Bu milleti Fatih Sultan Mehmet Han'ın bedduasından kurtarın

Kendi ülkesinde esir cami…

İslam ülkesinde ibadet ve Kur’an-ı Kerim sesinden mahrum cami…

Fatih Sultan Mehmed Han Rahimehullâh Hazretleri, Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) Hazretlerinin “İstanbul elbette fethedilecektir, onu fetheden komutan ne güzel komutandır, onu fetheden asker ne güzel askerdir!” müjdesine nail olmak için büyük bir iman ve azim ile İstanbul’un üzerine yürüdü.

Çok çetin bir savaştan sonra İstanbul’u fethetti.

Fethin sembolü olarak Ayasofya’yı camiye çevirdi.

Önce Ayasofya’yı içinde bulunan heykel ve resimlerden temizledi.

Bütün heykelleri kırdı.

Resimleri kazıdı.

Ve buyurdu:

“….. bu vakfiyeyi kim değiştirirse;

Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır…”

Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan Bizans enstitüsü adına Thomas Wittemore, 1931 senesinde Camiin mozaiklerini temizlemek ve tamir etmek müsadesini istedi. Ankara kendisine izin verdi. 1932 de mozaik uzmanları işe koyuldu.
Bunlar, Caminin birçok değişik yerlerine resimler koydular.

Ve o resimlerin Binsanstan kalma olduğunu iddia ettiler. Halbuki Fatih Mehmet Han Rahimehullâh Hazretleri, o resimlere tamamen kazımıştı.

Ayasofya Camii 1935 başlarında muvakkat olarak ibadete kapatıldı.

Sonra müze haline getirildi.

Fatih Sultan Mehmed Han Rahimehullâh Hazretlerinin lanetine duçar oldular. O zaman kendi mantıklarının mülahazalarıyla Ayasofya Camiini camilikten çıkaran, içine resimler koyanları ve onlara seyirci olanları Fatih’in bedduasından kurtarmak için Ayasofya Camiini hemen camiye çevirmek lazım.

İşte o zaman, toplum Fatih Sultan Mehmed Han Rahimehullâh Hazretlerinin ruhu şad olacak. Mirasına konanlardan memnun ve razı olacaktır.

O zaman Fatih Sultan Mehmed Han Rahimehullâh Hazretlerinin duasına nail oluruz.

Allah’ın rahmet ve bereketi ülkemizin üzerine iner.

Artık hiçbir kimse sırtımızı yere getiremez.

Ecdadın dualarıyla önümüz açılır.

Bu günlerde bu dua, rahmet ve berekete çok muhtacız. Vesselam.