Devlet o kadar güçlü ve etkili bir olgudur ki bu güç,

BİR KOMPLONUN DOĞUŞU

Devlet o kadar güçlü ve etkili bir olgudur ki bu güç, onu elinde bulundurmak isteyen gizli örgütlerin neden bu kadar ihtirasla hareket ettiklerini ve bunun için neleri göze alabileceklerini , neleri feda edebileceklerini , meşru, ahlaki ve insani olup olmadıklarına bakmaksızın hangi yöntemleri kullanabilecekle rini daha iyi anlamada bize yol göstericidir.

Devletin, yani eğitimin, ekonominin, kolluk güçlerinin, adaletin, iletişimin; huzurun veya kaosun, savaşın veya barışın, kimler tarafından, ne şekilde, hangi amaçlarla kontrol edeceği sorusu toplumsal yaşamın karmaşıklaşmasın dan beri hep önemli olmuştur. Bu soruya verilen cevaplar ne olursa olsun, devlet ne şekilde teşekkül ederse etsin, her duruma hazırlıklı, her ortama uyum sağlayan, her tür devlet teşekkülünde kendine yer edinebilen yapılar her dönemde olmuştur. Ve bu yapılar asla devletin görünen yüzü olmamışlar, hep perde arkasında kalarak varlıklarını gizlemişler ve her kötü durumda devletin görünen yöneticilerini günah keçisi haline getirmeyi başarabilmişlerd ir. Bu sayede varlıklarını sürdürebilmişler dir.

Bazen bir kralın veziri, konseyinin önemli isimleri hatta ailesinden herhangi biri, bazen bir siyasi parti, ya da onun içindeki bir hizip, bazen birkaç bakan, bazen bir başbakan hatta başkan, bazen ordunun, polis teşkilatının önemli isimleri, bazen adalet mekanizmasının kilit taşları, bazen merkez bankası, ideolojisine bakılmaksızın bazen bir devrim lideri, bazen bir diktatör ve bazen bir dini lider bu yapılanmaların bizzat yöneticisi, elemanı ya da satın alınmış askeri olabilmektedir. Ve her durumda kendilerini destekleyici ve kamuoyunu yönlendirici güçleri de hazırda beklemektedir.

İşte tapınakçılar da resmi olarak lağvedilmelerini n ardından yok olmamışlar ve varlıklarını bu türden bir yapılanmaya hazırlık yapmak için bir süre başka legal yapılanmaların içlerinde saklanarak devam ettirmişlerdir. Kendilerini lağveden Fransa Kralı’na ve Papa’ya duydukları öfke hiç dinmemiş ve önce Fransa Krallığını ve sonrasında da Papalığı ortadan kaldırmaya yemin etmişlerdir.

1814 yılında ortaya çıkan el yazması bir incilin son kısmında 1154 yılından o güne kadar yaşamış bütün baş üstatların isimlerinin yer aldığı bir liste bulunmuştur. Bu delil tapınakçıların hiçbir zaman yok olmadıklarını ve varlıklarını gizli ve iletişim içinde olarak sürdürdüklerini göstermektedir.

Tapınakçıların bir kısmı mason örgütlerine girmiş, bir kısmı başka legal şövalye guruplarına katılmış, bir kısmı da başka ülkelerde başka isimlerle tarikatlar kurmuşlardır. Zamanla tapınakçıların büyük üstatları aynı zamanda masonların da büyük üstatları haline gelmiş ve masonluk artık tapınakçıların kontolüne geçmiştir.

Tapınakçılar zamanın işçi loncalarına da sızmışlar ve zamanla ele geçirmişlerdir. Bu loncalar onlar için mükemmel bir kamuflaj olmuştur. Aynı zamanda amaçları doğrultusunda yönlendirebilece kleri güçlü bir örgüte de sahip olmuşlardır.

Şüphesiz tapınakçıların en önemli örgütlerinden birisi de Fransa’dan kovulduktan sonra sığındıkları İskoçya’da kurulu olan ve masonluk konusunda günümüzde bile en etkili örgütlerden biri olan İskoç Riti’dir.

Tapınakçılar tarafından kurulan bir örgüt de, masonlukla kardeş ama farklı amaçları olan, daha gizli ve daha karanlık bir örgüt olan Gül-Haç örgütüdür. Bu örgütle ilgili ilk belgeler 1600’lü yıllarda Almanya’da ortaya çıkmıştır. Kökleri eski mısır, gnostisizm ve kabalaya dayanan bir örgüttür. Tapınakçılar, gül-haç örgütünü, masonluğa politik ve ekonomik güçlerini arttırmak amacıyla tapınakçı olmayan kişileri de kabul ettiklerinden gizli amaçları ve öğretilerini uygulayabilecekl eri bir örgüt olarak kurmuşlardır. Bu örgüte mensup en tanınmış kişi ise pozitif bilimin babası olarak anılan Sir Francis Bacon’dur.

Tüm bu yapılanmalardaki ilk amaç Fransa Krallığını ve Papalığı ortadan kaldırmak olsa da zamanla güçleri ve etkileri arttıkça dünyayı kendi ideallerine göre şekillendirmeye ve dünyayı tek elden yönetmeye evrilmiştir. Yani tek dünya devleti…

Bir dahaki yazıda kurdukları ve dönüştürdükleri örgütler vasıtasıyla gerçekleştirdikl eri, dünyayı değiştiren ve dönüştüren önemli olaylar…