Son yıllarda YouTube, sadece bireysel eğlence ve bilgi paylaşımının ötesine geçerek ailelerin ve çocukların önemli bir yüzdesini oluşturduğu bir platform haline geldi. Ancak özellikle ebeveynlerin, çocuklarının günlük yaşantılarını videoya çekerek gelir elde etme yolları araması, bir dizi etik ve yasal sorunu da beraberinde getiriyor. Çocukların mahremiyeti, bu iş modelinin uzun vadeli etkileri ve yasal düzenlemelerin eksikliği önemli tartışma konularından sadece birkaçı.

Ebeveynler, çocukların masum çıkışları, eğlenceli anları ve göz kamaştıran doğallıklarını paylaşarak çok geniş bir izleyici kitlesine ulaşabiliyor. Bir video milyonlarca izlenmeye ulaştığında, reklam gelirlerinden sponsorluklara kadar çeşitli şekillerde maddi kazanca dönüşüyor. Ancak bu görüntülerin ardında, çocukların izni, mahremiyeti ve uzun vadeli etkiler gibi konular genellikle göz ardı ediliyor.

Bu çekimlerin yasal boyutları ülkeden ülkeye farklılık gösterebiliyor. Bazı ülkeler bu konuda net düzenlemelere sahipken, bazılarında ise halen ciddi bir denetim eksikliği mevcut:

1.   Fransa: Fransa, çocukların mahremiyetini korumak için öncü adımlar atan ülkelerden biri. 2020 yılında yürülüğe giren bir yasa, YouTube gibi platformlarda paylaşılan çocuk videolarından elde edilen gelirin belirli bir yüzdesinin çocuğun adına bir hesaba aktarılmasını zorunlu kılıyor. Ayrıca, videoların çocuğun psikolojik sağlığına zarar verecek şekilde kullanılmaması önemle vurgulanıyor.

2.   ABD: Amerika Birleşik Devletleri’nde çocukların mahremiyetini koruma amacıyla "Children’s Online Privacy Protection Act (COPPA)" adında bir yasa bulunuyor. Bu yasa, çocuklara yönelik içeriklerin reklam gelirlerine dair düzenlemeler getiriyor. 2019 yılında, YouTube’un bu yasayı ihlal ettiği gerekçesiyle 170 milyon dolar ceza ödemesi, bu alandaki sorunların büyüklüğünü gözler öne serdi.

3.   Almanya: Almanya’da çocukların internet üzerindeki haklarına dair giderek artan bir farkındalık mevcut. Ebeveynlerin, çocukların hayatıyla ilgili paylaşımların yasal sorumluluğunu taşıdığı ve mahremiyet ihlalinin ciddi yasal yaptırımlara yol açabileceği belirtiliyor.

Bu videoların çocuklar üzerindeki etkisi çoğu zaman şimdilik belirsiz görülse de, uzmanlar bu durumun ileride psikolojik sorunlara yol açabileceği konusunda uyarıyor. Mahremiyetin ihlali, çocuğun rızası olmadan hayatının herkese açık hale gelmesi gibi sorunlar; çocuğun yetişkinlik döneminde kendine güven sorunları, utanma ve mahremiyet algısının zedelenmesi gibi ciddi problemleri beraberinde getirebilir.

Ebeveynlere Öneriler

1.   Mahremiyeti Koruyun: Çocuklarınızın videolarını paylaşmadan önce, paylaşımların ileride hangi etkileri olabileceğini dikkatlice düşünün.

2.   Gelir Konusunda Adil Olun: Elde edilen gelirden çocuklarınıza pay ayırarak ileride kullanabilecekleri bir birikim oluşturun.

3.   Rıza Alın: Çocuğunuzun yaşına uygun bir şekilde rızasını almaya çalışın. Bu, hem onların özgülüklerini tanımanızı sağlar hem de etik bir adım olur.

Çocukların masumiyetini ticari bir malzeme haline getirmek, her ne kadar masum bir eğlence gibi görülse de, beraberinde derin etik ve yasal sorumluluklar da getirmektedir. Ebeveynlerin bu konuda daha bilinçli davranması, çocukların geleceği için çok önemlidir. Çocukların hayatından para kazanmak yerine, onlara değerli bir miras bırakmanın yollarını aramak hepimiz için daha anlamlı bir hedef olacaktır.