Meydan Zâviyesi Sa‘diyye tarikatının merkezi olarak faaliyet göstermiş, diğer bütün Sa‘diyye zâviyelerinin şeyhleri bu zâviyenin şeyhi tarafından tayin edilmeye başlanmıştır.
Meydan Zaviyesi Sa'diyye tarikatının merkezi olarak faaliyet göstermiş, diğer bütün Sa'diyye zaviyelerinin şeyhleri bu zaviyenin şeyhi tarafından tayin edilmeye başlanmıştır. Şeyh Muhammed Sa'deddin'den sonra postnişin olan oğulları Şemseddin Muhammed ve Şeyh İbrahim (ö. 1008/1599), Emeviyye Camii'nde ilim halkaları kurarak ders okutmuşlar, misafirlerine cömertçe ikramlarıyla tanınmışlardır. Şam'ın Sagūr mahallesindeki zaviye Sa'diyye'nin ikinci önemli merkezidir. Zaviye muhtemelen Sa'deddin el-Cebavî'nin torunu Ali el-Ekhel'in oğlu Şeyh İbrahim Enver (ö. 651/1253) tarafından kurulmuştur.
Haçlı saldırılarına karşı giriştiği mücadeleden dolayı mücahid unvanıyla anılan İbrahim Enver'in soyundan gelenler Havran, Ceba ve Şam çevresinde yerleşmiş ve buralarda irşad faaliyetinde bulunmuşlardır. Yavuz Sultan Selim Şam'ı fethettiğinde zaviyenin şeyhi Hasan b. Muhammed el-Cennanî'nin kendisini ziyarete gelmediği, bunun üzerine sultanın şeyhi ziyaret ederek duasını aldığı rivayet edilir. Şeyh Hasan'ın türbesi Osmanlı sultanları tarafından birkaç defa onarılmış, son onarım 1908'de II. Abdülhamid tarafından gerçekleştirilmiştir. Kabri 1972'de zaviyedeki diğer kabirlerle birlikte Kaymeriyye Zaviyesi'ne nakledilmiştir (M. Gāzî Hüseyin Âgā, II, 97-98). Zaviyenin on üçüncü postnişini, tarikatın Vefaiyye kolunun pîri Ebü'l-Vefa İbrahim b. Yûsuf eş-Şamî (ö. 1170/1756) III. Ahmed, I. Mahmud ve III. Osman ile görüşmüş; Anadolu, Mısır, Halep ve Şam'da birçok kişiye hilafet vermiştir. Sa'diyye İstanbul'a onun tarafından getirilmiştir. Şam'ın Kaymeriyye mahallesindeki Sa'dî Zaviyesi XIX. yüzyılda Şeyh Muhammed b. Emîn tarafından kurulmuştur. Şeyh Muhammed İstanbul'da vefat etmiş ve Üsküdar'daki Malatyalı İsmail Ağa Tekkesi hazîresine defnedilmiştir. Tarikatın ilk dönemlerinden itibaren Filistin'in Kudüs, Akka, Safed, Halîl ve Nablus şehirlerinde yayılmaya başlamasının sebeplerinden biri de Haçlılar'a karşı mücadelenin bu bölgelerde yoğunlaşması ve tarikat mensuplarının bu mücadeleye bilfiil katılmış olmasıdır. Sa'dîler'in Halîl şehrindeki son temsilcilerinden olan Şeyh Ferhan es-Sa'dî, İzzeddin el-Kassam ile birlikte Filistin'in kurtuluşu için çalışmış ve Yahudiler tarafından katledilen Yafalı müslümanların intikamını almak amacıyla Nisan 1936'da İngiliz korumasındaki Yahudilere saldırarak Filistin'de silahlı direnişi başlatan grup içerisinde yer almıştır. Sa'diyye Mısır'a Cebavî'nin oğlu Şeyh Yûnus tarafından getirilmiş, ancak XVIII. yüzyılda Vefaiyye kolunun pîri Ebü'l-Vefa eş-Şamî'nin kardeşi Şeyh Yahya'nın bölgeye gelmesiyle birlikte etkili olmaya başlamıştır.
Tarikatın Mısır'da Suriye'den hicret ederek burada vefat eden Şeyh Ahmed es-Sa'dî'nin faaliyetleri sonucu yaygınlık kazandığı anlaşılmaktadır (Hasan Receb es-Sekkā, s. 10-11). Sa'diyye'nin Anadolu'ya ne zaman girdiği konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Tarikatın XIV-XVI. yüzyıllarda Anadolu'da varlığına dair herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Sa'diyye, XVIII. yüzyılın başlarında İstanbul'a gelen Abdüsselam eş-Şeybanî'ye nisbet edilen Abdüsselamiyye ve Ebü'l-Vefa İbrahim b. Yûsuf eş-Şamî 'ye nisbet edilen Vefaiyye adlı kolları ile bu şehirde faaliyet göstermeye başlamıştır.