Mübarek Kurban Bayramına bir aydan az bir süre kaldı.
Kurbanlık hayvanların fiyatları geçen yıla göre neredeyse yüzde yüzün üzerinde artmış durumdadır.
Bu durum kurban kesimini etkileyecek olmakla birlikte Müslüman kardeşlerimiz imkanlarını zorlayarak bu önemli ibadeti yerine getirmelidirler.
Kurban kesmenin hükmü ve önemi üzerinde fazla detaya girmeyeceğim; merak edenler küçük bir araştırmayla tafsilatlı bilgiye ulaşabilirler.
Kurban kesmek Hanefi mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre müekked sünnettir.
'Kesilse iyi olur kesilmese bir şey olmaz, zaten sünnet' gibi açıklamalarla Müslümanların kafalarını karıştırmaya çalışanlara itibar edilmemeli, imkanı olan her Müslüman mutlaka kurban kesmelidir.
Efendimiz(sav)'in her sünneti bizim için çok kıymetli ve başımızın tacıdır.
Bazı sünnetleri var ki, bunların yerine getirilmesinin ehemmiyeti çok daha büyük olup her Müslüman bu sünnetleri yerine getirmenin azami gayreti içinde olmalıdır.
Bunlardan biri de kurban kesmek olup, kurban kesmek ister sünneti müekkede isterse vacip olsun hem birey hem de toplum için birçok faydaları vardır.
Peygamber Efendimiz(sav):
'Âdemoğlunun, Kurban Bayramı'nın birinci günü yaptığı işlerin Allah'a en sevimli olanı, (kurban) kanı akıtmaktır, (O gün Allah katında bundan daha sevimli bir amel yoktur.) Kıyamet günü o kurban, boynuzları, tırnakları ve kıllarıyla gelir. Kurbanın kanı da, henüz yere düşmeden Allah'ın rızasına nail olur ve kabul edilir. O halde, kurbanlarınızı gönül hoşnutluğu ile kesin!' (İbn-i Mace, Edahî, 3; Tirmizî, Edahî, 1/1493)
'Kim imkanı olduğu halde kurban kesmezse, bizim mescidimize yaklaşmasın!' (İbn-i Mace, Edahî, 2; Ahmed, II, 321)
'Ey insanlar! Her sene her bir ev halkına kurban kesmek vaciptir.' (İbn-i Mace, Edahî, 2; Tirmizî, Edahî, 18/1518)
Hadis-i Şeriflerinde biz ümmetine kurban kesmeyi emir buyurmaktadır.
Mezhebimiz Hanefi Mezhebine göre kurban kesmek vacip olup bu ibadet yerine getirilmediği takdirde mükellef açısından ibadet yerine gelmemiş sonucunu doğurur.
Ayrıca, her ibadetin kendine göre şartları olup ibadetin yerine gelmesi için şartlarına riayet edilmesi zorunludur.
Şimdi birkaç dakika düşünelim:
-Geçen yıl kurbanı nerede, kimlerle kestik?
Nerde kestiğimizi biliyor olabiliriz; ancak, çoğunuzun kimlerle kestiğini bilmiyor olduğunu düşünüyorum.
Elbette ki, niyetimiz önemli olmasına önemli de niyetimizle birlikte nerede, kimlerle kestiğimizi de bilmeliyiz.
Çünkü, kişi üzerine düşeni yerine getirdikten sonra Allah(c.c.) katında sorumluluktan kurtulur, ibadeti yerine gelmiş olur.
Şehirleşmenin getirdiği bir takım zorunluluklar kesim alanlarında kurban kesimini seçeneksiz hale getirmiştir.
Şehirlerde kesilen kurbanların kahir ekseriyeti kurban kesim merkezlerinde hisseye katılarak gerçekleşmektedir.
Bu durumun hijyen, güvenlik gibi bir takım olumlu tarafları olsa da ibadetin yerine gelmesi açısından sakıncaları da bulunmakta olup bu sakıncalara karşı dikkatli olmak zorundayız.
Nelere dikkat etmeliyiz:
1-Kesinlikle ortaklarımızı bilmeliyiz:
Mutlaka ve mutlaka kurban ortaklarımız Müslüman olmalıdır.
Müslüman olmayan birinin bir kurbana ortak olması diğer ortakların kurbanının fesadına yol açar ve kurban sahih olmaz.
Ayrıca, sırf eti için ortak olan varsa bu diğer ortaklar tarafından biliniyorsa hatta böyle bir şüphe varsa bile diğer ortakların kurbanının sahih olmasına engel olabilir.
Müslüman olmayan niye kurban kessin, kaldı ki ülkemiz insanının yüzde 99'u kendini Müslüman tanımlıyor, denilebilir.
Tanımlamayla Müslüman olunmadığını, toplumumuz büyük bir iman bunalımı yaşadığı gerçeğini dikkate almalıyız.
Ayrıca, kurban kesmenin kültürel bir tarafı da olup kişi kurban ibadetine çok inanmasa da çevresinin etkisiyle ortaklı kurbana katılmaktadır.
Mesela, kendisi inanmıyor hatta karşı: ancak, kurban kesmedi demesinler diye bile ailesi ve akrabalarıyla birlikte kesebiliyor, sevap kazanamasa da et sahibi oluyor.
2-Kurban kestirdiğim yerlere olan güvenimiz tam olmalıdır:
Talepten kaynaklı kurban kesim yerleri de artmış, bu artış her türlü hileyi de beraberinde getirmiştir.
Kurban kesimi yapan bir yere hisseye girdiniz, soruyorum:
-Hayvanımızı görüyor muyuz; görünce kaç yaşında, dişi atmış mı, kör mü, şaşımı hangimiz biliyor?
Şehirde kurban kesenlerin yüzde 90'nı bilmez, tek seçeneğimiz kalıyor oda güvenmek.
Açık söyleyeyim; ben günümüz insanına pek güvenmiyorum; çünkü, para kazanmak için insanların her şeyi yapabileceği bir devirde yaşıyoruz.
Bu işlerle uğraşan güvenilir kişilerden “piyasada kurbanlık hayvanların küçümsenmeyecek oranda kurban vasfını taşımadığını” duydum, vebal onlara ait.
Öyle olunca yapılacak tek şey kurbanımıza mümkün olduğunca sahip çıkmak, olmalı.
-Ne yapmalıyız?
Yapacağımız iş çok kolay. Kurban kesimi yapan çok güvendiğimiz biri varsa orada hissedarları tanıyarak kurban ortağı olmak, yoksa en güvenilir yerler İslami kuruluşların aracılığında kurbanlarımızı kestirmektir.
Birinci tercih edilmesi gereken bu olup İslami dernek ve vakıflar asla ve asla kurban olma vasfını taşımayan hayvanları kurban olarak kestirmeyeceklerine inanıyorum; kestirirlerse TUZ KOKMUŞ demek olup diyecek başka bir şey bulamıyorum.
Sonuç olarak; kurban kesme imkanına sahipseniz mutlaka kurbanınızı kesiniz.
Kurban, Allah(c.c.) rızası için yapılan bir fedakarlık olup Yüce Rabbimizin verdiği nimetlere şükür, dünyevi ve uhrevi bela ve musibetlere kalkandır.
Nitekim Efendimiz(sav), "kim gönül hoşluğu ile Allahtan sevap umarak kurbanını keserse onun için kendisini ateşten koruyan bir kalkan olur." buyurmuşlardır.
İslam büyükleri, 'Kurban gadab-ı İlahiyi söndürüp rıza-i İlahiyeyi celbeder. Kurban kesecek mal gücü olduğu halde kesmezse muhakkak o kişinin ya kendisinden veya çoluk çocuğundan veya malından mutlaka bir kan akar. Kurban Bayramında umumi af tecelli eder. Kurbanda çoluk çocuk ve fukara için umumi bir menfaat vardır' buyurmaktadırlar.
Şunu da belirteyim;
Bazı kardeşlerimiz Afrika ve Asya ülkelerinde kurban bağışı şeklinde kurbanlarını kestiriyorlar ki, oradaki ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin etle buluşmalarını sağlayarak çok önemli bir iş yapıyorlar hepsinden Allah(c.c.) razı olsun.
Ancak, kurbanlarımızı güvenilir kuruluşlar vasıtasıyla kestirmeye dikkat edelim; çünkü, söylemeye dilim varmıyor ama bazı sahtekarlıkların döndüğünden bahsediliyor.
Ben de gönderiyorum ve kurbanımın kesilmesinden yüzde 99,9 emin olarak.
Aslında yüzde 100’de, binde 1 bile olsa olumsuz şartların olabileceğini düşündüğüm için yüzde 99,9 dedim.
Kurbanlarımızın Allah(c.c.) katında kabulü dileklerimle şimdiden hayırlı bayramlar.