Milli Eğitim Bakanlığı 2015-2019 yılları arası için
hazırladığı ve 01 01.2015 tarihinden itibaren
uygulamaya koyacağı Milli Eğitim Bakanlığı stratejik planına birçok
konuyu plana koymuştur. Bu konuların içinde en ilgi çekeni en
azından benim ilgi alanıma ve çalışmalarımın arasında yer alan
“Eğitim Koçluğu” konu başlığı önemli bir konudur.
“ Eğitim Koçluğu” kelimesi eğitimcilere yabancı bir kelime değildir. Bir anlamda rehberlik ve danışmanlık hizmetlerini ifade eden bir konudur. Daha modern ifade ve günümüz dünyasına biraz daha uygun bir konu başlığı olarak seçilmiş bir konudur.
Değişim ve yenilik adına yapılan bir çok yeni kelimelerden biri de “Eğitim Koçluğu” konusudur. Bu konuya anlam kazandırmak adına sihirli bir kelime seçilmiştir. Biz eğitimciler rehberlik ve danışmanlık hizmetlerini yıllarca yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bu “Eğitim Koçluğu” eğitim öğretimde yeni bir felsefe ve yaklaşım değildir. Yıllardan beri eğitimciler olarak her iştirak ettiğimiz hizmet içi seminer ve kurslarda bu konuya ait bir bölüm ve konu başlığı dinleyen eğitimcilerizdir.
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuyu eğitim öğretimin gündemine ve özellikle stratejik plana işlemiş olması olumlu bir icraat olarak görülmüştür. Ben yıllardan beri çalıştım ve görev yaptığım okullarda ve kurumlarda” Eğitim Koçluğu” gibi çalışmış ve bu işe inananlardanım.
Ben yıllardan beri “Kuantum Düşünce Sistemiyle Yaşama Evet Diyen” bir eğitimci olarak bu konuyu çok önemseyen ve bu konuda yazılar ve makaleler yazan bir eğitimciyimdir. Bu konu bana yabancı bir konu olmadığını biraz önce söylemiştim. Burada önemli olan bu “Eğitim Koçluğunu” kim , nasıl, nerede ve ne zaman görev olarak yapacaktır. Bu işi yapacak olan eğitimciler çok iyi yetişmiş olmalıdır.
Bu saha sıradan bir saha değildir. “Eğitim Koçluğu” felsefesine uygun iş ve işlemlerini sürdüren bazı özel eğitim kurumları vardır. “Eğitim Koçluğu “ felsefesi ve mantığına uygun saha ve alan çalışması yapan özel kurum, kuruluşlar var olduğunu ve toplum tarafında kabul görmüş kurumlar vardır.Bu sahaya yatırım yapan özel eğitim kurumları da vardır. Her özel eğitim kurum ve kuruluşu bu işi iyi yapıyor mu? Bu tartışılır.Özel işletmelerde ve fabrikalarda da bu konu önemli yer tutmaktadır.Bu işi iyi yapan işletmelerin olduğunu biliyoruz.
“ Eğitim Koçluğu” görevi; bu görevi en iyi ve bu işi severek yapanlara verilmelidir. Bu iş gönül işidir. Bu iş insan mühendisliği bölümü işidir. Bu iş; insan sevgisiyle dolu dolu insanların ve yaşamında yaşayanların işidir.
Sıradan bir iş olmadığı ve sürekli insana yatırım yapmak
isteyenlerin işidir. Milli Eğitim Bakanlığımız bu projede başarı ve
verim almak istiyorsa ; bu işi en iyi, en verimli ve başarılı
yapmak isteyenler verilmelidir. Bu işi en iyi bilene ve bu işi
belenleri seçerken adil davranarak seçmelidir. Bu alana kim
daha uygun hizmet sunacaksa onlar görev almalıdır. Bu alan direk
olarak tüm öğrenci ve insanımızı ilgilendirmektedir.
Bu işi yapacak olan eğitimciler “Halka Hizmeti Hakka Hizmet” anlayışıyla ve iş heyecanıyla Yapmalıdır” Bu açıklamalardan sonra “Eğitim Koçluğu “ felsefesi biz “Kuantum Düşüncesiyle Yola Çıkan ve Bu Düşünce Sistemiyle Yaşama Evet Diyen” bir grubun mensubu olarak bu konuyu önemsediğimi söylemiştim.Neden çok önemlidir? Önemi üzerinde durmak ve bu konuya parmak basmak ve düşüncelerimi ortaya koymak istiyordum . onun için kaleme aldım.
“ Kuantum düşünce sisteminde” yaşama evet diyenler olarak danışımızı karşımıza aldığımızda ilk yapmak istediğimiz işimiz danışımızın yaşam haritasını çıkarmak için danışımızı sonuna kadar dinleriz.
Danışımızın bize aktardıklarını not alırız. Bize aktardığı
yaşam haritasında danışımız için çözüm olacak konu başlıklarını
tespit eder ve kişinin sorun ve problemlerini çözmek için iş başı
yaparız.
Danışımızın yaşamı boyunca neler yaşadığı ve kendisini
verimsiz duruma getiren sebepler üzerine durmak önemli bir
alandır.
Eğitim kurumlarında “Eğitim Koçluğu” biraz daha dar anlamda tam karşılığı öğrencileri iyi dinlemek ve öğrencinin okul yaşamı boyunca başarılı olması için yapılacak rehberlik ve danışmanlık hizmetlerin biraz daha insanı ve biraz daha dinamik olarak uygulanması olarak görmektir.
Kuantum düşüncesinde “Eğitim Koçluğu” görevi ve sorumluğu
üstlenen insanlar özel insanlardır. Bunlar insanlığı rahatlatmak
adına “İyilik Melekleridir” bu felsefeyle insanlığın rahat ve
huzuru için hizmet etmeyi sorumluluk bilirler. Bu insanlar özel
insanlardır. Bu tip insanlar yaşamında güvenli ve huzurlu
insanlardır.Kuantum düşüncesinde “Eğitim Koçluğu” felsefesi çok
büyük alan olarak yer tutar.
Bu konuyu bilmeyen ve uygulamada sıkıntısı olan bir kuantumcu
diğer alanlarda da başarısız olur. “Kuantum Düşünce Sistemiyle”
insan mühendisliğini yapmak için yola çıkanlar önce bu alana zaman
ayırması gerekiyor.”Eğitim Koçluğu “insan sevgisiyle dolu ve insana
hizmet etmekten yorulmayı bilmeyen insanların işidir. Eğitim
Koçluğu” mesleği peygamber mesleğidir. İnsan sevgisiyle dolu
yaşayan insanların mesleğidir.
“Öğrenci Koçluğu” eğitim öğretim mesleği içinde bu görevi yaptığınız süre boyunca, psikoloji üzerine bilgi ve becerilerinin yanında öğrenme ve koçluk bilgi, becerilerini de iyi bilen ve anlayanlardan olmalıyız. Eğitimde; Öğrenci Koçluk konularında gerekli olan bilgilere geniş bir açıdan bakma ve bu fırsatı yakalamak gerekir.
Bunun olması için “Eğitim Koçluğu” görev yapacak olan bir eğitimci çok iyi bir kitap okuyucusu ve araştırmacı ruhuna sahip olmak durumundadır. Felsefe , mantık, sosyoloji, psikoloji ve psikiyatri konularında ihtisas sahibi eğitimciler olmalıdır. Bu alanlarda bilgi sahibi olması önemlidir fakat bir o kadarda önemli olan saha çalışmalarında başarı göstermesidir. Saha ve laboratuar çalışmasında iyi sonuç alabilen eğitimciler olmak önemlidir.
İyi bir kuantumcu bu sahayı daima önemsemiştir ve önemsemek durumundadır. Özelde ilimizde ve genelde ülkemizde çocuklarımızı ve insanımızı kazanmanın en iyi yolu olarak “Eğitim Koçluğu” veya “Kuantum Koçluğu” sahası önemsenmesi gereken bir sahadır. Milli Eğitim Bakanlığı bu alanda yol açmış olması biz eğitimcileri cesaretlendirmiştir.Kuantum düşüncesini benimseyenleri daha çok cesaretlendirmiştir. Önemli olan her eğitimcinin bu konularla ilgili ve alakalı olmasıdır.
Bunun olması içi “Hayat Boyu Öğrenme” projesi kapsamında öğretmen ve eğitim yöneticilerin bu konu da eksik ve fazlalıklarının giderilmesi için bir an önce bunun eğitimini almasıdır. Bu eğitimleri almak için eğitimciler olarak sabırla beklemekteyiz.Özün sözü şudur; “Eğitim Koçluğu” görevi; görev ve sorumluluklarımızı öğrenci ve hedef kitlemize karşı en verimli ve başarılı bir şekilde hizmet sunmak demektir. Öğretmenlik görevimizi en iyi şekilde öğrenci ve insanımızı mutlu etmek için çaba ve gayretimizin özüdür.
” Eğitim koçluğu” görevi öğrenciden tam verim almak ve onun huzur ve güvenini sağlama alanıdır. Günümüz dünyasında özelde ilimizin ve genelde ülkemizin buna büyük bir ihtiyacı vardır.
Özelde bu ilde ve genelde bu ülkede sivil toplum örgütleri,
dernekler, vakıflar, eğitim sendikaları bu konuya kafa yormalıdır.
Üyelerine bu hizmeti sunmak için ortam hazırlamalıdır. Özellikle
“Hayat Boyu öğrenme” Genel Müdürlüğüne bağlı olan illerdeki ve Halk
Eğitimiyle ilgili olan kurum ve kuruluşlarla birlikte projeler
yapılmalıdır. Eğitimciler olarak bu yukarıda saydığım tüm
kurum,kuruluş, sivil toplum örgütlerinden ilgi beklemekteyiz.
Özelde ilimiz ve genelde ülkemizde yazılı ve görsel yayın yapan yayın kuruluşları ve tüm sosyal medya da dahil bu konuya özel önem vermelidir.
Benim bir korku ve endişem şudur ; Milli Eğitim
Bakanlığı bu konuya önem verince özel sektör bu konuya önem veren
özel kurum ve kuruluşlar “Eğitim Koçluğu” ile ilgili yazıhane
ve büroları açarken bu işi bilen ve bu işi kendisine meşgale
edenlerin arasından seçmesi ve bu işi en iyi şekilde
yapanların tercih etmeleridir. Bu konuda da seçici olmak önemlidir.
Yoksa en kısa sürede işini iyi yapmayanların yüzünde bu iş verimsiz
ve başarısız olmakla karşı karşıya bırakma ihtimali
yüksektir. Bu işi iyi bilen ve en iyi uygulanalar kalır
diğerler devre dışı kalır.
Sonuç olarak “Kuantum Koçluğu “ iyi bir saha ve alandır. Bu sahaya önem vermek insanı olandır. insanı olan her projeye önem vermek bizlerin görevidir. Sözlerimin başında bu konu da makalelerimin ve yazılarımın olduğu söylemiştir. Bu konuya yabancı bir eğitimci değilim. Bu konuyu çok seven bir eğitimci olarak bu güne kadar öğrencilerimle ve insanlarla muhatap olurken buna uygun işlerimi yapmış olduğumu söyleyebilirim.
“Eğitim Koçluğu” konusunun Milli Eğitim Bakanlığının 2015- 2019 yıllarını kapsayan stratejik planda yer almış olası bize büyük bir cesaret vermiş olduğunu ifade etmiştim. Önemli olan bakanlığın buna uygun adım atması ve öğrencilerimizin sorun ve problemlerini çözerek onların okul ve yaşamı süresince yardım sunmaktır.bu proje sürdürülebilir olmalıdır. Sürdürülebilir olması için tüm yönleriyle düşünülmeli ve ayakları yere basan proje olarak ortaya konulmalıdır.
Sözün kısası bu ülkede her insan görev ve sorumluluğu bilerek insanlığa hizmet sunarsa koçluk görevini yapmış olur.Ben yaşamım boyunca “Eğitim Koçluğu “ konusunu sevdim ve sevmeye devam edeceğim. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu konun gündeme alınmış olması iyi olmuştur. Eğitimciler olarak bu konuya desteğimiz tam olacaktır.
“Kuantum düşüncesiyle yaşama evet diyenler “bu projeye destek sağlarlar. “Eğitim Koçluğu “ felsefesine uygun öğrencilerimize hizmet etmek ve onları mutlu etmekten mutluluk duyarız. Bu projenin başarılı olması temennisiyle yazıma son vermek istiyorum.