Bu ülke de her birimizin yeni baştan iman etmesi gerekir. Bu ülkede her gün bu derece kadına şiddet,ölüm,tecavüz yaşanıyorsa bizde insanlığımızdan utanmıyorsak düşünecek çok şey var demektir. “Dicle kenarında kurt kuzuya saldırırsa” hani kendimizi sorumlu ve mesuliyetli hissetmemiz gerekmiyor muydu? bence topyekun, ferden fert kendimizi sorgulamalıyız.

Bu toplum nereye varmak istiyor.Bunu düşünmenin zamanı geldi ve geçti galiba. İnsanlık sınıfta kalıyor. insanlık intihar ediyor. İnsanlık denizi bitiyor.Bu insanlık okyanusu bitmeden hep birlikte çare üretmeliyiz.

Bu vahşeti işleyenler nasıl bir kültür ve iklimde yetişiyor? bunların bu şekilde yetişmesine sebep olan ve sebep olanlar kimlerdir? Bunlar bizimle birlikte bu dünyada ve bizim olduğumuz toplumda yetişmedi mi? Yoksa bunlar başka bir uzaydan mı geldiler? O uzaydan gelerek mi bu cinayetleri işliyorlar ? Bunların cani olarak yetişmesine hangi nedenler hazırladı? Bunlar nasıl bir aile,okul ve çevre ortamında bulundular? Bunların sağlıklı ailesi,okulu ve çevresi oldu mu? Bunların arkadaş çevreleri bizim tarafımızdan ne kadar bilinmektedir? Bunlar neden cinayet işlemeden önce tedavi edilmezler.

Tedavi edilme imkanı yoksa neden bu toplumun içinde neden serbestçe gezerler.Bu derece suç işleyenlerin arasında iyi insanların yaşam güvenceleri ne kadardır ? bu bilinmemektedir. Toplumda suç işlemeye meyilli ne kadar insan vardır bu da bilinmemektedir. Sözün kısası kendi yaşam güven ve huzurumuzu ilgilendiren dünya kadar bilmediklerimizle baş başa kalmış durumdayız. Bir toplumda bu derece saygısızlık,sevgisizlik, hoşgörüsüzlük ve vahşetin ana sebebi nedir, kimdir, Kimlerdir ? bunu bile araştırma imkanlarımız olduğu halde neden araştırmayız.

Bunları kim topluma yayıyor buna bakmak gerekir.İnsanlık tekrar cehalet dönemine dönmüş ve bu cinayetler işlenmektedir. Bu gün bu ülkede bu derece şiddet yayılmışsa insanım diyen her birimiz sorumluyuzdur. Onun için gerçek insanlığa dönmek ve yeni baştan imam etmek gerekir.

Yüce yaratan yarattığı ve gönderdiği ayetlerinde açık olarak “Ey İmam Edenler İman Ediniz “ mesajları bu gün kadar canlıdır. Bu mesajlar her birimizin kendi kontrolümüzü ve içinde yaşadığımız toplumun kontrolünü yapabilmek,haram ve yasak olanları işlememek için bize gönderilmiş ayetlerdir. Sınır tanımazlığımız devam ederse yüce Allah’ın üzerimize gazabını gönderme vakti yakındır diye düşünmek her birimizin görev ve sorumluluğudur.

İnsanlık için bir şeyler yapmamız gerekmektedir.”Bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın” düşüncesinin iflası bir kez daha yaşanmaktadır. Düşünen insan olmak gerekiyor. İnsanlık ve toplum için şifa olacak işler yapmak gerekir.İnsanların üzerindeki bu olumsuz ve kötü enerjiyi almanın çalışmasını yapmak gerekir. İnsanların huzur ve güvende yaşaması için projeler üreterek insana güven, saygı, sevgi, hoşgörü ortamlar yaratmak gerekir.

Bu konu da çözüm üretmek için daima büyük fotoğraftan bakmak ve büyük fotoğrafın ne derece kirli olduğunu bilmek ve düşünmek gerekir. Suç ve cinayet işlemeye meyilli insanların bilinçaltı ne derece kirlidir? Bu kirli olan bilinçaltını kimler ve nasıl temizlemesi gerekir? Bunu hiç düşündük mü? Bu kirli bilinçaltı bunlara bu suç ve cinayetleri işletmektedir diye düşünenlerimiz ne kadardır? bunu araştırmanın ilmini ve bilgisini aldık mı ? insan olarak kedimiz ne kadar tanımaktayız.

Karşımızdaki insanı ne derece tanıma ve bilgiye sahibiz. İnsan tanımanın bilgi ve ilmini almaya niyetimiz var mıdır? Bu insan denilen mahluk yerine göre yeryüzü meleği ve yerine göre yeryüzünde en cahil, cühela ve zalim olduğunu öğrendik mı? İnsanı yeryüzü meleği kılan sebepler nedir ? onu yeryüzünün cahili ve zalimi kılan sebeple baktık mı? Buna bakmak işin çözüm noktasıdır.

Yüce yaratan yeryüzü meleği olmanın kurallarını ve yasaklarını yaratmış ve göndermiş ayetlerinde açık olarak bildirmektedir. Tüm semavi dinlerde insanlığın zararına olan ne varsa yasaklar içinde ve insanların yararına ne varsa yasak olmayanlar arasında yer almış olduğunu görmekteyiz. Semavi olmayan dinlerin genel kuralı de böyledir.

Suç işlemeye meyilli insanların ruh dünyası, düşünce ve fikirleri kirli olduğu için bu kötü ve haram olan fiilleri işlemektedirler.Bunlar özünde kendilerini sevmez, insanlardan nefret eden insanlar olduğunu bilmek durumundayız. Problem, kendilerini ve insanları sevmez olmalarıdır. Bunların yaşam haritası sıkıntılıdır. Bunları yaşam haritasında kim bilir nasıl ihanetler yaşanmıştır? Bunlar ihanete uğramışlar mıdır? Uğramaya hazır insanlar mıdır? Bunlar içinde yaşadıkları ortamlar suç üreteme ortamları olma ihtimali büyüktür.

Bunların ruh,düşünce, bilinç ve fikir dünyası kirli olma ihtimali yüksektir. Bu toplumu tehlikelerden korumak adına bu sıkıntılı insanları tespit etmek ve zamanında tedavi etmek ne kadar önemli olduğu bir gerçektir. Bu cinayet işleyenlerin aileleri ne kadar incelenmektedir. Bunların ailelerinin ruh dünyası, bilinçaltı, düşünceleri ve fikirleri ne kadar sağlıklıdır ona bakmak gerekir. Bu cinayet işleyen insanların çevreleri de aynı ruh dünyasına, bilinçaltları, düşünceleri, fikirleri ve yaşam tarzları kirlidir.Bu toplumda, sokakta kontrolsüz ne kadar insan yaşamaktadır.Bunu bilmek gerekmez mı? Bence gerekir fakat hiç birimiz bununla ilgili değiliz. Çoğu zaman bunu bilmeye gücümüz de yoktur. Olaylara büyük fotoğraftan bakmaz ve çareleri büyük fotoğrafa göre üretmezsek hata yaparız. Toplumda başka gerginlere yol açacak çareler üretmiş oluruz. Bunu yapmazsak sineklerden olan şikayetimiz üzere sinekleri öldürmek sorunu çözmemektedir. Önemli olan sinekleri üreten batakhaneleri kurutmaktır.

İnsanlığa zarar veren ve zarar verenleri yok etmek adına "Kuantum Düşünce Sistemiyle Yaşama Evet Demek " adına bu günkü dünyada “Kuantum veya Yaşam Koçu “ ve ”Öğrenci Koçluğu” yapabilecek insanlar yetiştirmek gerekir. Bu yetişecek insanlar yeryüzünde iyilik meleği olarak görev almalı ve insanlık adına yeni baştan iyi şeyler üretmek suretiyle insanlığı kazanmanın yoluna bakmalıyız. Toplumda iyi insanların yetişmesi ve çoğalması insanlığın devamına eş değerdir. Bunu yapmak için insan denilen canlı varlığın ruh dünyası, aklı, zekası, izanı, vicdanı, zikir, düşüncesini, fikrini keşfetmek için bunun ilmini ve bilgisini “Kuantum Düşüncesiyle yaşama evet diyenlere” kulak kesilmek gerekir.

İçinde yaşamakta olduğumuz dünyanın ne derece acımasız olduğunu hep birlikte görmekteyiz. Kapitalin ön plana çıktığı ve her şeyin bu kapitalist düşüncelerin etrafında şekillendiği dünyada yaşamaktayız. Bu günkü dünyada kapital uğruna insan neslinin biri birini nasıl boğazladığına her gün şahit olmaktayız. Bunları sosyal medya aracılığıyla anında görüyor ve duymaktayız. Bu derece bozulmuş bir dünyada sağlıklı, güvenli ve huzurlu yaşamak için bilinç düzeyi yüksek, zeki ve akıllıca, izanlı ve vicdanlı davranmak her insanın görevidir. Kısacası bu kötülükleri ortaya koyan sebepleri yok etmek ve en azında asgariye indirgemek gerekir. Bunların hiç birini yerine getirmeden olmaz.Sağlıklı bir toplum yetiştirmeden her gün karanlığa küfretmek çare olmadığını her insan bilir.

Cinayetleri işleyenleri hep birlikte lanetlemek ve bu tipleri Allah ishal etsin demekle birlikte bunların bu toplumda cinayet işlememesi için önlem almalıyız. Bu cinayet işleyenleri uygun görmek insan olarak hakkımız değildir. Bunlar işledikleri suçlar için bedel ödemelidir.Bunu varlık sebebimiz olan devletimiz gerekeni yapmalıdır. Huzur ve güven ortamı sağlanmadan demokrasi olmaz. Hak ve hukuk olmaz. Önce güven ve huzur ortamı sağlanmasıdır.

Topluma şiddeti, saygısızlığı ve sevgisizliği yayanları iyi tanımak ve onlara prim vermemek her birimizin görevidir. İnsanlık için tekrar saygıya, sevgiye ihtiyacımız vardır, hoşgörü toplumu olmak için önce aramızdaki kötü insanların kötülük yapmamaları için onlara ortam hazırlamamalıyız. İnsanlıktan çıkmışların bu toplumun içinde gezmemeleri için elbirliği bunu önlemenin yolu bulunmalıdır. Bunlar elini kolunu salarak bu toplumda ve aramızdan gezmemelilerdir. Medeni belde ve şehir olmak için içinde yaşam sürdürdüğümüz şehir güvenilir ve huzur verici olmalıdır. Medine demek medeni insanların yaşadığı yer demek olduğuna göre Medine şehirleri yaratmak her birimizin görevi olmalıdır.

Yeni baştan eğitim öğretim politikamızı masaya yatırarak problemin nereden kaynaklandığını mutlaka bulmalıyız. Neden bu derece kin ve nefret toplumu olduk.Bu ülkede kadına ve çocuklara ve topyekun insanlığa bu reva görülen şiddetin ana kaynağında ne vardır ona yoğunlaşmak gerekir. Eğitimciler olarak bizlerin görev ve sorumluluğu bu olmalıdır. “Muallimler Gelecek Nesil Sizin Eseriniz Olacaktır” (Mustafa Kemal Atatürk) bu söz tamda bunun için söylenmiş bir sözdür.

Bu ülkedeki eğitimciler ,sosyologlar, psikologlar, psikiyatrisiler, yani insan mühendisleri ,din adamları ve toplumun önde gelenleri neden seslerini insanlık adına yükseltmezler. İnsanlık deryası biterse ve sonuçta insanlık bu dünyayı yaşanmaz hale getirirse o zaman ne yapacağız, kime baş vuracağız..Dünyada şiddet her geçen gün hızla artmaktadır dedik. Bu artan şiddet toplumları neden şiddet yanlısı olmaktadır. Şiddet yanlısı olmayan diğer insan ve toplumları nasıl koruyacağız. Bu gün görünen odur ki her geçen gün şiddet yanlısı olmayan insanların yaşamları tehlikededir. Bu şiddet yanlısı insanlık dışı mahlukatlar insanlığa büyük zarar vermekte olduğunu bilmeyen yoktur. Böyle devam etmesi durumunda dünyayı kötü insanlar işgal ederse o zaman ne yapacağız. Bunu insan olarak bir kez daha düşünmek gerekir.

İnsan olarak önlem almak çabasında olmazsak o zaman bu dünyanın geleceği yeri tahmin etmek bile mümkün olmayacaktır. Bu toplumu şiddet toplumu olmaktan kurtulmak için bu dünyada yaşayan her kim varsa din,inanç,mezhep ve ırk ayrımı yapmadan insan odaklı düşünerek bu şiddeti durdurmanın yolu bulunmalıdır.İnsan olarak birbirimizin değerini bilmek,saygı,sevgi, hoşgörü toplumu yaratmak için birbirimize yakın olmak durumundayız. Yüce peygamberim Muhammed Mustafa (s.a.s) birbirinize selam veriniz demektedir. Bunun sebebi sıcak ve pozitif bir enerji yaratmaktır. Bu kötü ve olumsuz enerjiyi yok etmenin yolu selam vermekte ve almakta yatmaktadır. Birbirimize bakışlarımızı şerden ve kötülükten uzak tutarak ve rahmete yakın kılmalıyız.Üzerimizdeki bu kötü enerjiyi ve olumsuzlukları yok etmek için “Kuantum Düşünce Sistemiyle Yaşama Evet Demek” gerekir. Şahsi kin ve nefretimizi kontrol altına almak gerekir. Cinsel istek ve arzularına mahkum olmuş ve bunun uğruna cinayet işleyenlerin durumunu daima düşünmek ve bu davranışlardan kaçınmak gerekir.

Dünyalık işleri ve dünyalık olan madde kaynaklı ne varsa onları dizginlemek her birimizin görevidir. Şehvet perest olmamak ve şehvetin esiri olmamak insanı olanıdır. Bir yazımda insanın şehvetini ve maddesini nasıl kontrol etmesi gerekliliği üzerine vurgu yapmıştım. O yazım “İmamı Muhammed Gaziliye göre insan ” yazımda işlemiştim. Bu yazım fecebook, google@mail.com , internet gazetesi haber kıta da halen vardır. İsteyen bir kez daha bakma imkanına sahiptir.

Bu konu da biz erkeklerin daha dikkatli olması gerekir. Şehvetine esir düşmüş insan olmak adice bir davranış olduğunu her an unutmamak gerekir. Şeytan büyük bir mahluktur.İçimizdeki şeytanı duygularında daha büyük şeytan olduğunu bilmek ve nefsimizin esiri olmadan yaşam tarzı geliştirmek işin çözüm noktasıdır. Sağlıklı bir insan olmak adına; düşünce, fikir, zikir, ruh, kalp ve beden dengesini sağlamak çözüm yoludur diye düşünmekteyim. Bize verilen bedenin kaptanlığını iyi yapmak ve onu sıkıntıya götürecek kötü alışkanlıklardan uzak durmak gerekir. Bunun dışındaki yol sağlıklı yol olmaz ve insanlık adına yarar da getirmez.Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisine göre insanın yaşamasının belli şartları ve ihtiyaç vardır.bunların başında insanın kendini güvende hissetmesi, bunun güvencesini alması gerekmektedir.Bugünkü dünyada insanın yaşam güvencesi yok oluyorsa insan olarak düşünmek gerekir. İnsanın huzur ve güvenini insan kendi eliyle yok etmektedir.bunu bilmek ve buna göre düşünmek gerekir.Siyasi kaygılarımızı bir tarafa bırakarak insanca düşünmek bizler için farz noktasına gelmiştir.