, şenlik havasında ve çocuklarımızda, gençlerimizde çevreye, doğaya ve hayvanlar ile bitki sevgisi oluşturmak noktasında oldukça kapsamlı kutlanmaktaydı. Bu sene bu hususta muhtevanın daha da gelişmiş olduğunu memnuniyetle görmekteyiz.
Ancak bu bilinçlendirme çalışmalarının yalnızca bir haftayla sınırlı olmaması gerektiğini de hassaten belirtiyorum.
Ben yarın da bu hususta yazı yazacağım. İnşallah.
Bugünkü yazımı çevre şiirlerine ayırdım.
ÇEVRE BİR EMANETTİR*
* Oğullarım Mehmet ile Abdurrahman Taha'nın şahsında tüm gençlere ve çocuklara.
İnsanlığa huzur veren bu tabiatın.
Değerleri bir emanet, koru oğlum.
Bu en güzel, bu en muhteşem tablonun.
Tüm renkleri bir emanet, koru oğlum.
Toprak dediğin, bedeninin aslıdır.
Hem dünya hayatının en son faslıdır.
Vatandan ayrı kalan elbet yaslıdır.
Bu topraklar bir emanet, koru oğlum.
Su, azizdir, temizdir ve en durudur.
Gözlerin ve gönüllerin sürurudur.
Hayat kaynağı, toprağın gururudur.
Tertemiz su bir emanet, koru oğlum.
Hava, her nefes ihtiyacımız olan.
Dünyanın akciğeri yemyeşil orman.
Havasız yaşamaya hiç var mı imkan?
Bu ormanlar bir emanet, koru oğlum.
Kırlar ve ovalar kendine koşturur.
Masmavi denizler bir başka coşturur.
Issız dağlar, sakin ve gizem doludur.
Güzellikler bir emanet, koru oğlum.
Herkesindir dünya, bu eşsiz yeryüzü.
Tefekkür et, bak direksiz bu gökyüzü.
Sandalî uzatmağa ne hacet sözü.
Çevre, çevre bir emanet, koru oğlum.
ÇOCUK VE AĞAÇ *
Çocuk, uzattı ellerini yalnız ağaca,
Sordu, 'derdi, kederi neydi acaba'.
Niçin böyle üzgün ve durgunsun,
Betin benzin solmuş, yorgunsun?
''Ellerinden tutarak, ağladı ağaç,
'Bu bedenim korunmaya muhtaç,
Bak, arkadaşlarımı aldılar bir bir,
Bilir misin sen, yalnızlık nedir? '
Çocuk, bağrına bastı ağacı sararak,
Tir tir titreyen kalp atışlarını duyarak.
Çok hazin bir tabloydu bu yaşanan,
Yağmur gibi gözyaşıydı boşanan.
Çocuğu aldı derin bir düşünce,
Ne yapılacaktı en son ağaç bitince.
Anlamsızdı, niçin kesmişlerdi ağaçları,
Elsiz, ayaksız ağaçların neydi suçları.
Gözyaşlarını silerek tekrar sarıldı,
Ağaçları hiçe sayanlara darıldı.
Bencillerin hırsı yüzündendi bunlar,
'Dur' deyin bunlara, vicdanlı insanlar.
Çocuk ağaca, daha kuvvetli sarıldı,
Öyle bir haykırdı, sanki gök yarıldı:
'Yeryüzündeki her ağaç, her ağaç,
Hepsi de, hepsi de korunmaya muhtaç.
Not: *Bu şiirin yazılmasına Oğlum Abdurrahman Taha'nın, daha iki yaşında iken Orman Lojmanları bahçesindeki bir ağaç fidanının gövdesine sarılarak sanki onu koruyormuş gibi tutunması vesile olmuştur. Oğlum ağaç fidanına iki eliyle sarılmış haldeyken resmini çektim. Daha sonra o resme bakarak bu şiiri yazdım.
HER ŞEY SENİN ELİNDE
Betona çevirdik her yeri, ev, apartman, yazlık,
Aman Allahım, bu ne açgözlük, bu ne aymazlık,
Bırakmadık ortada, ne ormanlık, ne de sazlık.
Her şey senin elinde, ya toprağı seç, ya betonu,
Dikkat et, kupkuru ıssız çöllerdir dünyanın sonu.
Denizi, toprağı, havayı sardı bunca fesat,
İşte bundan dolayı gitti bütün işler kesat,
Dünyamızda ne zevk kaldı, ne de bir tat.
Her şey senin elinde, bırak parayı, beşi-onu,
Yoksa, kupkuru ıssız çöllerdir dünyanın sonu.
Her ağaç bir çekirdektir, her çekirdek bir ağaç,
Doldur eteğine çekirdekleri, yağmur gibi saç,
Eğer ekip dikmezsen olacak bu topraklar kıraç.
Her şey senin elinde, ya yeşilin binbir tonu,
Ya da kupkuru ıssız çöllerdir dünyanın sonu.
Kuraklık, çölleşme dedikleri en büyük felaket,
Geç kalma artık, bu tehlikeyi sen de fark et,
Ne olur, aklını başına al da, yanlıştan çark et.
Her şey senin elinde, işte sana ciddi bir konu,
Korkarım, kupkuru ıssız çöllerdir dünyanın sonu.
İnşallah yarın da çevre koruma ve çevre bilinci üzerine yazacağım. Maksadımız çocuklarımızda ve gençlerimizde çevre bilinci çevre koruma anlayışı oluşturmaktır.
Ahmet SANDAL