ABD yine, Yahudi inancında olup İsrail vatandaşlığı taşıyan Amerikalıların, devlet içi kurumlardaki önde gelen koltuklarda görevli olmasını tartışıyor...
ABD yine, Yahudi inancında olup İsrail vatandaşlığı taşıyan Amerikalıların, devlet içi kurumlardaki önde gelen koltuklarda görevli olmasını tartışıyor...
***
Aslında daha önce eski Başkan Kennedy'nin, ifade özgürlüğü ve basın konusunda şeffaflığı vurgularken; gizli topluluklara dair ifadeleri de bu tartışmanın bir parçası...
Kimi ses kayıtlarında Kennedy'ye atfedilen bazı ifadeleri, arşivlerdeki konuşma metinleri kayıtlarında bulmak mümkün değil...
Ancak şu sözler arşivden:
"Tartışma olmadan, eleştiri olmadan hiçbir yönetim, hiçbir ülke başarılı olamaz ve hiçbir cumhuriyet ayakta kalamaz. Atinalı yasa koyucu Solon'un, herhangi bir vatandaşın tartışmalardan kaçınmasını; suç olarak ilan etmesinin nedeni budur. İşte bu yüzden basınımız Birinci Değişiklik (Anayasa ilk madde) tarafından korunuyordu."
***
Beyaz Saray'da Chief of Staff koltuğunun; başkana günlük erişimi açısından en önemli koltuk olduğu biliniyor. FBI'ın da üzerinde olmasa da bu koltuktan FBI direktörlerine talimatlar dahi gittiği daha once itiraf edildi.
Adalet Bakanlığı, CIA, İçişleri Bakanlığı diğer önemli koltuklar. Elbette bazı askeri rütbeler de bunlara dahil.
Bu dönem Jeff Zients Beyaz Saray'da Chief of Staff...
Merrick Garland Adalet Bakanı, Alejandro Mayorkas İçişleri Bakanı Avrıl Haines CIA direktörü. Victoria Nuland Dışişleri, Political Affairs (siyasi işlerden sorumlu) bakan yardımcısı, Antony Blinken Dışişleri Bakanı, David Cohen CIA yardımcı direktör, Wendy Sherman yine aynı şekilde Dışişleri'nde.
Hepsinin ortak özelliği çifte vatandaş olarak 2. vatandaşlıklarının İsrail olması ve Yahudi kökenli olmaları.
***
Ayrıca ABD'de kürtajın ve doğum kontrolü kurumlarının başında da Yahudi yöneticilerin olduğu aktarılıyor.
Nüfusun bir silah olduğu gerçek. Bazı radikal kesimler nüfusun artmasına buna engel olunmasının arkasında da gizli örgütler olduğuna inanıyorlar...
Pfizer ve Moderna gibi aşı geliştirici firmaların önemli bilim adamlarının da Yahudi olduğuna dikkat çekiliyor...
***
Yine insanların silahlanmasına engel olan yasalara öncülük eden isimlerden olan bazı kongre üyeleri de Yahudi.
Silahlı saldırıların yaygın olduğu ABD'de buna engel olmak isteyen düzenlemeleri yapmaya çalışanları suçlamak ne kadar mantıklı tartışılabilir.
Ancak bugünlerde, bu gizli örgütler ve açık toplum konusu, arka sıralarda da olsa gündemdeki yerini koruyor.
***
ABD'de Florida Sinagog'una saldırıdan Libya'daki ABD elçiliği saldırısı gibi olaylar zaman zaman hatırlanmakta.
Bu arada 2015'te Hebdo''a saldıran Fransız saldırganın da Yahudi düşmanı ailede büyütüldüğü gibi haber örnekleri de önemli. Aynı yıl Brüksel Yahudi müzesine de saldırı olmuştu. Ki gerçekleri yansıttığı sürece bu bilgiler manipülasyon amacı taşımadan da verilebilir.
Boston, San Bernardino, Orlando ve Manhattan saldırılarında göçmenlerin isimlerinin karışması nedeniyle Siyonist birliklerin önde geleni ZOA, 'Muslim Ban" olarak bilinen ve 6 ülkeyi kapsayan ülkelerden göçmen kabulünü engellemeye yönelik düzenlemeye de destek vermişti.
San Bernardino Noel partisi katliamını gerçekleştiren IŞİD saldırganlarının özellikle bir kişiyi hedef aldığı yazıldı, Önce İsrail yanlısı Mesih Yahudisi...
Ki saldırganın olaydan önce bu kişiyi tehdit ettiği aktarıldı. Olaya dair kamu kurumları raporlarında Yahudiler, kadınlar ve gayler gibi "vulnerable" gruplar arasında yazıldı.
***
Suriyelilerin ülkeye kabul edilmemesi ise küçük yaştan itibaren Şehitliğe ve 'düşmanlara' yönelik şiddeti kutlamaya yönelik eğitiliyor olmaları ve Yahudilerden nefret etmeleriyle gerekçelendirildi...
Suriye okullarında kullanılan ders kitapları 2001'den 2015'e kadar Suriyeli çocuklara; Yahudilerin kendi ihanetlerinin Holokost'u başlarına getirdiği; Siyonizmin, ABD'nin başını çektiği "dünya emperyalizmi" olduğunu öğretmekteydi...
***
Bazı ülkelerin bazı dinlere özel ilgisi ve o dinin mensuplarına yönelik avantajlar getiren uygulamalar sağladığı araştırmalara da konu olmakta.
Filistin topraklarından ve Mısır'dan çıktıktan yüzyıllar sonra Rusya'da Yahudileri izole ve kontrol etmekle başlayan sürecin onların Doğu Avrupa'ya göçe zorlaması ardından; Almanya'da yaşanan soykırım, İsrail'in doğmasını beraberinde getirdi. Bugün ise ABD'de yaşadıkları tehdit algısı politikaları şekillendirmeye devam ediyor. Bu koltuklar da bunu göstermekte.
Görünen basit gerçek bazı radikal Müslümanların Yahudi nefreti ile büyütüldüğü gibi bazı Yahudiler de Müslüman Arap nefreti ile büyütülmekte. Asıl soru; bu nefretin sürmesi kimin işine yarıyor?