Bu yazımızı niye kaleme aldık? Önce onu açıklayalım. Geçen hafta TV ve yazılı basında yer alan haberlere göre, “Ülkemizde ilk defa üretilen insansız hava uçağı ilk uçuşunu gerçekleştirdi.” Bu sevindirici haber hepimizi mutlu etti, umutlandırdı ve gururlandırdı.

Bu yazımızı niye kaleme aldık?

Önce onu açıklayalım.

Geçen hafta TV ve yazılı basında yer alan haberlere göre, “Ülkemizde ilk defa üretilen insansız hava uçağı ilk uçuşunu gerçekleştirdi.”

Bu sevindirici haber hepimizi mutlu etti, umutlandırdı ve gururlandırdı.

Bir sevincimiz de bu yerli uçağın isminin “Kızılelma” olarak belirlenmesidir.

Kızılelma isimli insansız hava uçağı, Baykar firması tarafından yüzde 100 öz sermayesi ile projenin başlangıcından bugüne yaklaşık bir yıl gibi rekor sürede tamamlanarak ilk uçuş başarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu projede emeği geçen herkesi, başta Baykar Firması Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar olmak üzere mühendisinden işçisine kadar tüm ekibi tebrik ediyor, hepsine saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Allah cümlesinden razı olsun. Hepsi de Ecdadına layık olduklarını ispatladılar.

Hem çalışkanlıkları ile hem de hedefleri ile Ecdadımızın izinden gittiklerini gösterdiler.

Ecdadımız Kızılelma Ülküsüne inanmış ve o hedef doğrultusunda çaba ve çalışma göstermişlerdir.

Selçuk Bayraktar ve proje ekibi, yüzde yüz yerli sermaye ve yüzde yüz yerli mühendislerden oluşan bir ekip ile bu muhteşem uçağı imal ederek ismini de “Kızılelma” olarak belirlemişlerdir.

Kızılelma, en büyük hedef ve en zirvedeki bir ufuktur. Müslüman Türk’ün kutsal yürüyüşüdür. Kızılelma Ülküsü esasında Batı’yı ilim ve teknolojide geçme yarışıdır.

Bu hedeftir, bu ufuktur, bu bir yürüyüştür, bu bir yarıştır da, bunları böyle yazmak yetmez.

Neyin hedefi, neredeki ufuk ve nereye doğrudur yürüyüş? Neyin yarışıdır? Bunları açıklamak gerekir.

Kızılelma Ülküsünü açıklamak için sözlüklere başvurdum. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisinde Kızılelma Ülküsü şöyle açıklanır.

Kızılelma, eski çağlardan beri Türk cihan hâkimiyeti idealini sembolik olarak ifade eden bir kavramdır. Bu Ülkü ilk defa Orta Asya’da Türkler arasında doğan bu ülküdür. Ergenekon destanında Ergenekon’dan dışarı çıkma ve kaybedilmiş olan eski yurdu tekrar ele geçirme ideali şeklinde görülür. Kavram zamanla, gerçekleştirilmesi düşünülen idealleri ve zaptedilmesi gereken yerleri belirleyen bir sembol haline dönüşür. Orta Asya’da Oğuz Türkleri için Kızılelma, hangi yöne giderlerse gitsinler hedefleri ve kazandıkları zaferin adı haline gelir.

Oğuzlar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından Roma ve Bizans imparatorluklarının hâkimiyeti altındaki Ülkelerin fethedilmesiyle Türkler’in cihan hâkimiyetinin gerçekleşeceği düşüncesine varılması birbirini tamamlayıcı mahiyette ideallerdir. Bundan dolayı özellikle İstanbul’un fethi bir anlamda Kızılelma idealinin gerçekleşmesi şeklinde yorumlanmıştır. Tabi bu fetih başka bir fetih düşüncesine kapı aralamıştır ki, o da Roma’nın fethidir. Bilinmektedir ki Fatih Sultan Mehmed Han bir sefer sırasında şehid olmuştur. Zehirlenerek öldürülmüştür ki Roma’nın fethinden korkan Batılılar, bunu bir haini kullanarak gerçekleştirmişlerdir. Kızılelma Ülküsünü elbette Osmanlı Padişahları A’dan Z’ye hepsi de sürdürmüşlerdir.

Osman Gazi,  Fatih Sultan Mehmed Han, Yavuz Sultan Selim Han ve Abdülhamid Han başta olmak üzere hepsi de birer Kızılelma Ülkücüsüdür. Kızılelma Osmanlı padişahlarınca da hükümdarlık alâmeti sayılmıştır. Topkapı Sarayı Müzesi’nde bulunan Osmanlı padişahları albümünde Çelebi Sultan Mehmed’den III. Murad’a kadar sekiz padişahtan yedisinin elinde birer elma resmedilmiştir. Fâtih Sultan Mehmed, II. Bayezid ve II. Selim bu elmaları sol ellerinde, diğerleri sağ ellerinde tutmakta, Yavuz Sultan Selim’in ise iki elinde iki elma bulunmaktadır. Ayrıca çeşitli kaynaklarda, Fâtih Sultan Mehmed devrinden başlayarak III. Selim dönemine kadar Türk askerlerinin dillerinden düşürmediği, “Padişahım, biz senin uğrunda ta Kafdağı’nın ötesine, Kızılelma’ya dek varırız” sözleri Osmanlılar’ın ebedî saltanatının bütünlüğü anlamında kullanılmıştır.

Osmanlı Devleti’ni İttihat ve Terakkici gafiller yıktıktan sonra kurulan yeni Devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’nde Kızılelma Ülküsü fikir olarak Milliyetçi ve Mukaddesatçı insanlarımızın ruhunda yer bulmuş olsa da 1950 yılına kadar Devlet Adamları nezdinde itibar görmemiştir.

Ta ki Adnan Menderes iktidara geldikten sonra Devlet Adamları nezdinde de Oğuz, Selçuklu ve Osmanlı hayranlığı tekrar kendini göstermiş ve Ecdadımızın izinden yürüyen Liderler işbaşına gelmeye başlamıştır. Batı’yı körü körüne taklit yerine Batı’yı geçmek gerektiği fikri Devlet nezdinde en yüksek seviyede dillendirilir olmuştur.

Bu Ülkede Kızılelma Ülküsünü yaşatan ve maddi ve manevi ilerleme fikri ile Türk Gençliğine Kızılelma Ülküsünü hissettiren ve taklitçilik yerine özümüzden aldığımız kuvvetle hareket etmemiz gerektiğini haykıran Başbakanlık ve/veya Cumhurbaşkanlığı yapmış 4 lider vardır. İsimleri Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmeddin Erbakan ve Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Zaten Kızılelma ismi verilen ilk insansız hava uçağımız da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde gerçekleştirilmiştir.

Yazımızın bu noktasında hassaten şu hususu belirtmek istiyorum. Ülkemizde Başbakanlık ya da Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunmasa da Kızılelma Ülkücüsü onlarca lider elbette vardır. Bu liderlerin hepsinin ismini saymak yerine en belli başlılarından 4 ismi belirteyim. Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu, Devlet Bahçeli ve Aykut Edibali.

Allah cümlesinden razı olsun. Allah Kızılelma Ülküsüne sahip liderlerimizi başımızdan eksik etmesin. Amin.

Yazımın en sonunda Kızılelma Ülküsü isimli şiirimi takdim ediyorum.

KIZILELMA ÜLKÜSÜ

 

Kızılelma bir mefküre, bir kutlu dava.

Doğu'dan Batı'ya ilerleyişidir Türk'ün.

Ey Oğul! Başka bir yerde huzur arama,

İşte budur senin tek hedefin, tek ülkün.

 

Kızılelma, Kızılelma, işte orada Roma.

Fatih Sultan'ın hedefi ve yürüyüşüdür.

Ey Oğul! Bu hedef için hazırlan, boş durma.

Bu hedef yoksa, ruhunun çürüyüşüdür.

 

Kızılelma nedir diye sağa sola sorma.

O ülküdür seni diri ve ayakta tutan.

Ey Oğul! Çalış, kafanı başka şeye yorma.

Senden bunu bekliyor bu kutsal vatan.

 

Kızılelma girmiş ta ezelden şuuruma.

Ruhum gibi ebedi ve ölümsüz yer tutar.

Ey Oğul! Her zorluğu göze al, bunun uğruna.

Yoksa miskinlik seni bitirir, yiyip yutar.

 

Kızılelma, Kızılelma, bakmam sağıma soluma.

Yol alırım hep Doğu'dan Batı'ya doğru.

Ey Oğul! Sen de bundan başka hedef kurma.

Yolunu her daim aydınlatsın İslam'ın Nuru.

Ufkunu her daim aydınlatsın Allah'ın Nuru.