Sapıklığın meşruluk kazandığı kurumlar, kişiler ve merkezler mi vardır? Şarkıcı Gülşen’e uygulanan adli süreci burada neden göremiyoruz? Şayet olay gerçek değilse; taciz ve tecavüz isnatında bulunmak ve böyle iftiralar atmak neden bu kadar kolay? Şayet bu iddia doğru ise; neden yargılama süreci hemen başlatılamıyor? Neden kamuoyu detaylıca ve şeffafça bilgilendirilmiyor?
'Çocuklara neden damatlık ve gelinlik giydirme hevesi taşıyoruz?'
Birgün gazetesi yazarlarından Timur Soykanın haberine göre İsmailağa cemaati hocalarından olduğu söylenen Yusuf Ziya Gümüşel '6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridi ile evlendirmiş'.
Soykan yazısına şöyle devam ediyor: Yusuf Ziya Gümüşel, Nakşibendiliğin Halidiye koluna bağlı İsmailağa Cemaati'nin liderlerinden. Müritlerinin yaydığı rivayete göre; İsmailağa Tarikatı'nın bu yıl ölen kurucusu Mahmut Ustaosmanoğlu, onun için 'Hoca fabrikam' diyormuş. 1989'dan itibaren tarikatın merkezi Fatih Çarşamba'da vaazlar veren Yusuf Ziya Gümüşel daha sonra tarikatı yaymak için İstanbul Çengelköy'de görevlendirildi. 2006'da Hiranur Vakfı'nı kuran Yusuf Ziya Gümüşel, İstanbul Sancaktepe'de dev bir külliye inşa ettirdi. Büyük kısmı kaçak olan yapıyı AKP'li Sancaktepe Belediyesi bu yıl imar değişikliğiyle yasal hale getirdi. Şimdi bu binada cübbeli ve sarıklı yüzlerce küçük çocuğa kuran kursu, hafızlık eğitimi veriliyor. Vakıf, her yıl milyonlarca lira bağış topluyor ve başka kentlerde dernekler açıyor. Müritler, Yusuf Ziya Gümüşel'e 'Hocaefendi', 'Efendimiz' diye hitap ediyor. Cübbeli Ahmet ve bazı siyasilerin ona övgüleri ve ziyaretleri bitmiyor.
Haberin yayımlanmasından itibaren sosyal medya da muazzam bir gündem meydana geldi. Kimileri beddualar sıralarken, kimilerinin görüşü ise bunun bir komplo olduğuna yönelikti. Konuya ilişkin düşüncelerimi paylaşmadan önce Soykan'ın yazısına devam edelim:
İddianameye göre:
Babası tarikatı yaymak için İstanbul Çengelköy'deki Hz. Hamza Cami Medresesi'ne gönderildi. Çengelköy'de müritlerin oturduğu bir apartmanda yaşıyorlardı. Karşı dairede tarikat mensuplarından Kadir İstekli vardı ve 29 yaşındaydı.
Henüz 6 yaşındayken H.K.G'ye gelinliğe benzeyen beyaz bir kıyafet giydirdiler, Kadir'i gösterip 'O artık senin kocan' dediler. Kadir onu bir fotoğraf stüdyosuna götürdü. Birlikte fotoğraf makinesine bakarken küçük kız evcilik oynadıklarını sanıyordu.
Yıllar sonra ifadesinde H.K.G. imam nikahı kıyıldıktan bir gün sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
'Kadir, vücudumu okşadı, ayaklarıma sürtünüp daha sonra ayaklarıma boşaldı. Ben ağladım. Kadir evlendiğimizi söyledi. Annem, babam nasıl evliyse bizim de evli olduğumuzu anlattı. 'Sen benim karımsın, ben senin kocanım' dedi. 'Evliler böyle oyunlar oynar ama bu oyun kimseye söylenmez. Bak annenle baban kimseye söylemiyor' dedi. Annem ile babam Kadir'e 'Damadım' diyordu.'
Şayet bu iddialar doğru ise; son derece ürkütücü ve son derece mide bulandırıcı. Aile bakanlığı konuya ilişkin inceleme başlattığını açıkladı. Akp sözcüsü Ömer ÇELİK haber yayımlanır yayımlanmaz sert bir ifade ile 'bunun kabul edilebilir bir şey olmadığını' ifade etti. Yine aynı cemaate bağlı olan ve Cübbeli Ahmet Hoca diye bilinen Ahmet Mahmut ÜNLÜ 'böyle bir şey mümkün olabilir mi? 6 yaşında kıza nikah kıyılır mı? İslam da bunun yeri olmadığını ifade etti.
Buraya kadar her şey normal seyr ediyor. Fakat suça isnat edilen isimlerden tek tek açıklamalar ve videolar geldikten sonra iş bir anda garipleşmeye başladı. Bunun inanç ve manevi değerlere birer komplo olabileceği vurgusu yayılmaya başlandı! Bir takım mecralarca olay örgüsü farklı işlenmeye başladı...
Haberin yapıldığı ve yayımlandığı tarihlerde olaya bakış açısı herkes tarafından aynı iken; olayın üzerinden günler geçtikçe bunun bir komplo olacağı vurgusu işlenmeye başlandı.
Soru/yorum;
Sapıklığın meşruluk kazandığı kurumlar, kişiler ve merkezler mi vardır? Şarkıcı Gülşen'e uygulanan adli süreci burada neden göremiyoruz? Şayet olay gerçek değilse; taciz ve tecavüz isnatında bulunmak ve böyle iftiralar atmak neden bu kadar kolay? Şayet bu iddia doğru ise; neden yargılama süreci hemen başlatılamıyor? Neden kamuoyu detaylıca ve şeffafça bilgilendirilmiyor?
Değerli Okurlarım!
Olay yaşanmış mı yaşanmamış mı ortaya çıkar elbette. Şayet siz şunu hiç unutmayın!
Sapıklığın politikası olmaz
Sapıklığın dini olmaz
Sapıklığın meşruluğu olmaz
Sapıklığın savunusu olmaz
Sapıklığın 'ama' sı hiç olmaz.
Sakın bir kimselere olan muhabebtiniz, sevginiz ve taassubunuz size yanlış işler ve kararlar aldırmasın.