573 bin belediye şirket işçisi kadro bekliyor. İş güvenceleri olmadığı için bir SMS ile işten çıkarılabiliyorlar. Bu nasıl bir zulümdür. Gelen her bir mesaj sesi yüreğini çökertir insanın. Belediye şirket işçilerinin hakları olan kadro talepleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in açıklamalarına baktığımızda henüz net bir karşılık bulmuş değil.
573 bin belediye şirket işçisi kadro bekliyor. İş güvenceleri olmadığı için bir SMS ile işten çıkarılabiliyorlar.
Bu nasıl bir zulümdür. Gelen her bir mesaj sesi yüreğini çökertir insanın.
Belediye şirket işçilerinin hakları olan kadro talepleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in açıklamalarına baktığımızda henüz net bir karşılık bulmuş değil.
2018 yılında, kamu kurumlarında alt işveren şirketlerinde taşeron işçi olarak çalışanlar ile ilgili bir düzenleme yapılmıştı. Düzenlemeye göre kamunun sürekli işçi pozisyonlarına geçirilmişler ve kamunun kendi işçi kadrolarında istihdam edilmişlerdi.
Ne fark oldu derseniz koca bir hiç!
Kamu işçileri ve kamu çalışanlarına yönelik yapılan düzenlemeler ile iyileştirmelerden belediye işçileri hiçbir şekilde faydalanamadı.
Belediye şirket işçileri belediyelerin sürekli işçi kadrolarına geçirilmedi.
Şöyle ki;
Belediyelerin, kendilerine ait şirketleri olan BİT'ler belediyeden ayrı bir bağımsız bütçeye sahip olan özel hukuk tüzel kişiliği olarak tanımlanıyor. Buradan bir fırsatçılık çıkarıldığı için işçiler kamu çalışanı olarak görünüyorlar fakat gel gör ki çalışma koşulları taşeronu aratacak cinsten.
Bu nasıl bir saçmalık. İnsan zekasıyla alay edilen bir durum var ortada.
Sokaklarımızı süpüren, çöpleri toplayan, belediyelerde evrak işleri gibi birçok alanda gurur duyulacak görevler yapanları kimse ikinci sınıf işçi sınıfına koyamaz. Verilen sözler tutulmayınca asgari ücretin katları ile çalışırlarken ücret farkları kalktı sonuç açlık sınırındaki ücretlerle geçin bakalım geçinebiliyor musun?
Kadro güvencesi yok, iş güvencesi yok, kamu sicili yok, özlük hakları yok, statü farkı var, ücret eşitsizliği var, görevde yükselmeme var!
E-Devlet 'den bordro, eşit yemek ücreti alamıyorlar, haftada 40 saat üzeri çalışıyorlar, SMS ile işten çıkarılıyorlar.
Ama kamu çalışanları!
Aileleriyle birlikte 3 milyon, mağduriyetin ve haksızlığın en dip noktasını yaşıyor.
Çalıştığının karşılığını alamamak ve o kadar çalışmana rağmen zor şartlar altında ezilmek nedir, inanın bilmek istemezsiniz.
Ay sonunu getirememek, borçlar, çocukların eğitimi vs. en kötüsü de ne biliyor musunuz haksızlığa uğrama duygusunu yaşamak.
Ahh çok klişe biliyorum ama canım bunu inanılmaz yazmak istiyor. O insanların yerine koyacaksınız kendinizi, sizi bu kötü şartlara mahkum edenler için ne düşünürdünüz? Ayrıca aynı ücretle çalışın, yaptıkları işi yapın sonra gelin tekrar konuşalım.
Belediyenin gece gündüz demeden tüm yükünü çeken belediye şirket işçilerine kadro müjdesini verin artık!
Verin ki alınlarındaki ter kurumadan haklarını alsınlar.
Dünya bu, sağlanmayan adalete gün gelip muhtaç kalma durumu öyle çok da uzak değil!