SUUDİ AMERİKA
Suud ailesi bir asırdır petrol yataklarının ve kutsal toprakların yönetimini egemen güçlerin vekâletini alarak sürdürüyor. Evvela İngiliz icadı Vehhâbilikle İslam’ın sahih inançları bloke edilmeye çalışıldı. Şimdi ise İslam’ın protestanlaştırılması projesinin öncülüğüne soyunmuş durumdalar.
Yazının başında kesinlikle ön yargıya kapılmayın. Zira yazının tamamını okuduğunuzda maksadın Türk propagandası veya Arap karalaması olmadığını göreceksiniz.
Belli bir dönem İslam Birliği ve Hilafetin yeniden tesisi üzerine söylemler geliştirilmiş, eylemden ziyade dile getiriliyor oluşu bile bir mesafe olarak görülebilmişti. Bu gün gelinen noktada İran’ın ayrı telden Suudi Arabistan’ın farklı telden çalıyor olması bunun hayalden öte bir serap olduğu gerçeği ile yüzleşmemize sebep oluyor.
Peki, İslam Birliği kiminle sağlanacak? Mısır’daki Sisi, çiçeği burnunda ki azmettirici Veliaht Prens’le mi?
Demokratik usullerle iktidara gelen İhvan-ı Müslimîn lideri Muhammed Mursi’nin başına gelenler malum.
Mısır darbesinin Suudiler tarafından desteklenmesi, darbeci General Sisi’ye milyar dolarlar gönderilmesi, Türkiye ile yakın ilişki içinde olan Katar’a ambargo uygulanması, Barzani’nin desteklenmesi, son olarak PKK-PYD’ye milyon dolarlık destek, Kaşıkçı cinayeti, Suudilerin ne kadar Türk düşmanı olduklarını görmemiz açısından önemli gelişmelerdi. İhanet genetik midir nedir!..
Bu gün Yemen’deki insanlık dramının sorumlusu Suudi Arabistan ve İran’dır. Yemen’de üstünlük sağlama adına mezhep farklılığını kullanarak vekâlet savaşını mazlum insanlar üzerinden yürütüyorlar. İslam âleminin iki püsküllü belası İran ve Suudi Arabistan… Her iki ülkede kendi varlığı için diğerini tehdit unsuru olarak görüyor. Emperyalistlerin sinsi oyunlarına gebeler.
ABD Başkanı Trump’ın Arabistan ziyaretinde yaptığı kılıç dansı ve küre başında verilen pozlar tüm İslam dünyasına verilmiş bir mesajdı aslında. O karede darbeci Sisi’nin de oluşu mesajı daha da netleştiriyordu.
“Ya benimle olursunuz ya da darbeyi yersiniz.”
Yakın tarihin en büyük silah anlaşmasıyla dönmüştü ülkesine Trump. 380 milyar dolar…
Ilımlı İslam, BOP, Dinler Arası Diyalog, Arap Baharı aynı kapıya çıkan farklı argümanlardı. Buna Türkiye’yi de alet etmeye çalıştılar. Binlerce ruh hastasının İŞİD adı altında örgütlenmesi, İslam’ın imajını zedeleyen vahşet görüntüleri de aynı oyunun farklı versiyonuydu.
İslam ülkeleri arasında sürekli nifak oluşturmakla meşgul emperyalist ülkeler ve satılmış liderler ümmeti “çağdaş köle” haline getirdiler.
Son olarak Amerikalı bir Senatörün “Biz olmasak Suudi Arabistan bir haftada Farsça konuşmaya başlar” şeklindeki açıklaması iki Müslüman ülkeyi birbirleriyle korkutma ve terbiye etme yöntemlerinden sadece biri…
Kalın Sağlıcakla…