Dr Nurettin Mollamahmutoğlu, 1948 doğumludur.
Aslen Trabzon’un Çaykara ilçesi Yamaçlı köyündendir.
Mehmet Bahattin amcanın ve Nezaket teyzenin oğludur.
Bahattin amca müftü idi.
O köyden sınıf arkadaşlarım Op Dr Hüseyin Zayıfoğlu ve Prof Dr Hikmet Akgülün babaları da müftü idi.
O köyden çok müftü yetişti. Tabii ki Çaykaradan da çok müftü imam ve İslam alimi yetişti.
Cumhuriyetin ilanından sonra, tevhidi tedrisat kanunu ile bütün din mektepleri,
Medreseler, tekke ve zaviyeler kapatılınca,
Zaten Balkan, Seferberlik ve Kuvvayı Milliye’de 5 milyon Türk erkeği şehit olunca,
Çocuklar yetim kalınca, onlara din dersi verme imkanı kalmadı.
İşte o zaman, Çaykara, Of ve bazı Karadeniz köylerindeki kovuklarda çocuklarımıza din dersleri verildi.
Parmakla sayılacak kadar alim durmadan hoca yetiştirdi.
Ramazanda bizim köye kadar bile Çaykaralı genç hocalar gelir bir ay teravih kıldırırlardı.
İşte 1950 yılından sonra imam ve müftü açığını kapatmak için devlet sınavlar açtı.
Sadece Ehli sünnet ve ilmihal bilgileri, Kuran okuma bilgileri ile yapılan imtihanlarda,
Çaykaralı hocalar kazanıp müftülükleri doldurdu.
Zaten başka yerde imam yetişmiyordu ki…
İşte Nurettin de öyle bir müftü çocuğu olarak sağlam itikat, iman ve ibadetle yetişti.
1967 Ankara Tıp sınavlarını kazanarak kayıt yaptırdık.
Amfide dersler boş olunca güzel sesi ile Türk sanat müziğinin klasik eserlerini söylerdi.
Bazen sınıf topluca tempo tutup “Nurettin, Nurettin” diye bağırırdı.
Türk müziği ve kültürünü bu milletin çocuklarına öğretti.
O arkadaşlığımız, kardeşliğimiz ve ülküdaşlığımız, geçen haftaya kadar sürdü.
Parkinson hastası idi. Onu Adapazarı’nda sıkça ziyaret ettim.
Gastroenteroloji uzmanı idi. İçi insan sevgisi ile dolu idi.
O hastaları ve insanları severdi. Hastalar da onu hep sevdi. Hazık bir hekimdi.
O gitti ya benim de yarım tarafım gitti. Onu hep anacak ve ona Yasin okuyacağım.
Sevgili Nurettin! Mekanın cennet olsun. Peygamberimize yoldaş ol.