Yedi tavsiye
1. Gerçek hayat televizyondaki ve sinemadaki değildir. Sinema ve
televizyon daha çok kurgu yani hayal gücüürünlerinin gösteri
alanıdır. Hayal gücü önemli ama insan hayalleriyle gerçeklerini
ayırmayı başarmalı. Hayat hakkında bilgi edinmek çok okumakla da
olur çok gezmekle de. Çok izlemekle olabileceğine dair bir
tecrübemiz ise henüz yoktur.
2. Sadece büyük alışveriş merkezlerinden alışveriş yapmamalıyız.
Böyle kapalı yerlerde uzun süre kalan ses, ışık ve hava kirliliğine
kurban gider. Beyni durur. Buralardapazarlık yapılamaz. Bir ürünün
gerçek değerini tahmin etmek zordur. Çarşı çocuğu ise kendisini AVM
çocuğundan daha fazla geliştirebilir. Çünkü çarşıda uyaran daha
fazladır. Her dükkân ayrı bir dünyadır.
3. Sokaklar esnafın değil ama biz yine de arabamızı bir dükkânın
önüne park ederken o esnafa bir sormalıyız. İşine mâni olup
olmadığımızı öğrenmeliyiz. Bizim esnafımız sormadan park edene
kızar ama park etmeden sorana genelde sesini çıkarmaz.Üstelik
arabasına da sahip çıkar.
4. Hayatın kısa olduğunu unutmamalı ama acele de etmemeli.
Ayrıntılarda boğulmamalı. Krizleri fırsata çevirmeyi bilmeliyiz.
Yaşımız ne olursa olsun hayattaki pek çok şey zaman zaman bize
anlamsız gelebilir. Bu bir fırsattır. Burada yeni bir arayış
başlar. Hayatımızdan gereksiz bir şeyi çıkarma ve ona yeni ve anlam
katacak bir şeyi ekleme fırsatı…
5. Eğitim yakından uzağa olur. Öncelikle kendi tarihimizi ve
kültürümüzü araştırmalıyız. Antik Yunan filozoflarını bir çırpıda
sayarken Osmanlı döneminde yaşamış düşünce insanlarından örnek bile
veremiyorsak yanlış yerde duruyoruz demektir. Duruşumuzu
düzeltmeliyizki bir ağırlığımız olsun. İlim Çin’de bile olsa
öğrenmeliyiz ama Çin’e nerden geldiğimizi unutmamalıyız.
6. Anne baba ve çocuklarımızınsorumluluğunu
taşıyabilmeliyiz.Hepsine de anlayışla yaklaşabilmeyiz. Anne babamız
da çocuklarımızda bizim yetiştiğimiz dönemden farklı bir dönemde
yetiştiler. Her dönemin şartlarının farklı olduğunu akılda
tutmalıyız. Aile için değişmeyen tek şey ise şu ki ideal toplum
huzurevi ve kreşi en az olan toplumdur.
7. Başlarken hayallerimiz ile gerçeklerimizi ayırabilmeliyiz
demiştik. Şimdi tamamlaması açısından şuna da vurgu yapmak
gerekiyor ki insan ister bir kişi isterse de bir konu olsun kendi
gerçeklerine de takılıp kalmamalı. Bu durum yeni fırsatları
görmesine engel olur.Ufkunu daraltır. Yeni fırsatları sezemez ve
onlar için hazırlıklı yapamaz.