Her insan sevgiyi bilerek doğar…
Sevgi ruhun en lezzet aldığı duygudur. Tadını alan bir daha sevgiyi
bırakamaz…
Çoğu insan sevgiyi bilir, sevgiyi sever, ancak muhafazası için
gerekli çabayı göstermediği için elinden kayar gider.
Sevgiyi devam ettirebilmek için özel bir irade kullanmak gerekir.
Herkesin çok iyi bildiği sadece “seviyorum” demek yetmez. Sevmek ve
sevilmek için insanın emek vermesi gerektiği gibi.
Sabır, akıl, fedakarlık, nekazet, şefkat, hürmet, saygı bunlarla
birlikte sevgi oluşur. Düşünmeden bir insana karşı sevgi oluşmaz.
Sevgide engelleri kaldırmak için esas olan cesur ve gözü kara
olmaktır.
Kalp maneviyat gözünden bakmıyorsa sevgi hep dünyevi istek ve
tutkulara takılır. İnsan bundan kurtulmak istese de, sevmek istese
de kendini ikna edecek geçerli bir sebep bulması, direnmesi çok
zordur.
İşte bu yüzden insanlar sevgiyi kolay bırakıp hemen nefreti tercih
ederler. Çünkü nefret kolay olandır, irade kullanmana gerek yoktur,
zaten nefsin hep tetikte hep nefrete hazırdır.
Israrlı ve sevecen bir üslupla sevgi savunulmazsa çabuk yıkılır ve
yerini nefrete, öfkeye bırakır.
Nefret az bir emekle elde edilebilir, az bir nefret de çok büyük
nefrete dönüşür. Nasıl sevgide akıl kullanmak gerekiyorsa
sevgisizlikte, gaddarlıkta, zalimlikte, merhametsizlikte ise akıl
kullanmaya gerek yoktur, sadece nefsani bir içgüdü yeterlidir.
Sevgiyle gidilen yolda kavislere, engellere dikkat etmek, hasar
almamak için özen göstermek ve emek harcamak gerekir, sevgiyi
kesintisiz devam ettirebilmek zordur. Nefret ise sağa sola çarpar,
devrilir, kabadır, kirlidir. Belki de o yüzden nefret kolay tercih
edilir.
Dünyanın sorunu da nefreti yaşayanların çoğunlukta olmasıdır.
Sevgisizlik, insanlara öldürmeyi, dövmeyi, küfretmeyi hatta asıp
kesmeyi makul göstermektedir.
Şu an sevgisizlik öyle bir hal aldı ki, insanlar şiddet içeren
filmleri daha çok tercih etmeye başladılar. Aşk filmlerinde, çocuk
filmlerinde dahi mutlaka öldürme sahnelerine yer verilmekte.
İnsanların üzerindeki nefret telkinini yıkmak için toplu olarak
sevgiye direnmek gerekmektedir.
Nefretin oluşturduğu terörü, yıkımı, kalitesizliği, zorbalığı ve
savaşı engellemek için insanlara sevgi eğitimi verilmeli. Genelde
yanlış inançlar da nefretin kaynağını oluşturuyor. İnsanlara bu
dünyada tesadüfen var olmadıkları, gördüklerinden, düşündüklerinden
ve hareketlerinden sorumlu oldukları anlatılmalıdır. En önemlisi de
“insanın kendini değersiz görme” düşüncesinden kurtulmasıdır.
Herkes çok değerlidir. Kimsenin hayatı bu dünya ile sınırlı
değildir, kimse yok olmayacaktır.
Allah daima barışı, insaların cennete barış yurduna gitmesini
ister. İnsanlar ise savaş ve kavgacı ruhta ısrar ediyorlar.
Saldırgaşanlar, küfredenler, insanlara nefret sunanlar, sevgisizler
cennette böyle bir ahlakın olmadığını düşünmüyor mu? Cennetin
yaratılış amacı sevgidir. Cennette insan sevgisi başta olmak üzere,
ağaçlara, hayvanlara, eşyalara ve her türlü nimete duyulan sevgi
sonsuz olacaktır.
Herkes savaşın, kavganın ve nefretin değil; sevginin, şefkatin,
fedakarlığın değerli olduğunu anlamalıdır.
İnsanlar ancak ve ancak kendi fıtratlarına uygun davrandıklarında
mutlu olurlar. İnsan sevgi üzerine yaratılmıştır. Gelişmek,
güzelleşmek ve mutlu yaşamak istiyorlarsa sadece sevgiyi ayakta
tutmalı ve Allah’ın istediği ahlakı yaşamalıdırlar.
Çünkü dünya ancak sevgiyle yaşanabilir, dünyanın ihtiyacı pırıl
pırıl, aydınlık bir sevgidir. Dünya da, insan ruhu da sevgiye her
zaman muhtaçtır.
Barış ve sevgi çok kolay olmasına rağmen insanlar çok zor
gösteriyorlar. Özellikle bağnazlar dünyada kadınları ezerek,
insanları mutsuz ederek yaşanacağına inanmışlar, o yüzden müziğin,
resmin, sanatın ve estetiğin haram olduğunu zannediyorlar. Allah’ın
bunu beğeneceğini düşünüyorlar. Halbuki Allah insanlara zulmetmez
ancak insanlar kendilerine zulmediyorlar. Allah bütün güzellikleri
helal kılmıştır.
Dünya sevgiyi öğrenmek için bulunduğumuz sevgi okuludur. Sevgiyi
öğrenmek için imtihan oluyoruz. Sevginin gerçeğini öğreniyoruz,
sevgiyi bilmeden cennet nimetlerinden insanın zevk alması mümkün
değil. O yüzden mutlaka bu sevgi eğitiminden geçmemiz
gerekiyor.
Bilinmesi gerekir ki sevgiyi bize sevdiren Rabbimiz Kendisi çok
sevildiğinde insana en güzel sevgiyi yaşatacaktır.