MUHSİN YAZICIOĞLU
Cumhuriyet tarihinde çok sayıda siyasetçi gelmiş ve geçmiştir. Bunlar içinde merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun yeri başkadır.
Müslüman Türk milletinin kök değerlerini temsil eden bir yiğitti merhum Yazıcıoğlu.
Anadolu’nun bozulmamış damarını temsil eder merhum Yazıcıoğlu...
Türklük dünyasının tek ümidi olan Anadolu Türklüğünün siyasetteki temsilcisidir merhum Yazıcıoğlu...
Sadece Müslüman olmayan aynı zamanda Yüce İslam dininin temsilcisi mevkiinde olan ve bin yıl İslam davasını omuzlamış bir anlayışı temsil eder merhum Yazıcıoğlu...
Ülkemizde İslam denilince akıllarına İran gelen sarhoş ve ayyaşlara "TÜRKİYE İRAN OLMAZ AMA SURİYE DE OLMAYACAKTIR" şeklinde gürleyerek Türklerin ehl-i sünnet olduğunu hatırlatan bir Türktür merhum Yazıcıoğlu.....
Türk'ün Müslüman olmakla ancak tam bir Türk olacağını hayatıyla ve mematıyla tevsik eden bir yiğittir merhum Yazıcıoğlu....
Namlusunu milletine çeviren değil düşmana çeviren bir orduya "Türk ordusu" denilir anlayışını "erkekçe" ifade eden yegane siyasetçidir merhum Yazıcıoğlu....
Kanaatimiz odur ki, gittikçe marjinalleşen ihanet şebekeleri tarafından bir suikast neticesi şehid edilmiştir merhum Yazıcıoğlu...
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu rahmetle hatırlıyor ve kendisine fatihalar gönderiyoruz.
SİVAS
1950'li yıllar.
İki Sivas'lı konuşuyor.
Birisi diğerine diyor ki;
Alafranga müzik ile Alaturka müzik arasında ne fark var?
Diğer Sivaslı cevap veriyor;
"Radyoyu açtığında çalmakta olan müziği duyduğunda radyonun sesini
biraz daha fazla açıyorsan bil ki, bu alaturka müziktir. Yok
radyonun sesini kısıyorsan bil ki o alafrangadır....".
Bu ölçüye bayıldım ben.
Bu Sivaslılara gerçekten nükdetan insanlar.
1930'lu yıllarda Cumhurbaşkanlığı sanfoni orkestrası Sivas'ta icra
edildikten sonra sivaslının birisine sanfoniyi nasıl bulduğunu
sormuşlar.
Sivaslının cevabı şöyle;
"Sivas Sivas olanı böyle zülum görmemiştir"...
Sivas denilince aklıma merhum Muhsin Yazıcıoğlu gelir. Bu vesileyle
kendisine fatihalar gönderiyorum.
Siz de gönderin.