Kafası Karışıklar İçin “EVET” Deme Rehberi
Konuyu kendimce netleştirmeye çalıştım kafası hâlâ karışık olanlar için. Hem de madde madde…
Neden “EVET” diyoruz.
- Bence en önemli sebep, ilk kez bir sivil anayasaya kavuşacak olmamızdır. Cumhuriyet tarihinde bugüne kadar hep askeri ve sivil bürokrasinin, ya bizzat müdahalesi ya da gölgesi altında yapıldı anayasalar. Hatta Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesini sağlayan anayasa değişikliği bile bürokrasinin dayatmalarının bir sonucu değil mi? Bu sayede oluştu dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan bu iki başlı garabet sistemi.
- Bu anayasaya evet demekle bu milletin vesayet altında olmadan yeni anayasalar yapabileceğini göstermiş ve millete bu özgüveni kazandırmış olacağız. Dünyanın birçok ülkesi kuruluşlarından itibaren birçok kez anayasalarını değiştirmiş ve oluşan yeni şartlara ve değişen zamana karşı dinamizm içinde varlıklarını güçlendirmişlerdir. Evet demekle artık bizim milletimizin de bu yeterlilikte olduğunu kanıtlamış olacağız.
- Şunu anlamamız lazım. Yeni anayasa Tayyip Erdoğan için yapılmıyor. Tam tersi O’ndan sonrası için yapılıyor. Bu sistemde hem yargılanamaz bir makamda hem de fiilen başkan gibi davranıyor zaten. Yeni anayasayla kazanacağı çok fazla bir şey yok zaten. Şu an sistem çift başlı olsa da uygulamada bunun sıkıntısı hissedilmiyor. Asıl sıkıntı cumhurbaşkanının ve başbakanın farklı anlayışlara sahip olduğu durumda ortaya çıkacaktır. Böyle bir durumda erken seçimler, siyasi ve ekonomik krizler kaçınılmaz olacak, ülkeyi zayıflatmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürülmüş olacaktır. Neden hayır çıkması için bunca çirkeflik yapılıyor sanıyorsunuz?
- Şu yaşadığımız hengamede ütopik olma lüksümüz yoktur. Elbette ki daha iyi ve geniş tabanlı bir anayasa yapılabilirdi. Ancak öyle bir ateş çemberinden geçiyoruz ki galip çıktığımız cephe savaşları sonrası hükümet sistemini değiştirerek öncelikle umumi harbi kazanmak zorundayız. Koalisyon ihtimali içeren seçimlere tahammülümüz yok. Üstelik karşımızda daha iyi bir anayasa yapma isteğinde olan bir muhalefet de yok maalesef. Onlar eski vesayet sisteminin devamını istiyorlar ve bunu için de yalan ve iftiralara başvurmaktan bile çekinmeyecek kadar gözleri kararmış durumda. Daha normal bir zeminde, daha normal ve samimi bir muhalefetle elbette ki daha iyi anayasalar yapılacaktır. Ama şu an için yapabileceğimizin en iyisi bu.
- Anayasaya hayır demek bizlere başka bir anayasa yapmak için yeni bir şans vermeyecektir. Aksine durumu kötüleştirecek ve sivil bir anayasa yapma şansını belki on yıllar boyu tekrar elde edemeyeceğimiz bir kaos ortamının başlamasına yol açacaktır.
- Evet demekle kimleri üzeceğimizi, hayır demekle kimleri sevindireceğimizi düşünmek zorundayız. Ülkenin başına bela gibi çöken FETÖ, PKK gibi terör örgütleri, kendilerine itaat etmediğimiz müddetçe bizi bir kaşık suda boğmak için fırsat kollayan BATI, Müslümanlara yollarca insanca ve inanca uygun yaşama hakkını çok gören, halkı sürekli olarak koyun sürüsü olarak nitelendiren KEMALİSTLER, ülkeyi yıllarca sömüren batı destekli SERMAYE hep hayır çıkması için çalışırlarken biz nasıl hayır diyebiliriz.
- Kritik ekonomik ve siyasi bir kavşakta bekliyoruz şu an. Sapacağımız yöne göre gelişecek her şey. Yıllardır yakalanan ekonomik ve siyasi istikrar, yanlış bir karar verilmesi halinde bütünlüğünü kaybetmek tehlikesi ile karşı karşıyadır. Pusuda bekleyen güçlü Türkiye karşıtları, siyasi ikbalini Türkiye’nin büyümesine tercih eden siyasi düşkünler, ekonomik kriz üretme merkezleri “Hayır”da hayır vardır diyorlar. Tabii ki kastettikleri hayırlı durum kendi menfaatlerine olan ülkemizin menfaatine olmayan durumdur.
- EVET demekle, bu ülkeye rol biçmeye, gitmesi ve durması gereken yeri göstermeye, sınırlarını belirlemeye çalışanlara büyük bir tokat atmış, had bildirmiş olacağız. Geçenlerde bindiğim bir taksi şoförünün söylediği gibi “Pusulaya vurur gibi değil Gavura vurur gibi” basmalıyız mührü.
- Ve son olarak… Dünyada egemen ülkelerin zulmünden, sömürüsünden, aşağılamasından yılmış ne kadar mazlum varsa yeni bir adalet anlayışıyla dünyada denge unsuru olacak bir güç bekliyorlar. Bu ise geçmişte olduğu gibi bu gün de Türkiye’nin güçlü olmasıyla ancak mümkün olacaktır. Yani kısacası yeni bir Osmanlı gerektiği için dünyaya EVET…
EVET’te Hayr, HAYIR’da Şer saklıdır dostlar.