BİLMENİN BEDELİ

Bilgi; bilmek ve ona sahip olmak, paha biçilmez değerlerin başında yer alır dersek, abartı etmiş olmasak gerek. Bu değer, evvela bilginin bizatihi kendisinden kaynaklanmaktadır. Bilginin kendisi bu denli değer ifade ederken, sahip olanın da bu değer silsilesinden nasibini alamayacak olması da zaten düşünülür gibi değil..

Ancak, bu denli büyük bir değer ifade eden, değerli olan bilgiye erişimin ve sahip olmanın hem ciddi bir maliyeti ve hem de önemli bir bedeli vardır. Bu bedel, gerek sahip olma aşamasında ve gerekse de sahip olunduktan sonra kendisini belli etmektedir.

Birçok şeyden ödün verilmesi gerekmektedir bilgiye sahip olmak için. Değerler skalanızı yeniden gözden geçirmenizi, birçok şeyle vedalaşmanızı ve birçok şeyle mesai saatinizi tepe taklak etmenizi zaruri kılmaktadır.

Bilgi kıskançtır..!

Bilgi, kendisine yüklenilen değerin farkında olmanızı ve kendisinin yerine bir başka şeyi koymanızı asla kabul etmez. Kendisinin alternatifsiz olduğunun bilinciyle değil rekabet, yan yanalık fikrine bile tahammül etmez bilgi..

Bilgi emek ister, ciddiyet ister, samimiyet, kararlılık, özveri ister. Lakayt olmak gibi malayaniliğe yer yoktur bilgide. Zira bilgi kendisinin değerini bilmesi dolayısıyla, herkese nasip olur cinsten bir banallıkta değildir.

Hiçbir şeyin israfı kabul edilir ve hoş görülür değilken, bilginin israfı ise asla kabul edilir değildir. Bu sebepledir ki bilgi bedel ister ve bu bedelin ödenmesi için sayısız çetrefelli olaylar ile karşı karşıya getirir kendisine sahip olanı…

Cüret ister, cesaret ister, aykırılık ister, eyvallah dememeyi dayatır bilgi..

Hakkının verilmesini ister bilgi. Hovardaca ve herhangi bir şey gibi tüketilmesine asla tahammül etmez.

Vuruş der, çarpış, dövüş der göğüs göğüse..

Bana sahip olmanın bedelini, zekâtını öde der

Bunun bilincinde, kararlılığında, farkındalığında olana gönül açar, kucak açar sere serpe serilir yere bilgi.

Bilgi cesaret isterken cesaretlendirir de insanı.

Çünkü sahibini kuşatır, donatır diğer taraftan. Gözü kara kesilir bilginin sahibi. Dişe diş kavgaya da girer koca koca kuruluşları da karşısına alır, öbek öbek toplumlarıda..

Söyleyecekleri vardır sahibin. İtirazları, eleştirileri, başkaldırıları, reddedişleri vardır..

Eyvallah demeye müsait değildir bilgi ve sahibi…

Alışıla gelmiş yalanlara prim vermez bilgi. Külyutmaz yani.

Sürüden farklı tutar kendisini. Uzak durur, ırak tutar kendisini sıradanlıktan ve sıradanlardan. Ağırdır bilgi ve herkes taşıyamaz. Taşınamaz olduğunu bildiği için nazlıdır da bilgi. Naz yapar, işve yapar, kur yapar kendi dilinde. Telli duvaklı gelin gibidir. Hassas, duygusal ve kırılgandır ve dolayısıyla kadir kıymet bilmez, kaba saba kişilerle işi olmaz bilginin.

Sert ve sağlamdır bilgi. Dinç tutar, sağlamlık kazandırır. Yıkılmaz ve yıkılmasına da izin vermez sahibinin. Birlikte kale gibidirler tüm saldırılara karşın. Zaman zaman geri adım atsalar da, bir sonra ki evrede yapacakları hamle çok daha yıkıcı, devrimci ve inkılapçıdır..

Ne çetin ne zor ve ne çetrefelli kavgalar verirler birlikte. İte çakala hedef olabilecekleri gibi, kelli felli, makam ve mevki sahibi adamlarla da kesişir yolları. Ama dedik ya eyvallah demezler diye. Herkese ve her zümreye verecek okkalı okkalı cevapları vardır.

Evvelinde ödenmiş diyet, bedel, özveri dolayısıyla bilgi, sahibini sahiplenir düşerler yola. İki kafadar, iki ruh ikizi ve iki ahengin insicam içerisinde ki dansı başlar..

Bir renk cümbüşü kuşatır her tarafı ve içerisi kan kırmızı. Kan revan içerisinde saadet, huzur ve mutluluk içerisindedir bilgi ve sahibi.

Bilgi inşa eder sahibini. Bildirir ve öğretir yolun sonrasında ki koca koca taşları, geçilecek dereleri ve aşılacak dağları..

Bilgi ve bilinç, sarsılmaz bir duvar gibi dikilir her gücün tam karşısına. Gözlerinin içine baka baka, sözünü de söyler küfrünüde..

Büyük büyük bedeller ödüyorum bilmediğimi bildiğim halde. Küçük, çok küçük bildiklerim büyük büyük (!) kişilerin canını yakıyor..!

Büyük büyük kişilerle karşı karşıya geliyorum hesaplı hesapsız. Göz göze bakıyor ve bileniyoruz birbirimize. O küçücük bilgilerim, büyük büyük adamları büyük büyük korkutuyor..

Korkuyorlar !

Hem korksunlarda..

Bilgi, kendisine düşman olana mağlup olur mu…!?