İzdivacın Para İle İmtihanı
Evlilikte parasal sorunlar evlenmeden önce başlar. Ailemiz bize evliliğin çok masraflı bir iş olduğunu öğretir. Bizi bu fikre hazırlar. Bizim için hazırlık yapar. Bizim de hazırlanmamızı ister. Tek başımıza değil erkek ya da kız tarafı olarak hazırlanırız. Ortada kısmet yokken bile çeyiz ve para biriktiririz.
İş ciddiye binince kız tarafı ne alır erkek tarafı ne alır sorularına cevap aranır. Düğünde takılan paralarla düğün salonu masrafları ödenir. Alınan borçlar verilir. Borçlar biter ama parasal sorunlar yine de bitmez. Yeni evlilerin imtihanı yeni başlıyordur. Paranın nasıl yönetileceğini öğrenmeleri gerekmektedir.
Kadının ev hanımı olduğu durumlarda tek para havuzu kurulur. Evin tüm ihtiyaçları için o havuzdan para harcanır. Kadın erkekten para alıyor veya erkeğe muhtaçmış gibi görünür. Ama bu doğru değildir. Önemli olan evin parasıdır. Mesela çoğu evlilikte kadın çalışmasa bile bütçeyi yönetmektedir. Erkek maaşını kadına teslim etmekte ve o ay ev için nelerin alınacağına kadın karar vermektedir. Doğrusu parayı yönetmeyi daha iyi bilen eşin duruma liderlik yapmasıdır.
Kadın ve erkeğin her ikisi de çalışıyor ise maddi işleyiş biraz daha karmaşıktır. Gelirleri birbirine çok yakın ise tek havuzda toplanıp ortak kullanım yolu düşünülebilir. Böyle durumlarda ciddi sıkıntılar yaşanmaz. Tarafların gelirleri arasında büyük farklar varsa evlilik öncesi anlaşmalar yapılabiliyor. Bu durumda tek havuz kurulmayabilir. Bir taraf evin tüm masraflarını karşılayıp eşine hiç harcama yaptırmayabilir. Veya ev harcamaları için eşit miktarda parayı bir havuza aktarıp diğer gelirlerini istedikleri gibi değerlendirirler.
Parayı doğru kullanmak zordur. İsraf etme riski büyüktür. Ufak tefek parasal sorunların yaşanmadığı ve para tartışmasının yapılmadığı evlilik kulağa gerçek bir evlilik gibi gelmez. Ama evliliği en çok yoran maddi sıkıntılara dair küçük tartışmalar değil uzun süreli parasızlık durumlarıdır. İşsizlik, durgunluk, krizler, işten çıkmak, iş yerini kapatmak ve iş değiştirme çabaları… Kiraların, faturaların ve kredi kartı borçlarının ödenemediği zamanlar… Bu gibi durumlar ağır imtihanlardır. Eşler bu durumlarda alıştıkları konfordan taviz vermek zorunda kalırlar. Bunun için birbirlerini suçlarlar. Evliliklerini yıpratırlar.
Bu durumla başa çıkabilmek için öncelikle bakış açısı değişmelidir. Harcamalar kısılmalı ve sade bir hayat tercih edilmelidir. Mesela 2000 TL ye değil de 750 TL kirası olan bir eve geçilebilir. Mümkünse işsizlik maaşı başvurusu yapılır. Hiç kira ödenemeyecekse bir süreliğine bir akrabanın yanında kalınabilir. Borç alma yoluna gidilebilir. Çalışmayan eş iş arayabilir. İş seçimi konusunda seçici olunmaz. Bir süreliğine iki işte birden çalışma yoluna gidilebilir.
Bütün bu yollar samimice denenmelidir. Unutulmamalı ki parasızlık evliliği aldatmak ya da şiddet uygulamak kadar yıpratmasa da küçümsenecek bir durum da değildir.