FETÖ’nün nasıl alçak bir yapılanma olduğunu ilk tanıştığım andan itibaren hissetmiştim. Kimi zaman mecburen yayınlara konuk eder kendini belli etmeyenlerin yüzlerine de eleştirilerimi yapardım.
FETÖ'nün nasıl alçak bir yapılanma olduğunu ilk tanıştığım andan itibaren hissetmiştim. Kimi zaman mecburen yayınlara konuk eder kendini belli etmeyenlerin yüzlerine de eleştirilerimi yapardım.
2009 da iki yazıda yazdım.
Ilımlı İslam adı altında gözlerini vahşetlere kapattıklarını, o güne kadar organik bir bağım olmamasına rağmen, yaptıkları işleri önemsediğimi başarılarını da takdir ettiğimi belirttim. Ama şahsımın onlara dayanma gücü 2009'da bitmişti. Yazının birinde kullandığım ifadelerden bazıları şunlardı:
'Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı bir liste hazırladı. Ayakta kalacak gazete(ci)ler Tasfiye edilecek gazete(ci)ler A'rafta kalacak gazete(ci)ler Bu listeyi hazırlaması gereken en son kişiyken, kendi yaptıklarını görememenin bir sonucu bu işi yapmış olmalı' 'Eğitim kurumları, Türkçe olimpiyatları derken hareketin medya ayağı da gün geçtikçe güçlendi. (Eğitim kurumlarına zeki ve paralı ailelerin çocuğu girebilir)'
'Kibirlilik, adaletsizlik ve hizipçilik yapan kim varsa, bir an önce tasfiye olup gitsin ilk başta da!'
Anlayacağınız yıldızımız hiç barışmadı.
17/25 Aralık FETÖ kumpasından sonra bu hainlerin maskesi düşmüştü. O maskenin düşmesiyle birlikte haklılığımızın çok üstünde olayın boyutlarının vatan hainliği olduğunu gördük.
Metin İlhan, Tahsin Kaplan ve Sezai Şengönül'ün kayyım olarak atandığı Zaman Gazetesinde Kenan Kıran'ın Genel Yayın Yönetmenliğinde Ahmet Dinç'in Haber Müdürlüğünde ben de İstihbarat Şefi görevimdeydim.
15 Temmuz alçak darbe girişimi gerçekleştiğinde Genel Yayın Yönetmenimiz Kenan Kıran, Genel Yayın Koordinatörümüz Mehmet Duvarbaşı, Haber Müdürümüz Ahmet Dinç ve editörümüz Gökhan Özturan gazeteye ulaşabildi. O gün gazetemiz 'Kanı bozuk alçaklar' manşeti ile çıktı.
Bizler yürüyerek ulaşmayı denesek de ancak havalimanına kadar ulaşabildik. Yanımda ailem vardı. Vatan için korkmadan can verebilme hissi neymiş ilk kez o gün öğrendik. İnsanın yüreğinde zerre korku olmuyormuş!
Genel Yayın Yönetmenimiz Kenan Kıran, Genel Yayın Koordinatörümüz Mehmet Duvarbaşı, Haber Müdürümüz Ahmet Dinç İbrahim Sarp, editörlerimiz Gökhan Özturan, Fahrettin Dede, Dursun Topçu, Tahsin Han, Koray Taşdemir ve daha birçok isim ile bir zamanlar FETÖ'cülerin kalesi olan gazetede onları yüreğinden vuran manşetler atmamız onlara vurulan en büyük darbelerden biriydi.
O gün çok acı yaşandı, unutamadığım bir diyalog vardı köprüde…
Kesinlikle geçişe izin vermeyeceğiz. Eğer 'ben canıma güveniyorum geçer giderim' diyen varsa buyursun geçsin." diyen bir polise, "İnsan bir kere ölür, adam gibi ölür.''