Aza sormuşlar “nereye gidiyorsun?”

Cevap:

“Çoğa gidiyorum”.

Saçmalık olarak gördüğümüz tekil şeyler kendi haline bırakılırsa çoğalır.

Çünkü saçmalığın “saçmalık” olduğunu bilmek için basirete ihtiyaç vardır.

Ayrık otu gibidir “saçmalık”.

Sosyal medyada koluna dövme yaptıran bir gencin videosu dolaşıyor.

Videoda dövme sağ kola yapılıyor.

Dövme yapılırken dövme yapılan gencin çıkardığı ses insanın ciğerini parçalıyor.

Dövme yapılan genç, sedyeye sırt üstü yatırılmış ve bağırta bağırta koluna işlem yapılıyor.

Videoda dövme yapan kişinin yüzü görülmüyor, kısa pantolonlu ve bacağında dövme var.

İnsanın acı çeke çeke dövme yaptırmasını nasıl anlamak lazım.

Bana bu video gönderilince merak ettim Türkiye’de kaç kişi dövme yaptırmış acaba?

Türkiye’de 1 milyon kişide dövme bulunduğu tahmin ediliyor.

Düşünün 1 milyon “dövmeli” insan.

Ve bunlar aktif nüfus.

Türkiye’de 400 adet dövme stüdyosu varmış.

1500 dövme “sanatçısı” varmış.

Şu sorumun cevabını bulamadım: bu 1500 dövme sanatçısı acaba sertifikalı mı?

Bu sertifikayı hangi merci verdi ve hangi gerekçe ile verdi?

Yani dövmenin sağlık açısından ne gibi  faydası var?

Dövme yaptıranların dövme sırasında çektikleri acıyı görünce tilki hikayesi aklıma geldi.

Hikâye şöyle:

Bir gün tilkinin birinin kuyruğu kayaya sıkışmış.

Malum tilkilerin kuyrukları biraz uzun  oluyor.

Tikli kuyruğunu kurtarmak için uğraşmış uğraşmış fakat bir türlü kurtaramamış.

Sonunda kuyruğunu kesmiş veya birine rica ederek kestirmiş.

Artık kahramanımız kesik kuyruklu tilki olarak arz-ı endam etmeye başlamış.

Kendini ilk görenlerden biri kuyruğu kesik tilkiye sormuş “hayırdır tilki kardeş kuyruk nerede?”

Kuyruğu kesik tilki şöyle omuzlarını kaldırarak “havalı şekilde”  cevap vermiş: “Kendimi böyle karizmatik hissediyorum”.

Kuyruğu kesik tilki kendini “karizmatik” olduğunu söyleyince öteki tilki de gitmiş kuyruğunu kesmiş veya kestirmiş.

“Karizmatik” olacağını zannederek kuyruğunu kestiren ve kestirirken çektiği acının etkisiyle sabahı zor etmiş ve ertesi günü öfkeyle gelmiş  ve demiş ki, “Niye bana yalan söyledin. Canımın nasıl acıdığını bir ben bir de  Allah bilir”.

Kuyruğu kesik ve karizmatik iddiasında olan tilki “sakin ol” demiş. “Acı çektiğini söylemeyeceksin. Söylemeyeceksin ki, karizmatik olacaksın” diyerek kasım kasım kasılmış.

İki tilki arasında gecen bu kuyruk kesme veya kestirme işlemi yavaş yavaş tilkiler arasında yayılmaya başlamış.

İki  kuyruğu kesik tilki birlikte “karizmatik” görüntüleriyle ortalıkta dolaşıyorlar.

Kendilerini gören  diğer kuyruklu tilkilere ne kadar “mutlu” olduklarını “karizmatik” yürüyüşleriyle bu iki kuyruğu kesik tilkiler anlatıyorlarmış beden dilleriyle.

Gel zaman git zaman kuyruğu kesik tikli sayısı normal tilki sayısına yaklaşmış.

Biraz daha zaman geçmiş kuyruğu kesik tilki sayısı normal kuyruklu tilki sayısın aşmış.

Normal tilkiler ayıplanır olmaya başlamışlar.

Öyle bir ortam oluşmuş ki, acı çekerek kuyruğu kesmek veya  kestirmek “gelenek” haline gelmiş.

Tilki hikayesi burada son buluyor.

Şimdi Türkiye’de dövme yaptıranların sayısı 1 milyon olduğu tahmin ediliyor.

Belki bu sayıdan daha çok, bilmiyoruz.

Tamam ama niçin bu  acıyı çekmek gerekiyor?

Dövme  yaptırmanın gerekçesi nedir?

Dövme yaptıran birisi 2-3 hafta suyla teması olmayacak.

Tahayyül edebiliyor musunuz hijyen meşelisini.

Ve Türkiye’de dövme yapan 400 stüdyo varmış.

“Stüdyo” ne demek?

Stüdyo fotoğraf çekilen veya “sanatçıların” sanatlarını icra ettikleri mekana denir.

Dövme  yapanlar deri altına mürekkep enjekte ediyorlar, ne alakası var stüdyo ile?

Yani bu dövme meselesi baştan sonra karışık.

Yapan da yaptıran da farklı bir anlayışa sahip.

Dünyada sadece Güney Kore’de dövme yapmak yasak.

Demek ki, 1950’lilerde Mehmetçiğimiz Güney Kore’yi Komünistlere karşı müdafaa ederken oralara güzel bir hatıra bırakmış olmalı.

1950’lilerde ülkemizde dövme çok ayıplanırdı.

Fakat bugün ülkemizin yüzde 30’du dövme  yaptırıyor.

Dövme yaptıranların yarısından fazlası kadın.

Vay benim güzel ülkem.

Ne hale  geldin.

Nasıl bu hale geldin/getirildin?

Vesselam…