Günlük hayatta arkadaşlarımıza ya da yakınlarımıza sorduğumuz klasik soru kalıbıdır bu. Ne yapıyorsun?
Sıklıkla hangi cevapları verdiğimizi bir düşündüğümüzde "hiiç öyle oturuyorum ","sosyal medyada takılıyorum",yada "yemek yiyorum","oyun oynuyorum" gibi cevaplar verdiğimiz olur. Bazen de, hatta çoğunlukla şunu duyarsınız ‘’canım sıkılıyor’’. Can sıkıntısı duygusunun temelde 4 sebebi vardır. Kendini geliştirmemek, bireylerle bağ kurmamak, anlamlı bir uğraşa sahip olmamak ve anda kalmamak.
İş ve özel yaşamdaki sorumluluklarını yerine getirirken, yaşamı ıskaladığını düşünmeyen var mıdır? Zaman kısıtlı ve yapılması zorunlu birçok şey varken sosyal yaşama, kişisel gelişime nakit ayırmanın tek yolu zamanı verimli kullanmak. Bu durumda yapmadıklarımız yaptıklarımızdan daha önemli olabilir.
Aslında hepimizin gün içinde 24 saati var, Ancak bazı insanlar bu zamanı diğerlerinden çok daha verimli geçirebiliyor. Özellikle de güne erken başlayanlar gün içinde çok daha verimli ve üretken olabiliyor. Araştırmalar sıradan bir insanın gün içinde 8 veya 9 saatini elektronik cihazlar kullanarak geçirdiğini ortaya koyuyor. Bunun 3-4 saati ise akıllı telefonlarla geçiyor. Gün içinde belirli zamanlar ayırarak bu cihazlarla bağlantımızı kesip; yazmak, okumak, öğrenmek, pişirmek vb. gibi kaliteli zamanlar yaratıp hem kendimiz hem de sevdiklerimizi mutlu edebiliriz.
Gereksiz yere sosyal medyada vakit harcamak yerine, interneti eğitici ve bilgilendirici kaynaklar için kullanabilirsiniz. Örneğin, bir konu hakkında araştırma yapmak veya yeni bir şeyler öğrenmek için çevrimiçi kaynakları kullanabilirsiniz. Yoksa en az 8 saatini para kazanmak için harcadıktan sonra kalan zamanınızı büyülenmiş gibi sosyal medyada harcamak mı istersiniz?
Kendinize durup bir bakın, ne kadar kitap okuyor, ne kadar araştırma yapıyorsunuz, ne kadar düşünüyor ve spor yapıyorsunuz. Yani kendinizi ne kadar seviyor ve kaliteli zaman ayırıyorsun. Zor geliyor bir kitaba ya da bir yabancı dil eğitimine başlamak, kim kalkacak da sabahın köründe spora gidecek ne gerek var kendini bu kadar yormaya sonuçta toprak olup gidecek bu beden diye düşünen insan sayısı toplumumuzda o kadar fazla ki. Sonuç içi boş, üretmeyen, düşünmeyen, sorgulamayan ve gelişmeyen bir toplum.ne demiş atalarımız "İşleyen demir paslanmaz" paslı bu kadar insana gel de anlat ...
‘Başarılı olmak istiyorsak bahanelere yer yoktur’ uzmanlar bu önemli noktayı sık sık kendimize hatırlatmamız gerektiğini söylüyor ve eğer sık sık kendinize ‘hiçbir şey için zamanım yok’ diyorsanız, o zaman bunun gerçek olacağını belirtiyorlar. Artık zamanın hızına yetişmekte zorlanıyor haftanın başı ile sonu arası nasıl geçti anlamıyoruz bile.2025 yılındayız artık, ne ara...
Dinlenmeye de zaman ayırmayı unutmamalısınız. Zihinsel ve fiziksel sağlığınızı korumak için yeterli uyku ve dinlenme süresine ihtiyacınız var. Dinlenmiş bir zihinle daha verimli olabilirsiniz.
Unutmayın, zamanınız sizin en değerli varlığınız. Onu en iyi şekilde kullanmak size büyük fayda sağlayacaktır.
Toplumda her birey ekonomik ve kültürel olarak üst seviyelerde olmayı istiyor, kişi başına düşen milli gelir yükselsin, dünyanın kıskandığı bı ülke olalım.
Kim istemez...
Kusura bakmayın da bu yattığımız yerden sosyal medyada video izleyerek pek mümkün değil. Müslüman bir Türk milleti olarak bize yakıştığı gibi durmadan çalışmalı, üretmeli ve başarmalıyız.
Allahu Teala Kuran'da şöyle buyurur: “Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık. “ İsra Suresi 13'üncü ayet.