Muhalefete muhalefet için EVET
Karşımızda şer için birleşmiş hatta kemikleşmiş, enerjisini bu toprakların değerlerinden değil kökü dışarıda ideolojilerden alan bir şer topluluğu var.
Müzmin bir şekilde her şeye muhalefet eden, daha iyiye ulaşmaktan çok zarar vermeye odaklanmış, ülke insanını ayrıştırmaya çalışan, saçma sapan argümanlarla bel altı vurmaktan başka bir şey yapmayan, muhalefetini yalana iftiraya dayandıracak kadar alçalmış bir güruhtan söz ediyoruz. Üstelik bunu yaparken hiçbir şekilde mahcubiyet de duymuyorlar.
Milletin yararına olan her şeye hemen ilk elden muhalefet etmekle başlıyorlar tartışmaya. Sanki bir yerlerden talimat almış gibi (ya da alarak) çirkin bir kampanyaya başlıyorlar. İktidarın yaptıklarını onaylayanlara bir linç kampanyası başlatıyorlar ardından.
Onlara göre kendileri gibi düşünmeyenler iktidar yalakası, kendileri gibi düşünenler demokratik muhalefet haklarını kullanıyorlar, adeta birer kahramanlar.
Bu durumu hemen hemen her tartışmada görmek mümkün. Şimdi konu yeni anayasa ve başkanlık sistemi. Bakın onları her yerde göreceksiniz. Azınlıklar, ama sesleri herkesten çok çıkıyor.
Acaba dünyanın başka bir yerinde bizdeki kadar çirkin, yüzsüz ve ahlaksız bir muhalefet anlayışı var mıdır? Herhangi bir ülkede böylesi bir anlayışla siyaset yapabilmenin mümkün olduğunu sanmıyorum.
Azgın azınlık tabirini kullanıyorum ben bizdeki muhalefet için. Düzgün siyaset yapma anlayışı olmayan, sürekli bir kaos ve karışıklık isteyen, istikrarı sevmeyen, ülke menfaatinden çok kendi ikbalini düşünen bir azınlık bu.
Bu milletten hiçbir zaman iktidar vizesi alamamış olmanın verdiği bir hırçınlıkla hareket ediyorlar. Hem millete düşman olup hem de milletten onay almak zorunda olmak zor tabii ki. İstiyorlar ki Türkiye olağanüstü dönemler yaşasın, birlik bütünlük yara alsın, kaos ortamı olsun ve kendileri de bir şekilde ülke yönetiminde söz sahibi olarak eskiden olduğu gibi halkı ezsinler. Bunu için şeytanlarla bile iş birliği yapacak adamlar var içlerinde.
Diktatörlüğün alasını uygulamış ve ellerine fırsat geçtiğinde tekrar uygulamak için can atanların milletin meclisinde yapılan ve milletin onayıyla yürürlüğe girecek olan bir anayasa için diktatörlük tanımlaması ve kampanyası yapması ancak Türkiye’de görülebilecek bir yüzsüzlüktür.
Onlara göre bu ülkede seçici bir elit kesim olmalı, iktidarı onlar seçmeli ve halk da teba olarak itaat etmeli. Benim oyum şu aşağılık ve cahil halktaki herhangi biriyle eşit olmamalı anlayışı işte bu. Zamanında kendilerinden olan birilerinin halka “ÖKÜZ” diye hitap etmesi gerçek düşünceleriydi. Şimdi ise maske takmış halka yüzüne karşı “ADAM”, arkasından “AYI” diyorlar. Gerçi bunu dillendiren yazar müsveddeleri de olmuştu ama siyasette olanları hala içlerinden konuşuyorlar.
Yaptıkları namertliktir. Allah düşmanın bile merdini versin. Namertle uğraşmaktan yorulduk artık. Enerjimizi bunlara harcamaktan sürekli tökezlemekten bıktık.
Bu muhalefete muhalefet etmek başlı başına hayırlıdır. Gerisi teferruattır.