GARANTİYE BAK, GARANTİYE !
2017-2018 öğretim yılının orta tahsil çağındaki öğrencilere matuf ders müfredatının 7. Sınıfa ait kitabın başlıklarından biri şöyle; “Laiklik din ve vicdan özgürlüğünün garantisidir.”
Laiklik din ve vicdan hürriyetinin “garantisiymiş”!
Ne demek bu?
Yani Osmanlı’da laiklik yok diye din hürriyeti yok muydu?
Bu müfredatı hazırlayanlar uzayda mı yaşıyorlar?
Artık bu tür hezeyanlardan kurtulmamız gerekmiyor mu?
Tek partili dönemde baskı ve zulümle yazılmış ve yazdırılmış bir kısım saçmalıkların tekrarına ne lüzum var?
Bu ülkede laikliğin reklamını yapmak isteyenler olabilir. Herkesin fikri kendisinedir.
Beyler,
Laikliğin din ve vicdan hürriyeti olması, Avrupalı toplumlar içindir, bizim için değil.
Burada, laikliğin bize “torba kanununu” gibi toptan çağdaşlık” martavalı ile nasıl geldiğini tartışacak değilim.
Bu tür konuları tartışmaya lüzum yoktur. Bırakın olduğu yerde kalsın.
Ama Türk milleti ile Avrupalı toplumları birbirine karıştıranlara ne diyelim?
Hadi diyelim ki, tek partili dönemde hür bir şekilde tefekkür edilemiyordu. O zamanın şartlarında Türk milletinin semalarında kara bulutlar vardı.
Şimdi öyle mi?
2017 yılında orta tahsildeki genç dimağlarımıza ders kitabı yazan sizler tek partili dönemin halefi misiniz?
istikbalimiz ve istiklalimizin teminatı olan genç dimağlarımıza laikliğin, din hürriyeti olduğun nasıl söylersiniz?
İslam’da “la ikrahe” kaidesini nasıl bilmezsiniz?
1950’den sonra artık irade-i milliyenin tedricen tecelli etmeye başladığını nasıl fark edemezsiniz?
15 Temmuz’da hain darbe teşebbüsüne, aziz milletimizin imanlı direnişi, size hiçbir şey hatırlatmıyor mu?