Her Batılı, çocuklarını eğitirken Türk düşmanlığı aşılar. Bu o derece kuvvetli bir şuur altı yerleşimdir ki, Bu nefreti her Batılı ölünceye kadar taşır. Bir Batılıyı gördüğünüz zaman bu psikolojiyi taşıdığını bilmelisiniz.
Her Batılı, çocuklarını eğitirken Türk düşmanlığı aşılar.
Bu o derece kuvvetli bir şuur altı yerleşimdir ki,
Bu nefreti her Batılı ölünceye kadar taşır.
Bir Batılıyı gördüğünüz zaman bu psikolojiyi taşıdığını bilmelisiniz.
***
Batılı, devlet adamı olduğu zaman da hep bu düşünce ile hareket eder.
Avrupa Parlamentosu'nun kararları, AB Konseyi kararları,
AİHM kararlarını incelerseniz bunu açıkça görürsünüz.
AB, ABD ve Rusya'nın Yunan tarafını desteklemesi bundandır.
Azerbaycan'daki sivil katliamlarını görmezden gelmeleri,
Rusya'nın yanında, bütün NATO ülkelerinin Ermenistan'a silah yardımı yapmaları bundandır.
***
Peki, pek çok Türk bunu bilmiyor mu?
Tabii ki bilmiyor.
Eğitim olarak, devlet bizi öyle cahil ve ahmak yetiştirdi ki,
Dost kim, düşman kim bilmiyoruz.
Hatta dostumuzu düşman, düşmanımızı dost gibi sanıyoruz.
***
Milyonlarca Türk, Avrupa'ya gitti.
Onların fabrikalarında çalıştı,
Öyle çalıştı ki, gecesini, gündüzüne kattı.
Batılıların kalkınmasında, emek olarak Türklerin çok hakkı var.
Hem neye rağmen biliyor musunuz?
Türk çocuklarını okullarda geri zekalı diyerek,
Veya ancak meslek okullarına gidebilir diyerek,
Rapor verip, nadir çocukları gimnazyuma gönderdiler.
Üniversiteye girmeye engel koydular.
Bunu öyle sessiz ve sedasız yaptılar ki,
Oradaki Türk işçilerin haberi bile olmadı.
Türk devleti de bu konu ile ilgilenmedi bile…
Çünkü oradaki Türk büyükelçileri ve konsoloslar zaten onların adamı idi.
Yani mason idiler.
Türkiye'yi yönetenler de zaten onların teşkilatına bağlıydılar.
Şimdi de Türk çocuklarını ailede kusur var diyerek ellerinden alıp,
Alman ailelere veriyorlar. Hıristiyan ve Alman yetiştirmek için.
Buna da Türkiye seslenmiyor. Hiç ilgilenmiyor bile…
***
Son zamanlarda Alman polisi bir camiye baskın yaptı.
Polisler pis ayakkabıları ile girip,
Saygısızca ve aşağılayacak şekilde oradaki görevlileri,
Dernek yöneticilerini hırpaladılar.
Fransa bunun beş beterini yapıyor.
Kıbrıs'tan alelacele uçak gemisini kaçırınca,
Fransa'daki camileri dernekleri kapatmaya başladı.
Bütün Müslümanları radikal ve terörist diye suçlayıp,
Yüzlerce camiyi kapattı.
Büyük devlet binalarına Peygamber efendimize,
Hakaret eden karikatürler astılar.
Resmi dairelerin iç mekanına aynı karikatürü asıyorlar.
Bütün dünyadaki Müslümanlara hakaret ettiler.
Pek çok samimi Müslüman ülke, Fransız mallarını boykot etti.
***
Biz ne yapmalıyız?
Bunun bedeli ödetilmelidir.
Halk Fransız mallarına boykot ilan etmeli,
Onlar bu hakareti devlet eliyle yapıyorlarsa,
Biz de devlet eliyle Fransız mallarının satışını yasaklamalıyız.
Mesela Renault'un imalatını, kozmetik malların satışını yasaklamalıyız.
Bakalım el mi yaman? Bey mi yamanmış?..