Yüceler yücesi, tüm övgülerin övgüde kifayetsiz kaldığı Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in dünyayı teşriflerinin seneyi devriyesine girmiş bulunmaktayız. Efendimiz(sav)’in dünyayı şereflendirmesinin seneyi devriyesini buruk ve mahcubiyet içinde anarken yazı yazmanın zorluğunu da yaşıyorum...
Yüceler yücesi, tüm övgülerin övgüde kifayetsiz kaldığı Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'in dünyayı teşriflerinin seneyi devriyesine girmiş bulunmaktayız.
Efendimiz(sav)'in dünyayı şereflendirmesinin seneyi devriyesini buruk ve mahcubiyet içinde anarken yazı yazmanın zorluğunu da yaşıyorum.
Çünkü, ümmetin içinde bulunduğu durumun Efendimiz(sav)'in mübarek ruhlarını derinden üzdüğüne inanıyorum.
-Bu şartlar altında mahcubiyet duymamanın imkanı olabilir mi?
Ümmet, ümmet olma şuurunu kaybederek birlik beraberlikten uzaklaşmış her taraftan küffarın işgali altındadır!
İslam ülkesi dediğimiz ülkeler İslam düşmanı İsrail ile işbirliği için sıraya girmiş; maalesef ki maalesef, bir avuç Yahudi hepsini emri altına almış durumdadır!
İslam dünyasının umudu Türk Milleti, her türlü araçla İslam'dan uzaklaştırılmaya çalışılmakta geçici dünyanın gizemine kaptırılarak ebedi dünyası unutturulmaktadır!
Zina, riba, içki, kumar, adaletsizlik, iftira gibi büyük günahlar aleni işlenir hale gelmiş, en acısı bu büyük günahlar meşrulaşmıştır!
Bir takım haddini bilmezler sünnetlerini etkisiz kılmak için Yüce Zat'ı Şerifinize saygısızlık içerisinde Zatı Şerifinize salavat getirilmesine 'yağcılık' diyen hoca kılıklı densizler itibar görmektedir.
Müslüman kızları tesettürden uzaklaşarak Yüce Zat'ınızın lanetlediği 'giyinik çıplak' hali içerisinde büyük çoğunluğu pantolon ve buna benzer giysiler giymektedirler!
Mahremiyet ortadan kalktı, kadın erkek aynı ortamı paylaşmakta bu duruma karşı olanlar ise suçlanmaktadır!
Utanılacak o kadar çok şer var ki, anlatmaya sayfalar yetmez; ancak, sünneti seniyyeni yaşamaya ve yaşatmaya çalışan, Zatı Şerifine hakiki ümmet olmanın onur ve şerefini taşımanın gayretinde olan ümmetlerinde bulunmaktadır!
Bu hafta camilerimizde okunan hutbede bir nebze de olsa yanan yüreğimize su serpti. İnşallah, tüm kişi ve kurumlar sünneti seniyyenin öğrenilmesi, öğretilmesi, yaşanılması ve yaşatılması için daha fazla gayret edeler.
Bu haftaki Cuma Hutbesinin bazı bölümlerine dikkat çekmek istiyorum. İnşallah, Efendimiz(sav)'i itibarsızlaştırmak isteyenlerin gerçeği görmelerine katkısı olur!
Allah(cc); 'Andolsun ki Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp tertemiz yapan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur.'( Âl-i İmran, 3/164) buyurmaktadır.
Peygamberimiz(sav); 'Bana itaat eden, Allah'a itaat etmiştir. Bana isyan eden, Allah'a isyan etmiştir.' (Müslim, İmare,) buyurmaktadır.
Resûl-i Ekrem Efendimiz(sav) insanlığın umudu, müminlerin sevgilisi, alemlerin rahmet vesilesidir.
Şu ifadeye dikkat edelim!
Kur'an-ı Kerim'i bize aktaran, anlatan ve yaşayarak öğreten odur. Dünyada huzur ve güvenin, ahirette sonsuz mutluluğun anahtarı, onu model almak ve onun gibi yaşamaya gayret etmektir.
Zira O(sav), bize şöyle seslenir: 'Kim Rab olarak Allah'ı, din olarak İslam'ı ve peygamber olarak Muhammed'i kabul ederse, imanın tadını alır.' (Müslim, İman, 34)
İmanın manasını bize anlatan, mümin olmanın gereği olarak namazdan oruca, hacdan zekata her bir ibadetimizi nasıl yerine getireceğimizi bize gösteren Sevgili Peygamberimiz(sav)'dir.
İyi bir insan, salih bir kul, olgun bir mümin olmayı bize öğreten odur.
Nitekim O(sav) kendisini şöyle anlatır: 'Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.' (İbn Hanbel) buyurmaktadır.
Son Peygamber(sav)'in hayatına baktığımızda görürüz ki, iman ve ibadet ancak güzel ahlakla kemale erer.
Sünnet namazları kılmak nasıl ondan bize miras kalmışsa, samimi ve dürüst olmak, can taşıyan her varlığa şefkat ve merhamet göstermek, adaletten ayrılmamak, ailenin değerini bilmek ve mümin kardeşliğinin hakkını vermek de aynı şekilde onun sünnetidir.
Hutbede anlayanlara çok güzel mesajlar bulunmaktadır.
Bugünkü yaşadığımız utanılası hayatı düşünüyor düşünüyor bir türlü çözüm açık olmasına rağmen çözüm yolu bulamıyorum.
Ahir zaman ümmeti olmak ne zormuş ey Allah'ın Resulü(sav); çözümün önündeki en büyük engeller hoca kılıklı adamlar olup bunlar ümmetini dinden uzaklaştırılmaya çalışmaktadırlar.
Ey merhametlilerin merhametlisi ey şefkatlilerin şefkatlisi Efendimiz(sav); mahcubiyetimizi kabul ette bu ümmeti ŞEFAATİNDEN mahrum etme!