Ruh ve düşünce yapımızda saklı olan olumlu ve olumsuz düşünceleri kimi zaman negatif ve pozitif düşünceler diye isimlendiririz. Negatif yüklü düşünceler insana olumsuz, Pozitif yüklü düşünceler insana olumlu yaşam sunmaktadır. İnsanların olumsuz düşüncelerini derinleştirerek sürdürmesi zaman içinde kendilerine zarar vermekte ve endişeler içinde yaşamasına zemin hazırlar. Olumsuz düşünceler negatif enerji olarak bedenlerinizi teslim almaktadır. Bu negatif enerji yeni olumsuzluklara yelken açmaktadır. Negatif enerji yüklü bir insanın yaşama pozitif bakması zordur. Negatif yüklü bir vücudun tutum ve davranış yönüyle sayısız olumsuzluklarla karşılaşma riski vardır. Bu olumsuzluklar insanın beden diline de yansımaktadır. Bir insanın olumsuz duygu ve düşüncelerinde inatçı davranması başka olumsuzlukları yaşamasına yol açma ihtimali yüksektir. Bu inatçı davranmaların en önemli noktası aşırı kendine güven veya güvensizlik duygusudur. Bu aşırı güven veya güvensizlik duygusu bazı gerçekleri görmeyi önler. Güven veya güvensizlik duygusunun dengesi iyi kurulmalıdır. Önemli olan bu insanın kendi olumsuzluklarıyla yüzleşe bilmesidir.

Olumsuzluklarını büyütmeden görebilmesi belki de işin çözüm notasının başlangıcı olacaktır. Önemli olan olumsuzlukları yumak haline getirmeden, insanın kendine ve bir başkasına zarar vermeden sorunu çözmesidir. Daima aşrı ve uç olan düşünce yapılardan uzak durarak olumlu bakmayı denemelidir.

Bu olumsuzlukları yaşayan bir insanda saygı ve sevgi eksikliği baş gösterir. Bu insan başta kendine saygı doymamaya başlar. Bir insan her şeyden önce kendine saygı doymayı bilmelidir. Kendine saygı ve sevgiyle bakamayan insanın bir başka insana saygı ve sevgiyle bakmasının mümkün olamayacağını bilmeliyiz. İnsanın kendine saygı doyması insanı olumlu ve pozitif olmasını sağlar. Candan insan olmayı sağlar. Yaşam dolu insan olmayı sağlar ve yaşamdan bir başka tat almayı becerir. İnsanın mutlu olmanın bir başka yolu küçük şeylerle mutlu olmayı becere bilmesidir. Daima bardağın dolu tarafından bakabilmeyi becermekte önemlidir. İnsanın yaşamı süresince hiç olumsuzluk yaşamamasının imkânı yoktur. Sorun yaşamak insanlığın gereğidir.

Ruh ve Düşünce dünyamızda olumsuzlukları kısa sürede yenmezsek gelecek korkusu ve endişesi yaşarız. Zaman içinde maddi kazanç elde etme korkusu ile birlikte maddi doyumsuzluk baş gösterir. Yaşamındaki her olayı maddi olarak görmek ve işin manevi yönünü ihmal etmek bir başka çelişkidir. Bu tür çelişkileri bertaraf etmek için insan mana yönüyle boşluklarını görmelidir. Manevi olarak eksiklerini tamamlamalıdır.

Duygu ve düşünce yönüyle karışıklıklar yaşayan insanların mizaç yönüyle de serttirler. Mizacındaki sertlikleri üzerinde atmanın yolunu aramalıdır. Sert mizaçlı insanın iletişimde sıkıntı çekebileceğini biliyoruz.

Ruh dünyası ve düşünce yapısı olumsuzluklarla geçen bir insan anne, babasına karşı saygı ve sevgiyle bakmayı denemelidir. Varsa eş ve çocukları onlara karşı saygı ve sevgi doymalıdır. Arkadaş çevresine önem vermelidir. Onlara karşı da aynı saygı ve sevgiyle davranmalıdır. İş yaşamında sevdiği iş yapmalıdır. İşinden zevk alarak yapmalıdır. Oyun oynarken nasıl ve şekil zevk alıyorsa işini yaparken aynı neşe ve zevki almalıdır.

Ebeveynler çocuklarını büyütürken olumlu ve pozitif bir enerji ortamında çocuklarını büyümelidir. Yaşam dolu bir aile ortamda büyüyen bir çocuk dünyaya olumlu ve pozitif bakmayı bilecektir. Koşullar ne olursa olsun olumsuzlukları olumlu yapma gücünü kendide bulacaktır. Olumsuz limanlardan olumlu limanlar yelken açmayı bilecektir. Yaşamı süresince bardağın dolu tarafından bakmayı bilecektir. Yaşamı süresince insanlara olumlu enerji verecektir. Bünyesindeki olumsuz enerjiyi olumlu yapmayı becerecektir. Olumsuzluklar karşısında pes etmeyerek ve çabuk kendini toparlamayı bilecektir. Buda onun yaşamdan daha iyi tat almasını sağlayacaktır.

Olumlu enerji yüklü insan daha sağlıklı, huzurlu ve güven içinde kılacaktır. Böylesine huzur, güven dolu bir insanın yaşamdan tat almaması düşünülemez. Yaşamındaki her an ona güç ve kuvvet kaynağı olacaktır.

İnsanın yaşamdan zevk alması ve yaşamı tatlı kılması için kişisel gelişim kitapları başta olmak üzere daima yenilik ve değişim gerektiren kitaplar okuması ve bu okuduğu kitaplardaki bilgileri içselleştirmesi önemlidir.

Maddi ve manevi imkânları fırsatlara dönüştürmeyi bilen sağlam kaynaklı bilgilere sahip olmak. Yaşamın gerçeklerini pratik hayatta uygulamaya dönüştürmek insan olarak bize huzur ve güven sağlayacaktır. İnsanlar çoğu zaman kısıtlı imkân ve fırsatlarla daha huzurlu ve güvenli yaşam sağlayabiliyor. Maddi imkânların yüksek olması her zaman insana huzur ve güven ortamı sağlamayabilir. Önemli olan imkân ve fırsatları nasıl ve ne şekilde kullandığımıza bağlıdır.

İnsan olarak yaşamımızda olumlu ve olumsuz duygu ve düşünce dünyasından uzak olmadığımızı biliyoruz. Önemli olan olumlu bakabilmeyi becere bilmektir. İnsanlar et ve kemikten ibaret bir canlı varlık değildir. İnsanın duygu, düşünce ve fikirleri insanın en önemli özelliğidir.

İnsanlar üzerindeki negatif enerjiyi yok edip pozitif enerjiye dönüştürmesi için o insanın vücudunu tanıması ve ruhsal olarak vücudun hekimi olması önemlidir. İnsan üzerindeki olumsuzlukları en aza indirmesi için sosyal yönünü daima güçlü tutmalıdır. Olumsuzlukları yenmenin ve onlarla mücadele etmenin değişik yol ve yöntemleri vardır. İnsan mühendisleri, sosyologlar ve psikiyatrisiler bu konularda bize yardımcı olacak yığınla bilgiler sunmaktadır.

Bu sunulan bilgiler arasında kendimizi iyi hissetmediğimiz Zaman nefes çalışması, bilinçaltı ve üstü karışıklığını giderme çalışması, İnsanın kendisiyle helalleşmesi, Kendisiyle hesaplaşması, Kendisiyle sözleşmesi önemlidir. Kendine öz güven doyması, yaşam enerjisine enerji katması yapılacak çalışmalardan bazılarıdır. Öz güven birçok olumsuzlukları olumlu yapma enerjisine sahiptir.

Bu yazımda bu sunmaya çalıştığım bilgiler bilinmeyen bilgiler değildir. Önemli olan bu bilgileri ihtiyaç görmek ve sıkıntı yaşadığımızda bunları uygulamasını bilmektir. Yoksa bu güne kadar insanların huzur, güven ve sağlığı için söylenmemiş bir söz, düşünce ve fikir yoktur.

Yukarı da belirttiğim gibi İnsanın huzur, güven ve sağlığı düşüncede saklıdır. Bunu bilmeyen yoktur. İnsanın fikir ve düşünce dünyası, kimi zaman huzurlu bir ortam ve kimi zaman huzursuz bir ortam sağlamaktadır. Düşünce ve fikir dünyamızı temizlemek ve temiz tutmanın anahtarı bizde saklıdır. Bizde saklı olan bu anahtarı kullanırken sabırlı ve düzenli yaşamımıza uygulamak gerekir. Bunun akıl ve zekâdır. Aklımızı ve zekâmızı arı olarak kullanır ve sorumluluklarımızı bilirsek daha az olumsuzluklar yaşarız.

Akıl ve zekâmızı bilinçli kullanmayı yüce yaratıcımız yüce Kuran'ı kerimin birçok ayetinde bize hatırlatmaktadır. Birçok ayetin sonunda “Düşünmez misiniz, Akıl Etmez misiniz, Tefekkür etmez misiniz “ ? Hitaplarıyla bizi mükellef kılmıştır. Yüce yaradan bu ayetlerle bizi düşünmeye, tefekkür etmeye, aklımızı ve zekâmızı verimli kullanmaya sevk etmektedir. Düşüncede temiz duygu ve fikirlerle zenginleşmemizi istemektedir. Sağlayacağımız fikir ve düşünce zenginliğiyle ufkumuzu açacak ve olumlu düşünmemizi sağlama noktasında kazançlı olacağımızın mesajını bize vermektedir. Düşünme merkezli insan olmamızın biz neler kazandıracağının yolunu bize öğretmektedir. Bir gerçek ortaya çıkıyor yüce yaratana yönelmek için çözüm noktasıdır.
Onun için insanı diğer canlı varlıklardan ayıran en büyük özellik insan akıl sahibi, düşünebilen varlık olmasıdır. Bu özelliklerimiz gereği biz sorumlu kılmaktadır. Yüce yaratıcı bizim düşüncelerimize önem verdiğine göre bizim bu melekemizi kullanmamak gibi özelliğimiz olmalıdır. Yüce yaratan bu konuyu önemsediğine göre insan olarak bizde önemsememiz zorunluluğu vardır.

Fikir ve düşünce yapımızı temizlerken kısa süreli derin düşünme seanslarıyla başlamak ve sonuç alıncaya kadar sürdürmek ve düşünce dünyamızın verdiği her tepkiyi hesaba katmalıyız. Düşünce ve fikir dünyamızdaki olumsuzluklar vücudumuzda tıp yönüyle rahatsızlıklar doğurmadan kendimizin fikir ve düşünce yapımızı kontrol sorumluluğumuz vardır.

Her insan içinde saklı olan iyilik meleklerini ve kötülük yanlısı meleklerini iyi tanımalıdır. İnsanın bünyesindeki iyilik melekleri insanı iyiye doğru kurguladığını biliyoruz. Yüce yaratıcımız bizi iyi ve güzele meyilli olmamızı istemektedir. Bizler içimizdeki iyilik melekelerini faaliyete geçirmek ve yaşamımızın her safhasında bu alanı aktif tutmamızın bize huzur ve güven kaynağı olacağına inanmalıyız.

İçimizdeki çocuğu kendimize sevimli halen getirme becerisi kazanmamız önemlidir. İçimizdeki temiz ve kirlenmemiş duygu ve düşünceleri öne almak bizi huzur ve güvende kılacaktır. Vücudumuza mutluluk ve verecek doğru işlerle ilgili olmalıyız. Her insan kendini mutlu kılacağı yol ve metotları geliştirme yeteneğiyle yüce yatan tarafından donatılmıştır. Önemli olan bunun farkında olmaktır.

Yüce yaratan yüce kitabında bize hitaben ”Yere göğe sığmam fakat yaratmış olduğum kulumun kalbine sığarım” ve yene bir başka ayetinde yüce yaratan “Ben insana şah damarından daha yakınım” bu derece bize yakın olduğunu yüce Kuran'ının da bize söylemektedir.

İnsan olarak ruhsal yapımıza, fikir ve düşünce yapımıza bakış yaparken bu bakış ve incelememizi günümüzün ilmi değerlerine uygun yapmalıyız. Eski düşüncelerimizle yeni düşüncelerimizle harmanlayarak kendi huzur, güvenimizi sağlama tedbirleri almalıyız.

Son zamanlarda insanın huzur, güven, mutluluğu ve sağlığını güçlü kılacak sayısız kitaplar vardır. Bu kitaplardan en önemlileri olarak “Kuantum Düşünce Sistemi “ üzerine yazılmış kitaplar, “Kişisel gelişim” kitapları, “insan inanç terapisi” üzerine yazılmış kitaplar kütüphanelerde yer almaktadır. Bence her insan “Kişisel gelişim” ve ”İnsana inanç terapisi” gibi kitabını kendi yaşamında yazma gücüne sahiptir. Yeter ki bu konuyla ilgili ve alakalı olalım.
Bir eğitimci yöneticisi olarak “Kuantum Düşünce Sistemi” üzerine yazılmış kitapları inceliyor ve bu konuyla ilgili makale, seminer, toplantı ve insanı geliştirecek bilimsel her konuyu dikkate alıyorum. Özellikle “Kuantum düşünce Tekniği” üzerinde çalışmalar yapmaktayım. Bugüne kadar bu sahada okuduğum kitaplar, incelemeleri saha çalışmasında birikimlerimi kullanmaktayım. Bu saha çalışmaları bana huzur, güven, sağlıklı düşünme tekniği kazandırmaktadır. “

Kuantum Düşünce Tekniğiyle” yola devam etmek ve bu düşünce metot ve tekniğiyle insanın huzur ve güveni sağlayacak yeni yollar keşfetmek ve bu saha da ilerleme sağlamak insanlık için yarar getirecektir. Onun için“Kuantum düşünce sistemiyle” yaşamaya evet diyoruz. Bu tekniği insanlık yararına kullanmayı bir sorumluluk görenlerdeniz.

Kuantum düşünce sistemi üzerine çalışanlar insanların ruh dünyasıyla ilgili insanlardır. Bu tekniği insanlık yararına kullanmak günümüz dünyasında birçok insanın uğraş alanı olmuştur. Bende bu konuya büyük mesai harcamaktayım. Buna kafa yormalıyız. Bu yazımı onun için buna ayırdım. Bu saha daha çok çalışma gerektiren bir saha olduğuna inanlardanım. Bu konu da söylenecek söz çoktur. Bizim çalıştıklarımız ve söylediklerimiz son söz değildir.

Bir eğitim yöneticisi olarak “Kuantum Düşünce Tekniğiyle” yola çıkmam insanlarla olan iletişimimde bana çok büyük kolaylık sağlamaktadır. İnsanlara çok yönlü bakmayı ve insanların ruh dünyasını daha iyi kavramama büyük bir katkı sağlamaktadır.

İnsanların sorun ve problemleriyle ilgili olurken empati yapma becerisi sağlamaktadır. Empati yaparak insanları ve onların içinde yaşadığı sorunları daha iyi görmemi sağladığına inanıyorum. Sorun çözdükçe mutlu oluyorum. İnsanı görev ve sorumluluklarımız yerine getirmek beni manevi olarak mutlu ediyor. Her eğitimci ve yöneticinin bu “Kuantum Düşünce” tekniğinin tanıması için yazılarımda fazlasıyla üzerine vurgu yapmaktayım. Konuyu tekrar yazarak gündeme taşımayı bir eğitim yöneticisi olarak kendime görev görmekteyim. Sonuç olarak insanın mutluluğunu sağlayacak her düşünceye evet diyenlerdenim. Kendimizle barışık olmayı ve şu dünyada barışık yaşamayı insanlık adına diliyorum. Tüm çabamız bunun içindir.