Kitaplar Bizi Nereye Götürür
Kitap kurtuluştur diye düşünüyorum. Neden bilmiyorum. Serdeki şairlik iddiasından olsa gerek. Hangi kelime diğerine daha iyi yakışır diye kafa yorarken aynısını kitap kelimesine de yapıyorum. Kurtuluş geliyor ardından. Kitap ve kurtuluş. Beraber iyi duruyorlar bence.
Peygamberimizin o meşhur hadisinde dediği gibi. “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünneti”. Bu hadis zihnimde kurduğum kitap-kurtuluş bağını iyice tahkim ediyor.
Tam da burada; hediye olarak kitap gönderenleri de daha bir seviyorum. Değil mi ki Allah kullarına başka bir şey değil kitap gönderiyor o halde kitabı tüm zamanların en güzel hediyesi olarak kabul etmeliyiz.
Kitap, en etkili terbiye etme ve yol yordam gösterme aracıdır. Diğer kitapların hepsi de Allah’ın kitabının taklitleri olarak birer kılavuzdur. Yolu ve yordamı gösterir. Anlamaya sevk eder. Cahillikten kurtarırlar.
Cahillikten kurtulmak nasıl olur? Söylememiz gereken sözü söyleyince cahillikten kurtulmuş oluruz. Bu anlamda kitapların başta gelen faydalarından birisi insanların kendilerini en güzel şekilde ifade etmelerine yardımcı olmalarıdır. Ki, eğitimin temel amacı da budur. Konfüçyüs'ün “başa geçersem yapacağım ilk şey kelimeleri düzeltmektir” demesi boşuna değildir. Hani bazen deriz ya söyleyecek bir şey bulamıyorum diye. İşte bu söz gerçek. Her koşulda söyleyecek bir şeyler var. Söylenmesi gereken bir şey var. Ama bizim o kelimeleri kitaplardan bulup çıkarmamız gerekiyor. Biz kitaplardan uzak kaldıkça söylenmesi gereken sözler söylenmemiş oluyor. Mesaj yerine ulaşmıyor. Mesaj ulaşmayınca da işler yürümüyor.
Lise öğrencileri arasındaki disiplin sorunlarına alışkınım. Bazen iki çocuk kavga eder. Yanıma gönderirler. Konuyu ayrıntılı olarak görüşürüm. Önemli sayıdaki görüşmede kavga eden kişilerin birbirini aslında hiç tanımadıklarını fark etmişimdir. Düşünün hiç tanımadığınız, konuşmadığınız, ismini bilmediğiniz insanla kavga ediyorsunuz. Bunun yaşla da ilgisi yok. Otobüste seyahat ederken yabancı bir yolcudan hoşlanmayan ve bir bahane bulup kavga eden çok yetişkin de gördüm. İnsanımız kavga ederek tanışıyor. Bence bu yeterince kelime bilmediğimiz için böyle…
Kitapların başka bir yönü de tedavi edici olmaları. Bugün Biblioterapi diye bir şey var. Psikolojik sorunlarımızı kitapla çözüyoruz. Yalnızlığımızı alıyor. İçimizdeki o sıkıntıyı atıyor. Eksik yönümüzü tamamlıyor ve bizi onarıyor. Bizi iyileştiriyor.
Kitaplar bizi bunalımlardan kurtardıkları gibi sığlık ve yüzeysellik sahilinden/hastalığından da kurtarıyor. Gemimizi güvenle yüzebileceği derin sulara ulaştırıyor. Korkuyu içimizden atmaya birebir. Bu arada unutmayan söyleyelim. Kitaplar cesaret verir. İyi bir okur hiç kimse ile bana neden ters baktın diye kavga etmez. Kendini gereksiz kavgalardan kurtarır. Ama gerekli kavgalara girmekten de çekinmez. İyi kitaplar en güçlü ve zalim iktidarların en sert ve gerçek muhalifleridir.
Kitapla derlenin ve toparlanın. Kitapla disipline olun ve direnin. Filmler, diziler, kulaktan dolma fikirler, varsayımlar, oradan buradan fikirler, birbirinden kopuk düşünceler sizi hiçbir yere götürmez. Nutuklara kurban gitmeyin. Bazen bir adamı ömür boyu dinlersiniz ama anlattığı şey herhangi bir kitabın ön sözü etmez. Derli toplu bir bilginin ilk adresi kitaptır. Kitap kurtuluştur. Kurtuluş kitaptadır.