Anayasa mahkemesi; 1960 ihtilali ile anayasaya konmuş bir kurumdur. Aslında TBMM'yi denetler. Yani milletin iradesine müdahale eden bir vesayet kurumudur.

Anayasa mahkemesi; 1960 ihtilali ile anayasaya konmuş bir kurumdur.

Aslında TBMM'yi denetler.

Yani milletin iradesine müdahale eden bir vesayet kurumudur.

Bunu koyan askerler, millete ve meclise hiç güvenmemiş,

Bir vesayet kurumu olarak kalmıştır.

Anayasa mahkemesi de; hukuk üstünde, millet iradesinin de üstünde askerlere vekalet etmiştir.

Anayasa mahkemesine seçilen hakimler, emekliliğe kadar hizmet görür.

Anayasa mahkemesinin görevi, çıkan kanunları denetlemektir.

Daha sonra bir kanun değişikliği ile kişilerin de hak kaybına bakar olmuştur.

***

Anayasa mahkemesi(AYM) üyeleri, cumhurbaşkanı tarafından yüksek hakimler arasından seçilir.

Bu güne kadar AYM sorun çıkarsa bile, vesayet altındaki hükümetler sabretmişlerdir.

Yahut çaresizliklerinden sus pus olmuşlardır.

Çünkü İnönü'den beri, ordu komuta kademesi devletin ve hükümetlerin üzerinde,

Batı emperyalizminin çıkarını korumuşlardır.

Tabii ki TBMM nin de üzerinde bir tehdit unsuru idiler.

***

Bu günkü AYM, devleti tamamen işgal eden, bütün kurumları ele geçiren,

Fethullah Gülen çetesinin, son kalıntısıdır.

Üyeler, son frak giyen, İngiltere kralının sevdiği, cumhurbaşkanı,

Ki, FETÖ nün de müstakbel cumhurbaşkanı adayı olan kişi tarafından dizildi.

PKK nasıl CIA kuruluşu ise, FETÖ de aynı kuruluşun başka bir kanadıdır.

Her FETÖ cü kurum gizli veya açık PKK ya destek vermiştir.

Son olarak HDP nin parasını seçim öncesi tekrar iade etmesi,

AYM de, teröristlerden yana olduğunu göstermektedir.

AYM yi müdafaa edenler, HDP nin hukuk içinde bir kurum olduğunu iddia ederler.

Halbuki, herkes biliyor ki, HDP, PKK nın siyasi kanadıdır.

Aslında kapatılması gerekir. Ancak AYM de işgal altında olduğu için,

Daima düşman lehine karar vermektedir.

***

Son Yargıtay'ın verdiği, devleti yıkmaya teşebbüs eden ve açık delillerle hüküm giyen bir mücrimin,

Yargıtay'a rağmen, AYM tarafından korunması,

Ve hatta Yargıtay 3. Dairesinin Anayasa mahkemesi üyelerin de suç işlediğini karara bağlaması,

Devleti koruma ve hukukun tesisi açısından çok uygun bir hükümdür.

Bunu Cumhuriyet Başsavcısının işleme koyup bu AYM üyelerinin

Ağır cezada yargılanmasının yolunu açmalıdır.

Bu AYM üyelerinin de, işten el çektirilmesi gerekmektedir.

***

Ancak görülmektedir ki, böyle bir ihanete karşı,

Emperyalizmin içimizdeki siyasi kurumları saldırıya geçip devleti yıpratmak istemektedirler.

Özellikle CHP ve İyi Partinin AYM nin arkasında durması,

Bazı avukatların da yürüyüş yapması, ihanetin sokağa dökülmesidir.

Tabii ki istikrarlı devletler buna izin vermezler.

Yaraya neşter vurulması da illa gerekir. Yani, Anayasa Mahkemesi, tabii ki kapatılmalıdır.

Eğer vatan hainlerinin korumasını yapacaksa, bunların bu vatanda barınmalarına izin verilmemelidir.

Bölücülüğün üstüne giden devletin, Ankara'daki koruyucularının da üstüne gitmelidir.

Bu milletin varlığına ve birliğine, bölünmez bütünlüğüne kast edenler illaki cezasını çekmelidir.

Velev ki, yüksek mahkeme de olsa, velev ki, parti ve başkanları da olsa,

Akıbeti, vatana ihanet edenler gibi olmalıdır.

Vatan sahipsiz değildir.

_______________________________-